aşkın bir hediye

746 94 41
                                    

Chifuyu kıyafetlerinin son parçalarını da bavuluna attı ve sonunda fermuarını çekerken rahatlamış bir şekilde nefes aldı.

Peke J miyavladı ve bacağına sürtünen kediyi sevgiyle kaldırdı.

Biliyorum, dedi yumuşak bir sesle.

"Ben de seni özleyeceğim. Kazutora için iyi bir kedi ol, tamam mı?”

Peke J, anlaşmışlar gibi miyavladı. Chifuyu kapının yanında yumuşak bir kıkırdama duydu ve kulakları pembenin en açık tonuyla kızarırken, kahkaha atmamak için dudağını ısıran Baji'ye döndü.

"Hiç başlama."

Chifuyu sahte bir sıkıntıyla gözlerini devirdi. Ama sonunda hâlâ çaresizce gülümsüyordu.

"Hâlâ bavulunu toplamadın mı?"

Bavulunu yataktan aldı ve koridora doğru yöneldi.

"Hayır."

Tipik Baji.

Her zaman son dakika adamıydı. Hatta neredeyse düğünlerine bile geç kalıyordu. Chifuyu, Baji Keisuke'yi tanıdığı on üç yılın ardından kendi kendine gülümseyerek sol yüzük parmağına sıkıca oturan yüzüğü okşadı. Yedi yıl çıkmışlardı, iki yıldır evlilerdi.

"Oyalanmaya devam edersen otele zamanında varamayız."

Baji sadece sırıttı, bir elini öne uzattı ve sevgiyle Chifuyu'nun ensesini okşadı. Chifuyu, o bunu yaparken bacaklarının zayıf düşmesinden nefret ediyordu.

"Keisuke."

Chifuyu tek kaşını kaldırdı.

"Biliyorum."

Baji eğildi ve alay edercesine Chifuyu'nun dudaklarını çekiştirdi.

“Bana on beş dakika ver.”

Baji Keisuke ile her saniye bir shoujo mangası gibi hissettirirken ciddi olmak çok zordu - evet, Chifuyu gerçekten böyle düşünüyordu.

Mutfağın yanında duran, denize yaptıkları gezilerin her anısıyla dolu küçük rafa bir göz attı. O gün batımının altında ilk değiş tokuş ettikleri ucuz vaat yüzükleri.

Baji, bebek mavisi kumsalda ona evlenme teklifi ettiğinde, korunmuş bir nemophila çiçeği. Okinawa'nın parlak mavi gökyüzü altında evlendikleri zaman bir çift shisa.

“Duygusallaştık sanki?”

Baji kollarını Chifuyu'nun beline sararak Chifuyu'nun başının üstüne bir öpücük kondurdu. Chifuyu, ağustosun ortası olmasına aldırmadı. Baji'nin dokunuşu onu her zamanki gibi sıcak hissettiriyordu.

Dönüp, sevgiyle Baji'nin kahverengi gözlerine baktı. Baji'nin bağlı saçlarından düşen gevşek saç tutamlarını arkaya attı. Sonra yavaşça parmaklarını aşağı doğru hareket ettirdi. Gömleğinin altında, yara izinin bulunduğu pürüzlü deriyi hafifçe takip etti.

"Bir sorun mu var?"

Baji'nin gözlerinde ufak bir endişe birikti. Chifuyu'nun ellerine uzandı ve parmak boğumlarını yumuşak bir şekilde öptü.

"Yok bir şey."

Chifuyu ellerini nazikçe sallayarak kollarını Keisuke'ye doladı.

"Sadece seni seviyorum. Çok çok fazla."

Öne doğru eğildi, rahat sessizlikte dudaklarını birbirine bastırdı. Baji öpüşürken içini çekti, parmakları Chifuyu'nun siyah buklelerine dolandı. Chifuyu ne kadar zaman geçtiğini bilmiyor ve umursamıyordu. Sonsuzluğu Baji Keisuke'yi öperek geçirebilirdi.

Sonunda ayrıldıklarında Baji, "Beni öldürüyorsun Fuyu," diye inledi.

"Ve beni oyalıyorsun."

Chifuyu güldü.

"Toplanmayı bitirdin mi Keisuke?"

"Sana tüm ihtiyacım olanın on beş dakika olduğunu söylemiştim. Şimdi, ayrılmadan önce Peke J'yi Kazutora'ya götürelim."

Yatağın yanındaki bavulunu almadan önce Chifuyu'nun dudaklarına son bir öpücük kondurdu.

Peke J'nin taşıyıcısına tutunarak el ele sokaklarda yürürken Tokyo'nun mavi yaz göğü onlara gülümsüyordu. Chifuyu, Baji'nin omzuna hafifçe yaslandı.

Miura'ya zamanında ulaşamazlarsa da önemli değildi.

Ne de olsa okyanus onları maviye boyamak için her zaman orada olacaktı.

Ne de olsa okyanus onları maviye boyamak için her zaman orada olacaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

mutlu sonlara hiç alışık değilim. ikisinden birini finalde öldürsem mi diye çok düşündüm ama değişiklik iyidir. :)

beni maviye boya - 𝙗𝙖𝙟𝙞𝙛𝙪𝙮𝙪 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin