Ölüme Giden Notlar

imkansız.

Her şey insanlara imkânsız geliyor. Hep en zoru istiyolar ve buna imkânsız diyorlar. İmkânsız ne bana bunun tanımını yapsanıza.

Karanlık bi gecenin zamanla aydınlanması, çeşitli renklere bürünmesi. O dağların rüzgârlara karşı dimdik durması. Bir ağacın kökünün toprağa sıkı sıkı tutunması, asırlarca yaşaması.

Her gecenin bir sabahı var. İmkansız yok. Rengârenk olur her yer güneşin habercisidir. 'Bu gecenin de bir sabahı var, uyan,' der sana güneş, 'ben geldim.'

Hep 'Uçan mor inekler...' dedim. Ama ben bi imkânsızdan bahsetmedim hiç bir zaman. Çok zor değil.

Ondan nefret ettiler. Benim uçan mor ineklerimden nefret etti. Siktir çekti. Ama onların bi suçu yok.

Mor ineklerden nefret etme. Yalanlar ama gerçekler onlar. İmkansız yok ama olanaksız var, mor ineklerin uçması olanaksız.

Mesela, bir ineği mor rengine boyayıp uçaşa veya helikoptere koyarsan uçmuş olur.

Ama her şey emek istiyor, değer istiyor, zaman istiyor, mantık istiyor...
Ve daha fazlası.

Ama kimse anlamıyor beni. Bazı şeyleri gözde büyütmek kadar iğrenç bir şey olamaz. İnsanı yoruyor. Bu kadar basit bir şeyin insanların imkânsız görmesi üzüyor...

İstersen her şeyi yapabilirsin. İmkânsızın ucu yok. İmkânsız ölmek demek. Eğer öldüysen yapamazsın, imkânsız olur ya da o öldüyse onunla ilgili hayallerin imkansız olur. Yaşayan birisi içim imkânsız yok. Ve emin ol, ölmek yaşamaktan daha zor.

Yaşarken ölmek...
Öldüğün halde yaşamak(?)

Garip geliyor ama değil. Hayata katılmazsan eğer yaşarken ölmüş olursun, hiç bir şeyden zevk almazsan...
Ve daha fazlası.

Ama hayattan zevk aldıysan, insanlara yararın dokunmuşsa en çok da onları mutlu ettiysen öldüğün halde yaşarsın.

Zor değil. İmkansız yok. Her şey zaman istiyor. Gecenin gündüz olması zaman ister. Karanlıktan aydınlığa çıkmak zaman ister. Dayan. Bu zamana kadar dayandıysan dayanmaya devam et. Hayatını akışına bırak. Ruhun karalıktan aydınlığa erişir sen onunla savaş.