13 Ekim 2012/Çarşamba
Son günlerde yaşadığım kötü olaylar beni çok korkutuyor. Her ne kadar kâleye almamaya çalışsam da bilincim buna izin vermiyor. Dışarı hayatı daha tehlikeli diye düşünürken kendimi daha tehlikeli bir yerde bulmuş gibi hissediyorum bu şirkette bulunmak beni çok rahatsız ediyor anlam veremediğim bir şekilde garip olaylar oluyor, dün akşam duşta iken ensemde hissettiğim yoğun nefes, havalandırma kanalının içinde gördüğüm o şey, gördüğüm rüyalar, bulduğum korkutucu kağıtlar ben daha önce hiç böyle şeyler yaşamamıştım olan şeyler fazlasıyla canımı sıkıyor bu olanların bir an önce son bulması için tanrıya dua ediyorum.
Dün benim için yorucu bir gündü daha ilk günden bu kadar yorulmamam gerekiyordu. Keşke tek yorgunluğum bedenimde olsa, bir de alt üst olmuş psikolojim vardı ikisi birleşince kendimi gerçekten çok kötü hissediyordum.
Yine her zamanki gibi yataktan kalkıp etrafıma boş boş bakıp hayatı sorguladım yaklaşık beş dakikanın ardından ayağa kalkıp duş alıp almamak arasında gidip gelirken tişörtümün içine kafamı sokup kokladım ve temiz olduğumu düşündüğüm için duş almadan dışarıya çıktım bugün Jimin'i görememiştim o yüzden hemen diğerlerinin yanına gittim.
Yemek salonunda olabileceklerini düşündüğüm için oraya gittim tahmin ettiğim gibi hepsi orda oturup heyecanlı heyecanlı konuşuyorlardı. Ama Jimin yoktu içeriye girip yanlarına gittiğimi bile farketmeyecek kadar ne konuşuyorlardı merak etmiştim biraz daha yaklaşıp selam verdim ve bir sandalye çekip oturdum.
"Selam dedim."
Konuşmayı kesip yüzüme bakan Hoseok bana kafa salladı.
"Hoşgeldin Yoongi geldiğini fark etmedim."
Başımı sorun yok anlamında salladım.
"Bu kadar heyecanlı bir şekilde ne konuşuyorsunuz?"
Sorumu sorduğum an hepsi susup yüzüme aval aval bakmaya başladı sonunda konuşan Namjoon'du.
"Bilmiyorsun sanırım, bugün Jimin'in doğum günü."
Bugün Jimin'in doğum günüydü ve benim bundan haberim yoktu kendimi kötü hissetmiştim.
"Bizde Jimin'in doğum günü için büyük bir sürpriz hazırlamaya çalışıyoruz ama ne yapacağımız hakkında en ufak bir fikrimiz bile yok." dedi seokjin.
Demek sürpriz hazırlıyorlardı benim de bir şeyler yapmam gerekiyordu ama ne sever ne sevmez onu bile bilmiyordum suratım asılmış bir şekilde önüme bakarken Taehyung'un sesi ile irkildim.
"İstersen sen de bize katılabilirsin yeni fikirlere ihtiyacımız var."
Bir an benimle konuşan Taehyung mu diye yüzüne baktım evet gerçekten oydu. Benimle konuşmuştu hemde ilk defa düzgün bir şekilde, hatasını anladı sanırım diye mırıldandım içimden ve sahte bir şekilde gülümseyerek cevap verdim.
"İsterim tabii ama sizin için sorun olmasın sonra."
Hepsi bir anda kafa salladı.
"Bizim için ne gibi bir sorun olabilir ki?" burda arkadaşımız için bir şey yapmaya çalışıyoruz hem artık sende bizim arkadaşımızsın seninde katılman gerekir. Hem Jimin seninde aramızda olduğunu görürse çok mutlu olur."
Jungkook'un cevabıyla çok şaşırmıştım bana 'arkadaşımızsın' demişti belki de artık beni sevmeye başlıyorlardır diye düşünüp gülümsedim.
"Beni aranıza aldığınız için teşekkür ederim."
Jungkook bir süre anlamsız bir şekilde yüzüme baktı ve burnunu çekip gülümsedi bende ona bakıyordum ona sahte bir tebessüm gönderdim. Biz birbirimize bakarken Taehyung öksürdü ve Jungkook'un elini tuttu yüzüme dik dik baktıktan sonra Namjoon'a dönüp konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cursed Love|YOONMİN
Misteri / ThrillerAilesinden bile sevgi görmeyen Yoongi sadece grup arkadaşlarından küçük bir sevgi beklemişti. ~O kişi hariç...