İlk hikayeme Hoşgeldiiiniz ilk defa yazdığım için biraz acemiyim yazım yanlışları olursa dikkate almazsanız sevinirim.
------------------------------------------------------------------Ben bile kendimi sevmiyordum ki başkaları nasıl sevsin. Herzaman soğuk umursamaz kimseyi sevmeyen birisi olarak tanınıyordum.
Artık kendi evim bile yoktu sonunda babam beni sokağa atmıştı. Günlerce hatta haftalarca dışarıda kalmıştım kediler bana ev sahipliği yapmıştı. Onlar benim tek dostumdu...
Birgün dışarıda soğuktan donmak ve açlıktan bayılmak üzereyken yaşlı bir amca yanıma geldi ve bana baktı. Yüzünde bana acır gibi bir ifade yoktu bu sefer bir insan bana farklı yaklaşmıştı.
"Neden bu haldesin evden mi kaçtın yoksa?" dedi ve gülümsedi.
"Hayır, babam beni istemediği için evden attı. Ona göre hiçbir işe yaramıyormuşum."
Neden bu adamla konuşuyordum bilmiyordum ama biran bana samimi gelmişti. Diğerleri gibi bana acıyan gözlerle bakıp yanımdan uzaklaşmamıştı.
"Hiçkimse işe yaramaz değildir evlat, bu dünyaya gelen herkes bir şeyler katmıştır, ya dünya'ya ya da kendine."
Bir an adamın yüzüne bakıp sırıttım daha önce böyle bir insanla karşılaşmamıştım. Başımı yere eğdim ve sustum sadece sustum.
O ise konuşmaya devam etti
"Bana bak evlat böyle oturup hiçbir yere gelemezsin mutlaka seninde yapabildiğin bir şey vardır böyle oturmak sana sadece ölümü getirecektir."
Dedikleriyle kafamı kaldırdım ve sesli bir kahkaha attım
"Amca ayağa kalksam ne olacak ben çoktan bitmişim, ne ailem var ne de beş kuruş param kısaca ben bir hiçim."
Bu sefer kahkaha atan yaşlı amcaydı.
"Yeter ki ilk adımı at, hayat sana neler getirir. Şimdi benimle gel de sana kalacak bir yer vereyim bide bakalım ne yapabilirsin gerçekten bir "Hiç" misin?"
Bu yaşlı amcaya nedense güvenmiştim bana çok sıcak kanlı gelmişti sonuçta bana kalacak bir yer vereceğini söylemişti bir gün orada kalıp yine eski hayatıma geri dönerim diye düşünmüştüm. Ama hayatımın dönüm noktası olacağını bilmiyordum.
Yaşlı amcanın uzattığı eli tuttum ve ayağa kalktım, aç olduğum için başım dönmüştü bir an bayılacakmış gibi olmuştum hemen kendimi toparlayıp arkasından koştum. Giderken hiç konuşmadık yaşlı amcanın bir anda lüks bir evin önünde durmasına kadar.
"işte geldik burası benim evim, burada istediğin kadar kalabilirsin zaten koskoca bu evde yalnız başıma kalıyorum."
Gördüğüm ev karşısında ağzım şok olmuşcasına açılmıştı. Bu yaşlı adamdan böyle bir ev beklemiyordum kıyafetleri hiçde zenginmiş gibi değildi.
"Eviniz gerçekten çok güzel ben ilk defa böyle büyük bir ev görüyorum."
Yaşlı adam hafifçe kıkırdadı ve devam etti.
"Hadi bakalım içeriye geç içerisi burdan daha sıcak ve güzel."
Bahçeden yürüyüp eve girene kadar baktığım her köşede ağzım açık kalıyordu. Bu ev gerçekten müthiş derecede güzeldi.
İçeriye girdiğimizde daha da şok olmuştum o deri siyah koltuklar, duvardaki kırmızı yapay şamdanlar ve perdeler, krem renk ağırlıklı halılar ve dekorasyonlar hepsi de birbirini tamamlayan parçalardı.
Bunların hepsi bir yana içeriye girer girmez dikkatimi çeken tek şey duvarda asılı olan gitardı. O kadar güzeldi ki...
