12. Bölüm

809 103 53
                                    

Selaam! nasılsınızz??? umarım iyisinizdirr.. İyi okumalarr

Louis yatağından kalkıp işe gitmek için hazırlanmaya başladı. Dün ve ondan önceki gün yaptığı gibi. Onun için günler birbiriyle aynı, uzun ve sıkıcı geçiyordu.

Yakın arkadaşlarıyla da buluşamıyordu eskisi kadar. Gelmeme bahanesi hazırdı
'Çok meşgulum şu sıralar. Başka zaman artık'.

Harry ile karşılaşmamak için dışarı adım atmayacaktı neredeyse. Taşınmayı bile düşünmüştü Louis. Ama şu sıralar hayatında tek iyi giden şeyin çalıştığı yerde mevkisinin gittikçe yükselmesi olduğundan iş yerini taşımak aptalca olurdu.
İşinde yükselmesi de bir nevi Harry sayesinde olmuştu. İronik.
Onu ve yaşattıklarını düşünmemek için kendini işine vermişti.

Bazen ne yaptığını merak ederdi Harry'nin. Yeni birini bulup, bulmadığını. O küçük dövmeci dükkanını bile özlemişti. Hala orda mıydı acaba? Bir ayda çok şey değişebilirdi değil mi? Taşınmak, yeni biriyle tanışmak, pek önemsemediği seks arkadaşını unutması için uzun bir süreydi bir ay. Louis'yin tek emin olduğu şey Harry'nin onun kadar üzülmediğiydi.

Bu pazar da evinden dışarı çıkmamayı planlıyordu. En sevdiği Jim Carrey filmlerini defalarca tekrar izlerken sıcak yorganının altında kış depresyonu modundaydı.

Kapı çaldı, duymazlıktan geldi. Kapı ikinci kez sert bir şekilde çaldığında yerinde irkildi ve ısrarla kapıyı çalan kişiyi öğrenmek için kapıyı açtı. Gelen kişinin uzun zamandır ihmal ettiği arkadaşı Zayn olduğunu görünce mahçup bir şekilde gülümsedi.

Sıkıca sarıldıktan sonra Zayn, elini Louis'yin yanağına götürüp sıktı. Stresli gözüküyordu. Ela gözleri kırmızıydı.

"Öldün mü diye seni kontrol etmeye geldim dostum."

Louis gözlerini kaçırdı.
Salona geçip Louis'nin ısıttığı battaniyenin altına girdiler.

"Hey, iyi misin dostum? Gözlerinin haline bak. Alcakaranlık'taki vampirler gibi görünüyorsun."

"Bir şey yok, sadece uykumu alamadım."

"Zayn!"

Zayn bıkkınlıkla kafasını geriye attı.
"Liam'la aramız pek iyi değil, tamam mı? Yani, ben öyle düşünüyorum."

"Vay canına beklemiyordum. Neden aranızın açıldığını düşünüyorsun?"

"Bazı şeylerde çok ısrarcı davranıyor, anlamıyorum." battaniyeye daha sıkı sarıldı.

"Sürekli evliliği ima ediyor Louis. Ne zaman çocuk görsek, bizim de bir bebeğimiz olsa ne güzel olurdu diyor. Ben de her seferinde onun heycanına aynı şekilde karşılık veremediğim için onunla ciddi düşünmediğimi sanıyor.

"Dostum, tamam. Anlamadığım bazı şeyler var. En başından beri Liam ile ciddi bir ilişkin olmasını istiyordun. Onun da böyle düşünmesi hoşuna gitmiyor mu? Neden kendini geri çekiyorsun?"

"Pff.. Sadece bilmiyorum Louis. Hazır değilim sanki. Tabii ki Liam ile nişanlanmak isterim. Ama bunun kolay bir süreç olmadığının da farkındayım. Onu gerçekten incitmek istemiyorum."

Louis bir psikolog edasıyla ellerini birbirine geçirdi.
"Ah Zayn.. Sevdiğin kişiyle nişanlancaksın dostum! Neden iyi yönünden bakmıyorsun? Siz zaten neredeyse aynı evde yaşıyorsunuz. Liam'ın ailesi neredeyse seni Liam'dan daha çok seviyor. Düşündüğün kadar zor olmayacak.
Bunu sadece ilişkinizi resmiyete taşımak. Bu kadar strese girmene gerek yok."

