hepsi oturmuş, bir şeyler yiyip içerek konuşuyorlardı. Jisung abisine sarılmış, şımarıklık yapıyordu.
dolayısıyla Minho'nun kalktığını da görmemişti. en sonunda abisinden ayrılıp Minho'nun yanına gidecekti ki, görmeyince kaşlarını çattı.
"Minho Hyung nerede?"
"bilmiyorum, nerede cidden?" dedi Felix.
"siz gördünüz mü?" diğerleri başını olumsuz anlamda sakladı.
Jisung içinden 'tuhaf' diye geçirerek konuşmaya devam etti.
aradan geçen dakikaların ardında Jisung endişelenmeye başlarken, bir anda ışıkların hafif kısılması, şarkıları 'Chase Atlantic-Right Here' çalmasıyla, daha sonra da Minho'nun sesiyle kaşlarını çattı Jisung.
Minho, şarkılarını söylüyordu. Jisung şaşkınlıkla Minho'ya baktığında gülümsüyordu. arkaya kamerayı da koymayı unutmmaıştı tabii.
en sonunda şarkı bittiğinde Minho Jisung'u belinden tutup kendine çekti.
"sana senin geçmiş kırgınlıklarımızı da, geleceğini de düzelteceğimin sözünü vermiştim. tüm hayatını benimle geçirir misin?" dediğinde elindeki yüzük kutusunu Jisung'a tutmuştu. "evet," dedi Jisung "geleceğim de geçmişim de sen ol."
-
evlilik teklifi etmek çok zormuş bu ne