1975 YILI
____________________
Elinde ki mektubu hiç tereddüt etmeden yanan şömineye attı. Küçük sarışın Black kızının ağzından bir şaşırma nidası çıksa da kalan diğer Slytherinliler, mavi cübbesiyle ortada parlayan kıza bakıyorlardı. Onlardan olmayan bu türü boğmak istercesine hem de. Onları durduran şey kızın damarlarında akan asil kandı.
Cayır cayır yanan mektuba baktı bir süre Ravenclawlu kız. Ateşin onu içine çekip kül etmesi gözlerinde özgürlük parıltıları oluşturdu. Mavi gözlerini mektuptan alıp abisine döndü. "Cevabım açık ve net mi?"
Gözlerinden ateş fışkıran abisi hışımla ayağa kalktı. Daha fazla sakin kalamamıştı. Bir kaç büyük adımda kardeşininin yanına ulaşmıştı bile. "Zaten kanı bozuksun! Bari düzeltmeye çalış Gloria!"
Sadece üst sınıflar değil, Slytherin ortak salonunda bulunan herkes şimdi onlara dönmüştü. Bir fısıltı sesi bile çıkmadan olanları izliyorlardı.
Genç kız asla tereddüt etmeden başını kaldırdı. "Benim hayatımdan sana ne Richard! Seni ve ailenin kurallarını istemiyorum yanımda!"
"Soyadın Nott olduğu için şükretmen gerekirken sen nankörlük ediyorsun!" diye bağırdı Richard. Yanılıyordu. Gloria, Nott olmaktan gurur duyuyordu. Onun istemediği şey baskıcı kurallardı, damarlarında akan kan değil.
O sırada Rodolphus ve Avery alt sınıfları yatakhanelerine göndermekle meşguldüler. Bu olayın uzayacağı belliydi.
"Hah! Ben mi nankörüm!" dedi Gloria. "Beni istemediğim biriyle tanıştırmaya çalışmaları SAÇMALIK." Gloria'nin tiz çıkan sesi masanın üzerinde ki bir kaç bardağı titretti. Saçmalık derken öyle bir bağırmıştı ki bir kaç beşinci sınıfın geri adım atmasına sebep olmuştu. Tek tırstıkları Ravenclaw bu kızdı.
Dişlerini sıktı Richard. "İstemediğin kişi ölüm yiyenlerin başı," dedi ardından da fısıldayarak "Karanlık Lord." diye ekledi.
Slytherinliler irkilirken aralarında ki tek Ravenclawlu kız yerinden bile hareket etmemişti. Hala dik bakışları ve gözleriyle abisine bakıyordu. "Ne olduğu umurumda değil!"
Kıvırcık saçlı kız cebine uzandı hışımla. Gloria bunu fark etmişti ama karşısında ki Black kızının ona bir şey yapıcak kadar cesareti olduğunu sanmıyordu. Bellatrix elinde tuttuğu Black aile yadigarı hançerini Gloria'ya doğrulttu. "Lafını geri al!" dedi adeta tıslarcasına.
Gloria alaycı bir şekilde ona döndü. "Ne yaparsın Bellatrix? Beş para etmeyen hançerinle beni mi yaralarsın?" Dudaklarını büzüp yüzüne sahte bir üzüntü kattı. "Çok üzülürüm."
Bellatrix "Seni -" diye atılacakken Lucius'un onu tutmasıyla geri çekildi. Haklıydı Nott kızı. Ona bulaşıcak kadar cesaretleri yoktu. Nott ailesi uzun ve köklü bir aileydi. Tıpkı abisi Richard gibi onun da yetenekli ve güçlü olduklarını biliyorlardı.
"Kesin! Hepiniz!" diye bağırdı Rodolphus. Bunu duyan Bellatrix her ne kadar istemese de geri çekildi ama yakıcı bakışları hala Nott kızındaydı. Rodolphus kuzenine dönüp "Senin gibi bir kanı bozuk hala nasıl haddini aşar anlamıyorum!" dedi sertçe. Onu seviyor olabilirdi ama bu onun Ravenclaw'a seçildiği gerçeğini değiştirmiyordu.
Bir şey demedi Gloria. Bakışları Black oğlanını bulduğunda içinin rahatladığını hissetti. En azından biri diğerleri gibi düşünmüyordu. Kızın düşüncelerine saygı duyuyordu çünkü abisi de aynı şeyleri yaşıyordu.
Ama mavi gözleri hoşlandığı deniz mavilerine değdiğinde içine bir yumru oturduğunu hissetti. Bir süredir Rosier oğlanı ile çok iyi anlaşıyorlardı. Hatta bir kaç Slytherin kızından duyduğuna göre Evan ondan hoşlanıyordu. Ama şu an... Bakışları herkes gibiydi. Ondan tiksinircesine bakıyordu.
YOU ARE READING
𝐃𝐀𝐑𝐊 𝐏𝐀𝐑𝐀𝐃𝐈̇𝐒𝐄, Sirius Black fanfiction
ChickLitNott kızının kalbi yerinden çıkıcak gibi atarken, Sirius daha da yaklaştı ona. Nefesleri birbirine değerken fısıldadı Black oğlanı. "Yüzün bir melodi gibi leydim, asla aklımdan çıkmıyor." {enemies to lovers} Sirius Black fanfiction 🖤