14. Bölüm

363 54 18
                                    

Nasılsınıızz? Umarım iyisinizdir <3
iyi okumalaar

Louis özlediği o yasemin kokulu buklelerle gözlerini açtığında Harry'nin belinde olan tutuşunu sıkılaştırdı.

Dün geceki nişan töreninden sonra uyuklayan Harry'i dairesine zar zor taşımıştı. Fiziksel olarak Louis'den uzun ve kalıplı olmasının yanı sıra sarhoş mızmızlığı Louis'nin işini baya zorlaştırmıştı.

Pencereden yüzüne yansıyan güneş ışığıyla gözlerini açan Louis, yüzünde aptal bir sırıtışla uyuyan Harry'i izledi. Saatin kaç olduğunu kontrol etmek için doğrulduğunda bu kadar erken kalkmasına şaşırdı.

Biraz oyalandıktan sonra hala uyuyan Harry için güzel bir kahvaltı hazırlamaya karar verdi. Kendi tarzında güzel bir omlet yapıp portakal suyu sıkmayı düşünüyordu. Buzdolabından malzemeleri çıkarıp mutfak tezgahına koyduğu sırada gelen ayak sesiyle arkasına döndü.

"Günaydın Hazza" Louis yeni uyanmış Harry'nin uzun dağınık buklelerine bakarken mırıldandı.

Harry küçük bir çocuk gibi kollarını Louis'nin boynuna doladı.

"Sana da günaydın. Bana kahvaltı mı hazırlıyordun?"

"Ah, evet daha yeni başladım aslında. İstediğin özel bir şey var mı bakalım?"

"Benim için fark etmez. Ne yapalım?"
Harry yardım etmek için hevesli bir şekilde ellerini çıprtı.

"Omlet yapmayı düşünüyorum. Sen de şurdaki portakalları sıkabilir misin?"

"Tamamdır" dedi Harry sondaki "r"yi uzatarak. Portakalları keserken gözüne bir plakçalar takıldı.

"Hey, bir şarkı çalabilir miyim? Mutfaktayken müzik dinlemeyi severim." dedi plakçaları işaret ederek.

"Tabii. Plaklar hemen alttaki çekmecede."

Harry plakları karıştırırken Bohemian Rhapsody'i görünce gülümsedi.
"Queen benim favori grubum!"

"Ah, müzik zevklerimizin
uyuşmasına sevindim."

Good-Old Fashion Loverboy çalarken Harry ve Louis birlikte uyandıkları bir sabaha birlikte kahvaltı hazırlıyorlardı.

Louis Harry'nin minik dans hareketlerine uyum sağlamaya çalışırken bir yandan da şarkıya eşlik ettiler. Harry'nin sabahın erken saatleri olmasına rağmen bu kadar enerjik olması ve etrafa yaydığı poztif enerji Louis'yi gülümsetti.

...

"Bana inanmayacaksın ama dün gece arabada bana söylediğin şey buydu" Louis kıkırdayarak ikinci sigarasını yaktı. Harry'e dünkü yaptıklarını anlatıp onu biraz utandırmak istedi.

"Ah Tanrım.. Terapistimle olan bütün konuşmamı anlatmış olamam"
Harry bir eliyle yüzünü sakladı.

"Merak etme, sadece seks bağımlısı olduğunu söylediğin kısım. Ah, birde baban. Uyuklarken söylediğin şeyler çok garipti. 'Keşke beni sevseydi' diye sayıkladın. Anlatmak istediğin bir şey var mı Harry? Bana her şeyi anlatabilirsin."

"Oh, bu konuşmanın sırası geldi demek." Harry gergin bir şekilde parmaklarıyla oynarken konuştu.

"Sadece, seni yakından tanımak istiyorum. Bana biraz geçmişinden bahsetmelisin."

"Peki, uh.. Louis, ben bundan birkaç yıl önce sugar babydim" Harry bir anda hızlıca söyledi

Louis şaşkınlıkla, anlamaya çalışarak Harrye baktı.

"Özür dileirm, konuya böyle girmemeliydim" Harry telaşlı şekilde toparlamaya çalıştı.

"Uh, sadece.. her şeyi baştan anlatabilir misin?"

Harry derin bir nefes aldı ve başını salladı.

"Tamam, evet. Biliyorsun, benden yaşça büyüksün. İyi bir kariyerin ve ailen var. Arkadaşların tarafından seviliyorsun. Dürüst olmak gerekirse, sen lisede güzel notlarınla, futbol takımındaki arkadaşlarınla hayatının en güzel yıllarını geçirirken, ben aynı lisede zorbalığa maruz kaldım. Babamdan bahsetmem kötü olmuş, onun hakkında konuşmayı pek sevmiyorum. Lisedeki sınıf arkadaşlarım eşcinsel olduğumu öğrenince bu tabii ki babamın kulağına gitti. Düzelmemi, tedavi olmamı istediğinde karşı çıktım. Annem ve kız kardeşim ne kadar babamı ikna etmeye çalışsa da işe yaramadı, evden kovuldum."

"İnanamıyorum Harry." Louis şaşkınlıkla bakarken Harry, kahvesinden bir yudum alarak devam etti.

"Evden atıldığımda yanımda fazla para yoktu. kısa bir süre Niall'da kaldım. Bu süre boyunca tanıştığım bende yaşça büyük erkeklerle kısa süreli ilişkilerim olmuştu. Bana aldıkları pahalı hediyeler ve her geçirdiğimiz gece sonrası hesabıma yatan paralar beni iyice bu işe itti."

"Peki, neden bütün bunları bırakıp bir dövmeci dükkanı açmak istedin?"

"Çünkü ilk başlarda eğlenceli gelen şeyler sonradan beni rahatsız etmeye başladı. Kendim olmaktan uzaklamıştım. Para veya hediyeler karşılığında bedenimi kullanmak beni kötü hissettirdi. Bütün birikimimi kullanıp hayalim olan o dövmeci dükkanını açtım. Dürüst olmak gerekirse, hayatımda verdiğim en doğru karar." Harry gözyaşlarını tutmakta zorlanırken burukça gülümsedi.

Louis, Harry'nin masanın üzerindeki elini tuttu. "Bana karşı dürüst olduğun için teşekkür ederim. Şimdi her şeyi anlayabiliyorum."

"Seni itmek istemedim Louis. Sadece.. hiçbir şeyi bilmiyordun ve beni yakından tanıdığında uzaklaşacağını düşündüm. Bu yüzden aramızdaki ilişkiyi ilerletmek istemedim."

"Harry, geçmişini bana anlatman benim için çok önemliydi. Ve kesinlikle seni bu anlattıklarınla yargılamayacağım."

"Teşekkür ederim" Harry utangaç bir gulümsemeyle Louis'ye baktı.

Louis bir elini Harry'nin yanağına götürerek yavaşca okşadı.
"Teşekkür etmene gerek yok, bebeğim"

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Umarım beğenmişsinizdir!

Tattooed On My HeartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin