05

662 50 22
                                    

Chaeyoung Anlatımından;

"Jungkookla aranızın iyi olduğuna emin misin sen?"

Jimin telefonunu camdan olan sehpanın üzerine bıraktı ve bana baktı. Benden bir cevap beklediğinin farkındayım fakat aynı cevabı defalarca söylemekten de usanmıştım. Aramızın iyi olduğunu söyleyip duruyordum ama aramız iyi falan değildi. O sikik parti gününden sonra aramıza resmen bir duvar örülmüştü. Kesinlikle o duvarın adı ise Laraydı.

Kim olduğundan emin bile olamadığım bu kız yüzünden en yakın arkadaşım ile aramda geniş bir soğukluk olmuştu. Jungkook'un bu kızda ne bulduğunu anlamıyordum. Düzenli olarak aralarında tensel yakınlaşmalar oluyordu ve sinirimi bozan asıl durumda buydu. Jungkook'un defalarca aynı kız ile olması. 

Lara denen çelimsiz kız arkadaşım için ne ifade ediyordu bilmiyordum fakat benim için.... Benim için ifade ettiği tek şey sinirdi. O kızla olduğunu düşündükçe kafam gidiyordu ve krize giriyormuş gibi hissediyordum. Ellerim titremeye başlıyordu. En yakın arkadaşım ile arama giren bu kızı bir kaşık su da boğmak hatta herkesin içinde onu delicesine rezil etmek istiyordum. Ama sonra aklıma Hukuk okuduğum gerçeği geliyordu. Lara'nında bir kız olduğunu kendime hatırlayıp, milyonca kadın cinayetine mahrus kalan kadınlar arasında biri olmaması içinde dua ediyordum.

"Chaeyoung?"

Jimin'in sesi aniden düşüncelerimi böldüğünde başımı iki yana salladım ve bıkkınlıkla cevap verdim. "İyiyiz dedim ya Jimin. Daha ne kadar soracaksın yanı soruyu?"

Jimin saçlarını düzeltirken geriye yaslandı. "O zaman bu akşam geliyorsun?" Gözlerimi kıstım ve bu akşam bir şey mi var diye düşünmeye başladım. Aklıma hiç bir plan yapmadığımız geldiğinde ise ifadesizce Jimin'e baktım. Jimin tek kaşını kaldırdı ve ofladı. "Birde iyiyiz diyorsunuz. İkinizde aynı boksunuz işte. Akşam Jungkook'un evinde toplanıyoruz. Mesaj attı hepimize. Bakmadın mı mesajlarına?"

Şaşkınlık eşliğinde kaşlarım havalanırken telefonuma uzandım. "Kaçta atmış mesajı?" Jimin cebinden sigarasını çıkartırken konuştu. "Dün 14:30 civarı sanırsam." Telefonumun mesaj kısmına girdim ve sadece ekrana baktım.

Ne dün ne de bugün... Jungkook'tan mesaj yoktu.

"Gördün mü? Akşam seni alayım mı?" Jimin hiç birşeyden habersiz sigarasını içerken yutkundum. Bana haber vermemişti. "B-en. Akşam aile ile bir planım olabilir." Söylediğim yalana ben bile inanmazken Jimin içine çektiği dumandan az daha boğulacaktı. Koca koca açtığı gözleri ile bana bakıp öksürdü. "Ebesinin nikahı. Sen ve aile?"

Pekala, ailemle iyi anlaşmadığımı herkes biliyordu. Fakat aklıma gelecek yalan bulamamıştım.

"Neyse ne. Akşam gelmem ben. Sonra görüşürüz." Çantamı bir hışımla koluma taktım ve ayaklandım. "Nereye?"

"Dersim var."

*

"Ders bitmiştir. Çıkabilirsiniz."

Tam anlamıyla beynimin suyu akıyordu. Fakat dersi dinlemekten değil, düşünmektendi.

Jungkook bana mesaj atmamıştı. Beni çağırmamış veya davet etmemişti. Bunu iki sebebi olabilirdi. Birincisi; Jungkook, Joohyuk tribinden çıkamamıştı ve bana yüz yapıyordu. İkincisi ise sadece Laraydı.

İçinde bulunduğum düşünce karmaşıklığından dolayı offladım ve saçlarımı karıştırdım. Sabahtan beri sinirli hissediyordum. Eğer bana Lara ve Joohyuk yüzünden mesafe almış ise onu hayatımdan silerdim. Çünkü benim için hiç bir erkek ondan daha değerli değildi. Fakat onun için bu öyle mi? yoksa değil mi? Bilmiyordum. Onu bulmam, tartışmam gerekiyordu. Yoksa oturduğum yerde beynim sikilecekti. 

closeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin