Jisung Jeongin'in Hyunjin'i ısırmasının ardından geçen dakikalar boyunca suratı asık gezmişti. Kıskanmıştı biraz. Ama daha çok Hyunjin'e açılma isteği ile dolup taşıyordu içi. Derin bir nefes aldı. Birazdan sahneye çıkacaklardı. Bu yüzden hazırlık yapıyorlardı. Kulaklığını takıp yerine oturdu ve diğerlerini beklemeye başladı. Arkasındaki duvara yasladı başını. Gözlerini kapattı. Yanına birinin oturduğunu anlasada açmadı gözlerini. Bir süre sonra omzunda hissettiği baş, yüzüne sürtünen saçlar ve aldığı net koku ile gözlerini araladı. Tam da tahmin ettiği gibi bu kişi Hyunjin'di.
"Çok güzel kokuyorsun"
Jisung'tan aldığı iltifattan dolayı utanıp kıkırdadı Hyunjin. Gülümseyip Jisung'a döndürdü başını. Jisung başını duvardan çekip kolunu yanındaki bedenin omzuna attı ve kendine çekti. Burnunu bastırıp saçkarının saf, hoş, hafif kokusunu içine çekti uzun saçlının. Jisung'un Hyunjin'e olan ayrı ilgisinin herkes farkındaydı. Bunun hoşlanma olduğunu bilmiyorlardı elbet. Yinede vardı işte, bu yüzden kimse garipsemedi yaptığı şeyi.