Her zaman şarkıcı olmak istemiştim tabi babam hayallerimi bir kül gibi savurmasaydı.
"Öyle uzak durma gel otur şöyle."
Bu arada isminiz ne? Benim adım Yoongi.
Yaşlı adam yine hafifçe güldü.
"Benim adım yok Yoongi.".
Ne demeye çalıştığını gerçekten hiç anlamamıştım. Bi insanın neden ismi olmazdı ki. Neyse neydi ben hemen duvarda asılı olan gitarın yanına gittim hayalimdeki gibi muhteşemdi.
İlk kez elimi gitarın tellerine sürttüğümde çıkan sesle hafifçe titredim, yıllardır sadece şarkı sözü yazıyordum ama çalamıyordum.
Artık çalacak bir şarkı sözüm bile yoktu babam hepsini yırtıp atmış gözlerimin önünde yakmıştı.
"Çalmayı biliyorsan senin olabilir."
Dediği şeyle şaşırdım, böyle güzel bir şaheseri nasıl bir anda bana verirdi hem de karşılığında bir şey almadan.
"Hayır efendim ben sadece şarkı sözü yazarım hiç gitar çalmadım."
Yaşlı adam yanıma doğru yürüdü, gitarı duvardan aldı ve bana uzattı.
"Bu artık senin, hani sen bir Hiçtin şarkı sözü yazmak herkesin harcı değildir."
Ne diyeceğimi bilmiyordum çok şaşkındım önce benimle konuştu sonra evine aldı sonra da bana gitarı veriyor, neden bana iyi davranıyordu ki? Umarım bu işin altından bi boklar çıkmaz diye düşündüm.
"Gerçekten çok teşekkür ederim efendim ben ne diyeceğimi bilmiyorum size ne kadar teş-"
Yaşlı amca bir anda bağırınca ödüm kopmuştu şurda teşekkür etmeye çalışıyordum.
"Bundan sonra bana efendim falan deme sadece amca desen yeterli. Ve bu kadar ezilme."
Bu adam gerçekten iyi birimiydi yoksa kötü mü çözememiştim gitara göz gezdirirken bir anda karın guruldama sesimle salon yankılandı. İçimden "Hay sikeyim."dedim
"Boş mideyle kafa çalışmaz yürü mutfağa."
Amca hızla mutfağa yürürken arkasından hızlı adımlarla yürüdüm.
Mutfağa girince çeşit çeşit yemekleri görmem bir olmuştu.
"Bak burada istediğin kadar yemek var ne yemek istiyorsan ye sonra da yukarıya gel."
Hafifçe onaylarmışcasına kafamı salladım ve masaya oturdum. Hangisini yiyeceğimi bilmiyordum o kadar çok çeşit var dı ki bir ondan bir bundan derken hepsini silip süpürmüştüm. Yerimden kalkamayacak kadar çok yemiştim. Sıcağı buldum bide yemek yiyince bi uyku bastırmıştı tam uyuyacağım sırada amcanın dediğini hatırladım.
Hemen kalkıp hızla yukarıya çıktım. Tanrı aşkına bu evde kaç tane oda vardı?
Git git bitmeyen uzun koridorun ardından sağda bir odanın kapısı açıktı yavaşça içeriye doğru baktım genellikle mavi tonlarında dekore edilmiş bir oda vardı. Yatağın üzerinde bana göre olan yeni kıyafetleri görünce benim için olduğunu anladım ama yine de emin olmak için amcaya seslendim.
"Amca neredesin?"
Ses yoktu nereye gitmişti ki? bana yukarıya gel diyen kendisiydi. Kendi kendime amannn deyip odaya girdim ve kapıyı kapattım.
Arkamı döndüğümde kendime engel olamadan yüksek sesle siktiri çekmiştim.
Amca tam arkamda duruyordu.
--------------------------------------------------------------
Bu ilk bölüm olduğu için kısa tuttum umarım beğenirsiniz. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cursed Love|YOONMİN
Misterio / SuspensoAilesinden bile sevgi görmeyen Yoongi sadece grup arkadaşlarından küçük bir sevgi beklemişti. ~O kişi hariç...