Yaptığı konuşma işe yaramış olacak ki Zayn'in yüzünde bir gülümseme oluştu.

"Galiba biraz fazla büyütüyorum değil mi? Sonuçta sevdiğim adam benimle nişanlanmak istediğini söylüyor. Bunun için sevinmeliyim."

"İşte bu! Sonunda eski haline döndün."

"Sağol dostum."
Kafasını yana yatırarak gülümsedi. "İyiki varsın, cidden"

Geceye kadar sohbet edip içki içtiler.
Gece sonunda Liam Zayn'i almaya geldi. Louis sarılmalarını, Liam'ın Zayn için kapıyı açmasını camdan gülümseyerek izledi.

-1 Ay sonra-

Evet, bu sonunda oluyordu. Aynada en yakın arkadaşının nişanı için giydiği takıma baktı. Saçını düzeltti ve Zayn'in ona verdiği mor sümbülü yakasına iliştirdi.

Kapıdan ıslık çalarak giren Niall' da da sümbülden takılıydı.

"Bay Tomlinson! Gözlerimi kamaştırıyorsunuz"

"Hahah çok naziksiniz, Bay Horan"
dedi Niall'ı memnuniyetle süzdükten sonra.

"Niall, çıkmalıyız dostum. Çiftin yakınları olarak erkenden orda olmalıyız."

"Haklısın çıkalım." Niall ensesini kaşıyarak tedirgin bir şekilde devam etti

"Ama Harry'i de alacağız değil mi? Motoruyla gelemez."

Ah siktir. Louis son bir ayda yoğun iş mesaileriyle ve ona hiç uygun olmayan partilerde kendini dağıtarak Harry'i unutmayı başarmıştı. Şimdi ise nişana mı gelmeye karar vermişti? Hem de Louis'nin arabasıyla!
Hadi ama, Zayn ve Liam onun yakını bile değildi. Arkadaşının arkadaşlarıydı!

İçindeki bu öfke patlamasını dışarıya vurmamaya çalışarak en sakin haliyle kafasını sallayarak onayladı.

...

Harry'nin dairesine geldiklerinde Harry çoktam kaldırımın üzerindeki bankta yakasına mor sümbül iliştirilmiş siyaj takımı ile nazikçe bacak-bacak üstüne atmış

oturuyordu.

Harry ile göz göze geldiğinde Louis kalbinin sıkıştığını hissetti. Hiç değişmemişti. Aynı kibirli duruş, aynı kendinden emin bakışlar ve aynı güzellik. Harry'nin ona nasıl davranacağını merak etti. Onunla konuşacak mıydı? Louis kendini suçlu hissetmeyecekti. Aralarındaki şeyi Harry'nin tutarsızlığı mahvetmişti sonuçta.

Harry yaklaşan arabayı görünce ayağa kalktı. Kaşları çatık, ciddi bir ifadeyle arka koltuğa geçti.

"Geç kaldınız."

Ah cidden mi? Harry Styles'ın küstahlığı hiç değişmemişti. Louis memnuniyetsiz bir şekilde dikiz aynasından Harry'e bakarak ofladı ve sürmeye başladı.

Zavalli Niall, yolun yarısına kadar ortamdaki gerginliği azaltmak için garip şakalarından yaptı. Yolun diğer yarısında ise Harry yüksek sesle telefonda biriyle konuşmaya başladı. Louis yola odaklanıp, Harry'nin kiminle bu kadar gülerek konuştuğunu önemsememeliydi.

"Ahahah! Gerçekten mi! Evet evet!"

Harry arabanın içinde kahkahalar atarak telefonda konuşurken dikiz aynasından Louis'yle göz göze geldi.
Louis'yin 'kes şunu' bakışı Harry'nin telefonu kapatması için yeterliydi.

"Ah biliyor musun Matthew, seni sonra arayacağım canım. Hıhı evet. Görüşürüz, bende öptüm"

Harry Louis'nin onu hala sevdiğinden ve deliler gibi kıskandığından zaten emindi ama bu küçük test sayesinde Louis'ye bunu bir kez daha hatırlatmış oldu.

Selaam ölmedim ben daha bölüm atıcaam biraz boşladım beklettiysem kusura bakmayınn

Selaam ölmedim ben daha bölüm atıcaam biraz boşladım beklettiysem kusura bakmayınn

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tattooed On My HeartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin