"merhaba Jisung! bugün abin evleniyor, evet. fakat bugün sana evlilik teklifi edeceğim gün de aynı şekilde. bunu da sana süpriz olsun diye çekiyorum, bak yüzükler şu an elimde." dedi, Minho mutlulukla kameraya elindeki kutuyu gösterirken.
"her şey hazır, düğün sonrasında görüşürüz!"
-
"hyung, neredeydin?"
"hiç." dediğinde Jisung kaşlarını çattı, ama çokta takmadan arabaya bindi. abisi evlenmişti, sadece nikah olmuştu şimdi ise kendi aralarında kutlayacaklardı.
Seungmin ve Chan öne, Minho ve Jisung arkaya geçmişti.
"abi, beni unutmazsın değil mi?" değdiğinde Chan kaşlarını çattı.
"o ne demek bebeğim?"
"artık benden ayrı yaşayacaksın, ne ne demek. unutursun sen beni." Chan arabayı park etti ve herkes indiğinde elini Jisung'un omzuna atıp kendine çekti.
"ben seni nasıl unutayım? sen benim en değerlimsin."
"öyle miyim gerçekten?" dedi şımararak Chan'a.
"şımarma hemen, evet öylesin." ikisi de gülümsüyordu artık. arkalarındaki Seungmin ve Minho ise ikilinin tatlılığına gülüyordu.
