Misafirleri beklemeye koyulmuştum ki hazırlıkları kontrol etmek için dışarı çıktım.Parti bizim evin bahçesinde olucaktı.Konsept geleneksel havuz başı partisi.Sıradanlık ön planda.Dışarı çıktığımda bizim evin bahçesinde olduğuma inanamadım.Sonra annemin hazırlıkların içinde olduğunu görünce buranın bizim bahçe olduğunu anladım. Beyaz ve mor rengi tüm bahçeyi kaplamıştı.Ve her yerde demet demet taze çiçekler.Çicekler her yere kokularını bırakmıslardı.Ve evet ilk misafirler geldi.Babamın dostlarının çocukları yavaş yavaş gelmeye başladılar.Azra kapidan girdi üzerinde çiçek desenli bir elbise ve maşa yaptırdığı saçlarıyla süzülerek kapıdan içeri girdi.Azra benim yakın arkadaşım.Kendi başına takılan,kitap okumaya bayılan,ela gözleri ve siyah saçlarıyla tam bir esmer bomba yani benim tam zıttım.Onunlayken okuduğumuz kitapları derinlemesine konuşur.İnsanları çekiştiririz.Azra tam bir astroloji manyağı.Tüm tanıştığı insanlarla burç uyumuna göre iletişim kurar.Ona göre mucizeler her an kapıyı çalabilirmiş miş miş....Kendileri tam bir hava atma makinası olarakta tabir edilebilir.Yine tüm gözleri üzerinde bırakıp yanıma geldi.Bende onu kollarımı bağlayıp seyrediyordum ki yanıma gelip"İyi ki doğdun canımın içi"diyip yanaklarıma minik buseler kondurdu.Ve tam hizam da durarak "Tuna geldi mi acaba?" diyerek gelenleri yokladı.Tuna; bizim Azra'nın gönlünü kaptırdığı okul arkadaşım.Tuna esmer,uzun boylu,okulun rock grubunda elektro gitar çalan bir çocuk.Azra onu bir provada görüp aşık olmuş ama o Azra'nın varlığından bile habersiz fakat benim ruhani varlıklı arkadaşım burç uyumlarının en üst seviyede olduğuna kanatkar.
"Azraaa.Tuna gelmiş olsa ne olucak ki sonuçta çocuk seni tanımıyor.Aynı okulda olmanıza rağmen senin varlığından habersiz.Ne zaman benimle konuşmaya gelse sen tuvalete uçuyorsun."
-Saçmalama Dolunay.Ne alakası var hep benim tuvalete gittiğim zamanlara denk geliyo hepsi bu yoksa benim utanmamla bunun ne alakası var.
-Ben sana utanmanla alakalı bir şey demedim ki.
-Hıııııhh.
-Yok bişey Azra tamam.
-Hem bugün kesin beni fark edicek falımda yaziyodu.
-Yine mi fallar Azra.Şu inançların beni gerçektende şaşırtıyor.
-Sen ne kadar inanmasanda ben inanıyorum tatlım.Ve senin falını da özetleyecek olursam."Dikkat aşk kapında".diyerek beni bırakıp diğer arkadaşlarımın yanına gitti.Yine Azra'nın saçmalıkları her zaman ki gibi.Kapıya dönüp misafirlere hoşgeldiniz demek için gidiyordum ki Melis ve yanında bir çocukla içeri giriyodu hemen beni görmeden burdan gidiyim dedim ve dönüp yürüyordum ki "Dolunaycımmm..."diye gelen ses felaketi beraberinde getirdi.Melis babamın en yakın arkadaşının kızı onunla olan tek bağ bundan oluşur.Birbirimizi sevmediğimizi ikimizde çok iyi biliyoruz fakat bir türlü ayrılamayan bir enerji var aramızda . Yanında esmer,geniş omuzlu,kaslı,güldüğünde çok fazla gamzesi olan bir çocukla gelmişti.Ve itiraf ediyorum ki Melisin yanında ilk defa bu kadar yakışıklı çocuk gördüm.Onlara ufak bir gülücükle hoşgeldiniz deyip hızla ayrıldım.Çünkü Melis başladı mı asla susmaz.Parti beklediğimden güzel geçti. Sevdiğim veya sevmediğim tüm arkadaşlarım yanımdaydı.Parti boyunca hediyelere bakmadım daha sonraya bıraktım.Partide yaşanan en ilginç olay ise Azra'nın Tunayla dans etmesi olmalı.Ne yani Tunayı Azrayla dans etmesi için konustuysam.Arkadaşlığın en altın kuralı bu bi keree.Neyse benim için değişen bi sey olmadı ama Azra adına çok sevindim.Tabi danstan sonra gelip başımın etini yemeseydi herşey daha güzel olabilirdi.Şimdi hediyeler zamanı üzerimi değiştirdim.Yatağımda rahat bi şekilde hediyeciklerimi açıyım.Hediyeler çok fazla olmasi biraz hoşuma gitti.Hangi kızın hoşuna gitmez ki neyse ilk paketten güzel stiletto kırmızı bir ayakkabı çıktı.İkinci paketten krem rengi salas bir hırka.Hediyelere bakarken gözüme bir kutu takıldı.Çok küçük,tahta bir kutu adeta bir sır sandığı gibiydi.Kutuyu inceledikten sonra içine bakmaya geldi.İçini açınca gördüğüm görüntü karşısında gözlerime inanamadım . Benim benim yurttan ayrılırken kafamdan düşen en en sevdiğim kiraz tokalarim kutunu icindeydi.Peki ya bu bana nerden ve nasıl gelmisti?Kim getirmişti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUYGUSUZ
Novela Juvenil"Herkes hayatının kullanma kılavuzunu kendi yazar,tek başına.Her teline basarak bu hayat denen enstrümanın her sesini duymak lazım en basından en tizine"