-AMA DEĞİL-

3.bölüm

.

.

.

Önce elimdeki saate baktım. 23:54
Sonra tekrar herkesin suratına baktım. Görkem ikide bir gözlerini kaçırıyordu ama o miri kızdıracak bir şey yapmadı çünkü gözümün önünden hiç ayrılmadı.

Yavru da yapmamıştır herhalde.. çünkü pek bir şey yapmış gibi görünmüyor. yavru dürüst bir insandır. Bir şey yapmışsa bile gelip anlatırdı. Anlatmasa bile bir haber verirdi. Bana değil ama bell'e kesin söylerdi. Bell gelip bana anlatırdı. Bir şey yapmış olamaz bu durumda..

Bell miri en fazla sinirlendirme potansiyeli olan kişi. Çünkü mir onu sevmez, o miri sevmez..sözde. Bell'in miri sevdiğini biliyordum. O yaşlı adamı aramızda herkes severdi. Ama belli etmezdik... bazı sebeplerden dolayı..

Serkan' ın bana sormadan miri kızdıracaka kadar büyük bir şey yapacağını düşünmüyorum.

Son olarak ra yani râna..O işini tek yapar, kimseye söylemez. Kimseyle çalışmaz.

Miri sinirlendirmek kolay değildir. Birbirimizle olan kavgalarımız dışında pek bir şeye kızmaz. E bizde yakın zamanda kavga etmediğimize göre...

Başka bir şeye kızmış ama neye?

"Artık bizi süzmeyi bırakıp anlatacak mısın asıl olayı?"

Ra'ya baktım..

"Kardişim valla niye olduğunu ben de bilmiyorum. Bugün ormanda öylesine arabanın içinde müzik dinlerken, bir adam geldi."

Yavru oturduğu koltukta ileri kayıp dirseklerini bacaklarının üstüne koyup, kaşlarını çattı.

Görkem de aynı ciddiyet ile beni dinlerken devam ettim.

" adam "burası güvenli değil, gidin buradan" diye bir şeyler zırvaladı. Ben de dediğini yapacakken elinde silahla ağaçların arasından şey çıktı"

"NE ÇIKTI?"

Bell aniden bağırınca yerimden bi hopladım. Yavru baş parmağı ile üst damağına baskı yaparak korktuğunu belli etti.

"Ne bağırıyon kızım aniden?"

Yavrunun sorusuyla ra kahkaha attı ve rahat pozisyonunu bozmadan bana döndü.

"Eee kim çıktı?"

Hepsi merakla bana dönünce tam konuşuyordum ki, telefonum çaldı.

Telefonu koyduğum sephanın üzerinden alıp arayana baktım.

Gülşen ATEŞ

Gözlerimi devirip telefonu kapattım ve diğerlerine dönüp olayı anlatmaya başladım.

"Sonra ağaçların arasından elinde silahla-"

Telefonun çalmasıyla bell telefonu alıp arayana baktı.

" offff bi sen eksiktin he."

Telefonu bana uzattı. "Al aç da bir daha aramasın"

Telefonu açıp hoparlöre aldım.

"Efendim"

"Berva eve gelmicek misin? Akşam yemeği için seni bekliyoruz"

Hepimiz birbirimize anlamaz gözlerle baktık.

"Dilek saat 12 ne yemeği?"

"Şeyyy sen yememişsindir diye düşünüp seni bekledik"

" beni beklemeyin"