Dizginleri elinde tutmak

256 24 31
                                    

Changbin yurttan nasıl çıktığını bilmiyordu ya da nasıl normalde on beş dakikayı bulan yolu beş dakikada aldığını.

Sadece bir anda oluvermişti ve seungmin'in kapısının önündeydi şimdi.

İlkten seungminin yazdıkları onu çok endişelendirmiş ama ardından attığı resimlerle aşırı heyecanlandırmıştı.

Kapıyı çalmadan önce derince nefes alıp verdi.
Bu onun değil belki ama karşısındaki biricik aşkı için ilk olabilecek bir deneyimdi.

Nazik olmalı, onu korkutmamalı hatta kapıyı açıp vaz geçtiğini söyleyecek olsa bile ona kırılmamalıydı.

Çaldığı kapı saniyeler sonra üzerine geçirdiği oversize gömlek ve kısacık şortun süslediği seungmin tarafından açıldı.

"İçeri gel" diyen sevgilisinin ona uzattığı elini tutmuş giriş holünden ilerleyerek iki katlı müstakilin alt katındaki salonuna varmışlardı.
Seungmin oldukça stresli gözüküyordu.

Onu rahatlatmak ve belki biraz özlemini de gidermek için açtığı kollarıyla seungmini sarmış ve oturdukları koltukta uzun bir sarılışın içine dalmışlardı.

Seungmin bacaklarını beline sardığı erkek arkadaşının boynunu kollarıyla tutsak etmişti.

Başını gömdüğü kendi kolları arasında huzurla soluyordu. Changbin bu huzuru bozmak istemiyordu.

Kolları ince beli kavrarken ve açık gömlekten beyaz boynu arzı endam ederken sadece onu daha sıkı tutmak ve kaybetmek istemiyordu.

Lavanta kokan genç kollarının arasında sakince dururken kendi istekleriyle ileri gidemezdi. Onu korkutmak istemezdi.

Ne kadar kendini dizginlemekte zorlansa da karşılıklı bir ilişkide olması gerekenleri uyguluyordu.

Seungmin ise tüm heyecanı ve hevesleriyle kendini sevme çalışmasının son kısmını tamamlıyordu kendince.

Bu adımda hep takılıyordu. Chanbinden önce yine changbin sayesinde birçok şeyi atlatmıştı ama vücudu ve vücudunu barındıran her aktiviteden hala delice çekiniyordu.

Bir türlü aynadaki görüntü yeterli gelmiyordu.
Changbinin onu beğeneceğinden emindi çünkü onlar birbirlerinin vücudlarını değil kalplerini sevmişlerdi ama bu konuda güvenmediği, inanmadığı şey kendisiydi.

Düşünceleri, changbinin burnuna dolan kokusuyla bulanıklaşırken sevgilisinin kulağına"korkuyorum" diye fısıldadı.

Changbin'in ona cevap vermek için çırpınan kalbini ataklara sokan ise seungminin kulaklarına daha da yaklaşarak- belki küçük bir temastan dahi söz edilebilirdi - "ama korkumu yenen tek şey senin varlığın" demiş olmasıydı.
Changbin hareket edemiyordu çünkü oldukça etkilenmişti hem de her manada.

Seungmin daha rahat bir pozisyon almak için hareket ettiği kucakta changbin daha çok uyarılmış ve seungminin bir kediymişcesine uzandığı boyuna öpücükler bırakması ve küçük mırıltılar bırakmasıyla kendini tutamamıştı.

Dizginlerini bırakmıştı.

Kucağındaki bebeği alıp odasına çıkıyordu. Seungmin süregelen hareketliliğe karşı sessiz ve sakin bir şekilde yaptığı işe - changbinin açık kalan boynunu ve yüzünün her kısmını öpücükle doldurmak bu işin temel noktasıydı- devam ederek cevap veriyordu.

Seungminin odasına dalıp onu yatağına güzelce bıraktıktan sonra duvarlardaki boş alanları ansızın fark etmişti changbin.

Sonrasında ise komidinin üzerinde duran ikisinin fotoğrafıyla kocaman bir gülümseme yüzünde yer almıştı.

LO$ER=LO🖤ERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin