Selaam! final bölümümle sizlerleyim ;) iyi okumalar ♡
-1 yıl sonra-
"Akşam geç gelmeyeceksin değil mi?"
Harry Louis'nin ceketini giydirirken konuştu. Tanışma yıldönümlerini unutup unutmadığını anlamaya çalışıyordu."Hayır, bugün şirketteki işlerim erken bitiyor. Neden sordun bebeğim?"
Louis ayakkabılarını giyerken konuştu."Merak ettim sadece, ben bugün evde kalacağım. Bazı işlerim var."
son kısmı bastırarak söyledi.Yıldönümleri için hazırlık yapmak istiyordu ama Louis'yin tamamen unutmuş olması onu sinirlendirmişti.
"Anladım aşkım, akşam görüşürüz. Bir şey olursa beni ara."
"Tamam, görüşürüz."
Harry'e hızlı bir öpücük verdi ve uzaklaştı.Harry kapıyı kapattıktan sonra oflayarak dağınık eve baktı. Belki de aynı evde bir kedi ve bir köpek ile yaşamak mantıklı bir fikir değildi. Ama Harry, artık neredeyse Louis'yin evinde yaşamaya başlamıştı. Ve güzel kedisi Olivia'yı kendi dairesinde tek başına bırakmak istemiyordu. Bunun yerine Louis ve Louis'yin köpeği Cliff'in ile tanışması için onu buraya getirdi. Harry Louis ile olan ilişkisinden yola çıkarak evcil hayvanlarının da iyi anlaşacağını düşünmüştü. Ama şuan baktığı bu dağınık salon kesinlikle yanıldığını gösteriyordu.
Harry koltukta gergin bir şekilde yıldönümleri için sipariş ettiği şeylerin gelmesini bekliyordu. Kapı çaldığında kargonun geldiğini farketti.
Aldığı süslerle evi bir gül bahçesine çevirdikten sonra, kendisi yemek için ( daha doğrusu gece için ) hazırlandı.
Akşam olduğunda artık tek yapması gereken Louis'nin işten gelmesini beklemekti. Kapı çaldığında kalbinin heyecandan çıkacağını hissetti. "Ya beğenmezse? Ya gereksiz bulursa?" diye içinden geçirdi. Son kez aynada saçını düzelttikten sonra kapıyı kocaman bir gülümsemeyle açtı.
Kapının önünde dev bir kutunun içinde birsürü gül vardı. Şaşkınlıktan yanındaki kocaman ayıcığı yeni farketmişti. Bembeyaz ayıcığın gözleri yeşil, yanakları pespembeydi. İçinden "Unutmamış" diyerek sevinirken, Louis'nin nerede olduğunu merak etmeye başladı. Kapıya bırakıp gitmiş miydi?
Apartmanın içinde Louis'yi ararken telefonuna bir mesaj geldi.Lou: Aşağıya in.
Harry şaşkınlıkla karışık heyecanla ayakkabılarını hızlıca giydi. Aşağıya indiğinde gözlerine inanamadı.
Louis ona bembeyaz bir Lamborghini almıştı!
Şaşkınlıkla ağzını kapatıp Louis'ye doğru yürümeye başladı. "LOUIS" diye bağırıp boynuna sarıldığında Louis sendeledi. Ayrıldıklarında Louis ona bir anahtar uzattı.
"Bu senin hayatım. 1. Yıldönümümüz kutlu olsun."
Harry söyleyecek kelime bulamadığından Louis'yin dudaklarına yapıştı.
"Louis sen delisin! Bu hediye çok güzel! Çok pahalıdır bu!"
"Uzun zamandır yeni bir araba aradığını biliyordum Hazza, böyle bir arabanın sana yakışacağını düşünüyorum." Harry'nin yüzünü ellerinin arasında aldı.
"Çok teşekkür ederim bebeğim." diyip tekrar Louis'yi öptü. Sonrada kendi sürprizinin onunki kadar büyük olmadığı aklına geldi, dudaklarını büzdü.
"Noldu hayatım? Beğenmediğin, hoşuna gitmeyen bir şey mi var?" Louis merakla sordu.
"Yok yok! Bu araba mükemmel.. Benimde sana bir hediyem var ama seninki kadar büyük değil." dedi Harry apartmanlarına doğru yürürken
Louis güldü "Benim hediyem sensin aşkım." asansörde alnından öptü "Senin benim yanımda olman, benim için en büyük hediye."
Harry utançla yüzünü elleriyle sakladı.
"Seni çok seviyorum, Louis Tomlinson"
"Ben seni daha çok seviyorum" tekrar öptü "Harry Styles"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tattooed On My Heart
FanfictieHarry Styles 20 yaşında kendi halinde bir dövmecidir. Bir gün dükkanına gelen ukala adam bütün hayatını değiştirir.