3. BÖLÜM: UZUN BİR ARADAN SONRA TEKRAR...

681 22 20
                                    

Sevgili annem, nişan törenim için akın akın gelmekte olan yeni konuklarla teker teker el sıkışıp biraz da nahoş bir sohbet içine girdikten sonra ağır adımlarla yanıma yaklaştı. Seçtiği canlı turkuaz rengindeki salaş elbisesi ve doğal makyajıyla sadece olduğundan daha genç görünmeye çalışıyordu. Bense benim için seçtiği nişan tuvaletinin içinde boğulmak hatta çığlık atmak üzereydim. Sinsi bir hareketle koluma girdi ve dudaklarını kulağıma doğru yaklaştırarak fısıldadı:

"Hazırsın değil mi?"

"Anlayamadım, linçlenmeye mi hazır olup olmadığımı soruyorsun?"

"Saçmalıyorsun Ferda... Kimseye bir şey ispatlamak zorunda değilsin, kimseye bir açıklama borcumuz yok. Senin sadece törenine özen göstermen yeterli...Etrafa gülümse ve ne kadar mutlu olduğunu göster! Gösterişliliğini koru. "

Yapmacık bir tavırla güldüm.

"Anladım, tamam."

"Böyle görünmeyi sevmediğini biliyorum ama sadece buna bugünlük katlan tamam mı?"

"Tamam ..."

"O halde neden surat asıyorsun? Eskiden böyle ortamları çok severdin."

"Evet anneciğim, eskiden severdim."

Annem iç çekti:

"Ferda biliyorsun, bu yapılması gereken bir tören. Yoksa-"

"Hakkımızda daha çok söylenti çıkar değil mi? Benim şaibeli gidişim üzerine daha fazla söylenti çıkarırlar..."

"Bu zamana kadar yeterince şey konuşuldu."

"Ne gibi?"

"Rahatsız edici çok fazla şey. Boşver, bilmesen daha iyi... Eğer bilirsen onlara olan tavrını koruyamazsın ve işler arap saçına döner."

"Ve sen de onların ağızlarını kapatamadın mı?"

"İnan bana bunu yapmayı çok istedim ama... Deden izin verseydi yapacaktım."

"Demek o izin vermedi?"

"E oraya tatile gitmedin sonuçta... Birini bile açıklamak istesek ardı ardına sorular gelmeye devam edecekti önlerini kesemezdik, sonunda iş o malum kişiye kadar yansırdı."

". . . Bazen diyorum ki keşke sana söylemek zorunda kalmasaydım anne..."

"Neden söylemeyecekmişsin? Ben senin annenim böyle bir şeyi benden nasıl saklayabilirsin ki? Ayrıca ben olmasaydım dedenle kurduğunuz o çok dahiyane plan suya düşecekti! Düşmeyecek miydi?"

"Tamam anne haklısın tamam, kapatalım bu konuyu..."

"Sadece gerginsin... Ama hiç merak etme; bu geceden sonra onu da bu insanları da tekrar görmek zorunda kalmayacaksın."

"Evet..."

"Sen sadece gülümse tamam mı? Ters bir şey söyleyen de olursa aldırış etme..."

"Bunu yapacağıma emin olabilirsin."

"Ayrıca en iyi ihtimalle o adam bile gelmeyebilir."

"Nasıl yani?"

"Ülke dışındaymış. Gelmesi zaman alabilir dedi Tarık."

"Üşenmeyip gelip gelmeyeceğini öğrenmek için kahyasına mı sordun anne?"

"Ah kızım ah! Bu işlerden hiç anlamıyorsun! Gerçi Vurgun'ların evini bilerek sona bıraktım ne yalan söyleyeyim, ama sonuçta arayıp ona da haber vermem gerekiyordu. Herkesi çağırıp onu çağırmamak hiç uygun olmazdı. Allah'tan evde değilmiş ve Tarık da davetimi ileteceğini ama gelişinin pek mümkün olmayacağını söyledi."

HASTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin