AŞİRET {bxb}

3.Bölüm

İyi okumalar. 🦋💜

~~~~~~
Gökay

Armin beni çok şaşırtacak şeyi söyledi "seni istemeye geliyorlar kuzen." dedi. "Ne!"

Ne!
Çok fazla bağırdığım için Armin ve Belis yüzlerini buruşturmuşlardı. Umrumda bile değildi ne demek beni istemeye geliyorlar ya, "Armin senin yapacağın şakaya ya!" dedi Belis huh! Şaka mı? "Ne diyorsunuz siz ya Belis şaka mı yaptı Armin?" diye sordum. "Tabi kide şaka yaptı Gökay seni nasıl istemeye gelsinler?" dedi. Bana Bi erkeği nasıl istemeye gelsinler mal mısın? Bakışıyla cevap verdi. "Ee kimi istemeye geliyorlar peki?" "Beni tabi ki de" dedi Belis. Şaşırdım çünkü bunu derken gözlerinin içi gülüyordu çok mutluydu. "Kim geliyor seni istemeye?" diye sordum. "Batuhan Numanoğlu." dedi. "Vayy demek Numanoğlu'lara gelin gidiyorsun ha?"dedim." Evet sonunda Batuhan'ıma kavuşacağım! Yah! Armin ne yiyorsun ya sarmaları çek şu ellerini!" diye Armin'e kızıyordu." Ne var kızım açım ki yiyorum."

Onların kavgalarının bitmeyeceğini bildiğim için hemen çıktım mutfaktan.

Odama doğru giderken babaannemin sesini duydum." Gökay oğlum gel odama biraz konuşalım seninle." işte başlıyoruz." Tamam babaanne." deyip arkasından gittim. Odaya girdim kapıyı kapattım. Babaannemle Azem ağanın odası hep eski kokar. O kokuyu derince içime çektim nedense bana huzur veriyordu. Babaannem yatağa oturmuş gülümseyerek bana bakıyordu. Daha demin yaptığım şey için mi gülerek bakıyordu yoksa benim Bi suçumun olmadığını bildiği için mi öyle gülerek bakıyordu. Bu konakta kaldığım sürece her şeyi sorgular olmuştum.

"Gel torunum gel otur şöyle." deyip yanını gösterdi. Hemen gidip oturdum. Elimi tutup bana o tatlı gülümsemesinden sundu. O öyle gülümseyince bende güldümsedim.

"Hadi anlat bakalım o gün noldu? sen niye Bi cafe de çalışıyorsun? Hepsini anlat bakalım."

"Şeyy babaanne ben kendi harçlığımı çıkarmak için çalışıyorum yani annemle babama yük olmak istemiyorum."

"Oğlum niye yük olasın onlar senin ailen biz senin aileniz sana bakıcağız tabi ki."
"Biliyorum ama böylesi benim için daha iyi sultanım." deyip elini okşadım.

Kafasını sallayıp "Tamam o zaman yavrum sen kendini nasıl iyi hissedersen öyle yap ben her zaman senin arkanda olacağım."
Dediğiyle büyükçe gülümseyip sarıldım. O da saçlarımı okşadı gözlerimi kapattım. Birisi saçlarımı okşadığın da mayışıp hemen uyuyorum. Daha sonra benden ayrıldı.

"Hadi de bakalım Baran Dalkıran mevsunu ne?" babaanneme olan biteni anlattım.

"Bak Serdem'e sen ya seni dinlemeden canını yakmış." "Azem ağa da dinlemeden canımı yaktı babaanne." dedim gözümden Bi damla yaş düşerken. Elleriyle yanaklarımı sildi.

"Ahh yavrum benim Azem ağa'yı bilmez misin sen?" "O hep böyleydi üzülme sen bunun için hem Baran' da konuştu onunla ikna etti bende konuşurum hallederiz tamam mı? Dedi.

İşte anlamadıkları şey de buydu Azem ağa hiç bir zaman beni dinlemez hep başkalarını dinler onlara inanırdı. Beni üzen de bu işte. Kafa sallayıp yanaklarımı sildim. Odadan çıktım akşama kadar odamdan dışarı çıkmamayı düşünüyordum. Taa ki Deniz'i sesi ni duyana kadar "Gökaaayy!" bağırarak yanıma doğru koştu yanıma geldiğinde nefes nefeseydi tabi öyle olurdu salak şey merdivenleri koşarak çıkmıştı çünkü kafamı sağa sola sallayıp

"Oğlum sen salak mısın? Gerçi bende ki de soru evet salaksın sen bu kadar merdiveni niye koşarak çıkıyorsun ya?" dedim. O da nefesi düzene sokup "Seni merak ettiğim için koştum heralde." dedi gülüp "Gel başımın belası gel." deyip Deniz' le odama gittik. En azından akşama kadar sıkılmayacaktım.

