Uzun zaman oldu biliyorum bunun için özür dilerim. Size bir haberim var bundan sonra haftada bir ya da 2 haftada bir yb gelicek! Medyada Doruk var. Sizleri seviyorum iyi okumalar...
*************************
Okul çıkışında Bahadır Amca'yı çağırmadım. Biraz yanlız kalmak istiyordum. Aslı'nın yaptığı o şeyden sonra moralim iyice bozulmuştu. Nedensizce ağlamak istiyordum. Ağlayıp, rahatlamak...
Dedem öldüğünde kriz geçirip komaya girmiştim. Yaklaşık 2 ay hastanede kalmıştım ve babam beni bir kez bile aramamıştı. Duyduğuma göre ikiz çocukları olmuştu. Babalarımızın aynı olmasına rağmen onlardan nefret ediyordum. Hiç görmediğim o masum çocuklardan nefret ediyorum... Hastaneden çıkıp eve döndüğümde ise 1 ay odamdan dışarı adımımı atmamıştım. Her gece dedem yanıma gelirdi bu bir ay içinde. İlk gördüğümde inanmamıştım. Ona sarılmak istediğimde ise kaybolmuştu. Dedemi çok özlemistim. Çünkü bu hayatta beni önemseyen, bana değer veren, beni seven tek kişi oydu... Rüya, Can ve Doruk dışında takıldığım pek kimse yoktu. Yani asosyal sayılabilecek biriydim. Evet. Dersleri pek dinlemezdimama sınavlardan iyi not alırdım. Kimi zaman hocaların bana okulun sahibi olduğum için notlarimi sisirdigini düşünsem de cevaplar genelde doğru çıkardı. Dedem öldükten sonra 3 ay okula gitmemiştim. Ama sınıfta kalmak gibi bir korkum olmamıştı. Dorukla dışarıdan bakıldığında pek de sevgili gibi gözükmezdik. Çok iyi iki arkadaş gibiydik. Ama birbirimizi çok seviyorduk. En azından ben öyle düşünüyordum. Rüya ile uzun zamandır arkadaştık. En yakın, en iyi arkadaşımdı. Orta okuldn beri görüşürüz. Liseye geçince ben dedemin kolejine o ise maddi durumları yüzünden devlet lisesine gitmişti. Ama ben dedemden rica ederek naklini dedemin kolejine aldirmistim. Okul masraflarını ise ben karşılıyordum. O her ne kadar istemese de ben yapıyordum. Çünkü ondan ayrılmak istemiyordum. Sedef teyze ölünce Ecrin teyze - Rüya'nın annesi- benim annem olmuştu. Can... Onunla da Rüya sayesinde arkadaş olmuştuk. Iyi bir çocuktu. Ben böyle düşünürken tanıdık bir ses: "Ağlama..." dedi şefkatle. Duymamazlıktan gelmeye çalıştım. "Ağlama..." dedi yine. Bu sefer sesi daha yakından gelmişti. Gözlerimi yummuş, nefesimi tutmustum. "Git burdan! Seni istemiyorum! Git burdan! Hemen! " diye bağırdım. Bu hayaldi... Babamın hayali... Ne zaman o sesi duysam tanırdım. Aynı dedem gibi o da hayal olarak beliriyordu karşımda. "Peki..." dedi ve kayboldu. Tekrar hıçkırarak ağlamaya başladım. Çimlerin üstüne oturmuş, dizlerimi kendime çekip kollarımı bacaklarima sarmış bir şekilde ağlıyordum. Bir süre daha ağlamaya devam ettim. Uzunca bir süre... Aglamam yerini iç cekmelere bırakmıştı. Saate baktığımda 19.23'ü gösteriyordu. Yaklaşık 3 saattir buradaydım ve ağlıyordum. Sakinlestigimde ayağa kalktım ve yavaş adımlarla eve doğru yürümeye başladım...
**************************
Umarım beğenmişsinizdir. Dediğim gibi bundan sonra haftada bir yada iki haftada bir yb yapacağım. Sizleri seviyorum muck... :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Meleği
Novela JuvenilYıllar önce annesi babasıyla onu terketmiş, babası başka bir kadınla evlenmişti Su'yun. Üvey annesinden her gün dayak yemesine rağmen babası ona inanmamıştı. Dayanamayıp dedesine koşan Su, bir sene sonra da dedesini kayetmişti. Dedesinden ona kalan...