Dediğim gibi akşama kadar Deniz ile bir sürü şey yaptık ilk başta ona olanları anlattım sinirlendi, güldü hatta ağladı bile bazen düşünmüyor değilim bu çocuk bipolar mı? diye. Onu sakinleştirdikten sonra bilgisayarımdan film izledik, oyunlar oynadık ama bunları yaparken aklımda hep Baran vardı onu düşünmeden edemiyordum. Onu hep uzaktan sevdim hiç düşünmemeşitim. Onunla konuşacağımı hatta yakınlaşacağımı bile.

Ben düşüncelere dalmışken Deniz beni dürttü tabi bu dürtmekse bildiğin beynim sallandı ya öyle sarsmak mı olur be oğlum?

"Yuh yuh Deniz ne yapıyorsun beynim sallandı ya!" "Ee kardeşim ne yapayım daldın gittin seslendim duymadın." dedi "Neyse ben gidiyorum sizin akşama isteme varmış sonra konuşuruz seninle." deyip ayaklandı bende ayaklanıp ona sarıldım. "Tamam konuşuruz sonra görüşürüz." deyip onu yolcu ettim.

Odam da otururken içeri annem girdi. Kapım bile çalınmıyor yani- "Sen ne yapıyorsun hala kalk üstünü giy misafirler gelecek şimdi." dedi sinirli Bi şekilde "Tamam şimdi giyiniyorum" deyip ayaklandım dolabıma doğru ilerledim sade ve rahat şeyler giyinmek istiyordum. Ama annem birden beni geri çekip takım elbisemi çıkardı.

"Senin nasıl giyineceğini biliyorum o şekilde çıkamazsın misafirlerin karşısına bu takım elbiseyi giyip aşağıya geliyorsun 10 dakikan var çabuk ol!" dedi

Kafamı sallamakla yetindim. Buydu işte benim tercihlerim, isteklerim, zevklerim değil annemin dedikleri önemliydi.

Deniz gittikten sonra duş aldığım için kendimi tebrik ettim. Hemen kıyafetlerimi giydim saçımı da elimle karıştırdım. Ben saçıma şekil vermeyi sevmiyorum. Bu doğal hali daha güzeldi. Annemin bana kızacağını biliyorum ama umrumda değil.

Aşağı indim herkes inmişti ilk şaşırdım sonra adımlarımı hızlandırıp aşağı kuzenlerin yanına gittim. - annemin bakışlarından kaçarak- Belis daha inmemişti derken kafamı kaldırdım Belis ve Nilda 'yı merdivenden inerken gördüm.

İkisi de çok güzel olmuştu. Nilda bebe mavisi dizlerinde biten sade güzel bi elbise giymişti, Belis ise mor renkte siyah tülleri olan göğüs dekolteli kısa Bi elbise giymişti saçlarını ise dalgalı yapıp açık bırakmış makyajı ne çok ne az tam ortasında yapılmış. Gerçekten çok güzel görünüyordu ikisi de. Amcam, yengem hatta bütün herkes gözleri dolmuş Bi şekilde izliyordu aşağı inişlerini. Aşağı indiklerinde kapı çalmıştı kapıyı açıp Misafirleri içeri davet etmişlerdi herkes yerine oturmuştu.

Belis kahveleri dağıtıp yerine oturdu. Ardından Mehmet Ağa konuya girdi "Azem ağa Allah'ın emri Peygamber Efendimiz'in kavli ile torunun Belis kızımızı oğlum Batuhan'a istiyoruz." dedi. Azem ağa "Eee Bi kızımıza da soralım öyle değil mi?" "Kızım Belis senin gönlün var mıdır?" Belis kafasını eğip ağır ve küçük Bi baş sallamayla cevap verdi Azem ağa "E madem gençler birbirini sevmiş bize de gerekeni yapmak düşer verdim gitti!" dedi.

Yüzükler takıldı, sohbetler edildi şimdi sıra yemekteydi. Herkes yerine geçip oturdu ben en sonda herkesten uzakta oturuyordum. Annem özellikle oraya oturmamı söylemişti.

Yemekler yenilirken birden kapı çaldı kapı açıldığında Baran ve Dalkıran ailesi göründü. Şaşkınlıklıktan ağzım açılırken Baran beni görüp gülümsemişti. Kafamdaki tek soru;

Neden gelmişlerdi ki?

~~~~~~~
Biraz fazla geç gelmiş olabilir yeni bölüm çünkü okullar açıldı dersler ev falan derken bölüm yazamıyordum ama bundan sonra hafta sonları yazmaya çalışacağım. -Bu kötü fici böyle diyorum çünkü pek güzel yazamıyorum- okuyupta oy veren ve yorum yapanlara teşekkür ederim.
Kendinize iyi bakın. 🦋💜

                                                       -Gece🖤