14

225 27 11
                                    

hellö😝🤩

"Gitmeliyim Jeongin.Yapabilecegim başka birşey var mı bilmiyorum.
Kafamı karıştırdın.Kalbimi de öyle.
Ne yapacağım şimdi?Düşünemiyorum adam akıllı.Bir de seni böyle bırakmak hiç içime sinmiyor.Bana verilen görev... babam böyle emretti ona uymam gerek ama....bilmiyorum bilmiyorum!"

Hyunjin'in dudaklarını alnımda hissettim.

Bembeyaz bir odada açtım gözlerimi.
Oldum olası severdim hastaneleri.
Sersemlikle gözlerimi araladığım bu yerde istemsizce mutlu oldum.

Kurtulmuştum ve şuan bir hastanedeydim.Yanlız büyük bir problem vardı.Kollarımdaki iğneler canımı acıtıyordu.Ayrıca soluk alma cihazına bağlıydım.Ağzıma ve burnuma gelen ilaçlı hava öksürmeme yol açtı.

Maskeyi zor da olsa çıkardım ve sersemliğim hala üstümdeyken onu gördüm.Paniklemiş suratı ile baka kaldı bana sonra arkasını dönerek kapıdan çıkmaya yeltendi.

O sırada Hyunjin diye seslenmek istedim ama kupkuru olan boğazımdan tek bir kelime bile çıkmadı.Çıkıp gittiğinde neden böyle yaptığını sorguluyordum.

Onun peşinden gitmeye çalışıp yataktan doğrulduğum anda hala güçsüz olan bedenimden dolayı sadece geri yatağa yaslanabildim ve gözlerim tekrar kapandı.

Bu sefer gözlerimi açtığımda etrafımda çokça kişi vardı.Ailem,arkadaşlarım....

"Hyunjin nerede?"diye akılsızca sorduğumda "Ha biz yetmiyoruz yani sana!"dedi Elly.

"Yok yani...öhö öhö..."Kuru boğazım daha fazla konuşmamı engelledi.Seungmin babam hemen koşup bir bardak su içirdi.

"Sağol baba."dedim tebessüm ederek.
Gülümseyerek yumuşak bir şekilde sarıldı bana.

"Ulan dümbelek ödümüzü koparttın ha ama iyi yine kapmışsın benden  birşeylerde kurtulmuşsun."dedi Minho şaka yollu.

Gülerek "Tabi küçükken güreş tutup canımı çıkarmasaydın.Nasıl kurtulurdum ben?!"dedim.

"Tabi len."dedi saçlarımı karıştırarak.

"Rahat bırak çocuğu dinlensin."diye araya karıştı Jisung.

"Birtanem etrafa bakarsan çocuğun dinlenmesi pekte mümkün değil."

Haklıydı Minho.

Arkadaşlarım odadan atılmamak için şirin hallere büründüler.Kıkırdadım.

"En iyisi biz çıkalım gençler biraz vakit geçirsin."diyen Seungmin babam ile dışarı çıktı büyükler ve arkadaşlarımın fazlaca ilgisine ve sevgisine maruz kaldım.

"Tamam,şimdi kim bana Hyun'un nerede olduğunu söyleyecek?"

En sonunda bu sevgi yumağından kurtulup özellikle kaçtıkları bu soruyu tekrar yöneltmiştim.

Kaçamak bakışlar...Neler oluyordu yahu?

"Bilmiyoruz..."dedi Felix.

Anlamayarak yüzlerine bakmaya devam ettim.

"Felix!"diye uyardı Elly.

Eliyle durmasını işaret etti Felix.

"Önemli bir görevde,böyle gerekti ama seni gördü gitmeden önce merak etme!"diyerek omuz silkip sırıttı.

"Ah,evet hatırlıyorum.Alnımı öpüp alel acele gitti..."diye mırıldandım alnıma dokunup.

"Ne!"diye bağırdı Yoojung.

Hongjoong gülümseyip Yoojung'un ağzını eliyle kapattı."Yani,hatırlıyor musun gittiğini?" diye sordu.

"Evet ilk uyandığımda gördüm onu ama birşey dememe kalmadan gitti."dedim.

İç çektiler."Noluyo be diyesim geldiysede demedim.Madem böyleydi onun karşısına daha güçlü ve mutlu çıkmak istiyordum.
Onun için...ve kendim için tabii.

"Yanımda olduğunuz için sağolun çocuklar şimdi biraz dinlenmek istiyorum."dedim gülümseyerek.

Son kez grupça üstüme çullanıp sarıldılar.

"Oha Changbin bana ilk kez sarılıyor!"
diyerek çığlığı bastım.

                      ~|~|~|~|~|~|~

3 Ay Sonra

"Başkan,araba hazır."

Yüzümü buruşturdum."Lütfen resmi konuşma.Beni gıcık ediyor."

Ceketimi alıp Hwanwoong'un peşinden ilerledim.Evet,Hwanwoong...

Artık sekreterim olan ama çok önceden lanet eski sevgilimin evinden kurtulmama yardımcı olan kader arkadaşım...

Yollarımız ayrılıp onu evine bıraktıktan sonra kendi evime yol aldım.Şoför beni eve bıraktıktan sonra o da kendi odasına yol aldı.

Ben ise gravatımı gevşetip koltuğa yığıldım.Artık kendi evim vardı. Hayalimdeki şirketi açmıştım ve yarında ilk mağaza açılışım vardı.Mutlu,yorgun ve....eksiktim.

Masadaki içki şişesinden bardağıma biraz döktüm.Hyunjin....hala bana geri dönmemişti.

O gün hastanede bana söylemediler gerçeği ama eninde sonunda öğrendim.
Hyunjin bir casustu yanımıza sızan...

Gizli bilgilerimizle birlikte kalbimide çalmıştı.Herşey gerçek gibiydi.Bana olan duyguları....hepsi yalan mıydı???

Aynı şeyleri bin kez düşünmekten kafayı yemiştim.O yüzden bu konuları genellikle aklıma getirmez.Görmezden gelirdim.

Şimdi ise içkili olduğumdan kendimden,
aklımdan kaçamıyordum.Düşünceler aç kurt sürüleri gibi saldırıya geçmişti.

Şakaklarımı ovalayıp yatağa yatmanın iyi bir fikir olduğuna karar verdim bulanık zihnimle.Odama doğru sarsak adımlar atarak yatağa attım kendimi...

                   ~|~|~|~|~|~|~|~

3.kişi ağzından

Chan ve Seungmin oturma odalarında kendini anlatmaya gelen,anlayış ve izin isteyen kişiye bakıyorlardı.Seungmin Chan'in sinirine hakim olamaması olasılığına karşı tetikteydi.

Aslında çocuk ikisinide baya etkilemişti.
"Yani hayatımıza bir kez daha girme iznimi istiyorsun, özellikle Jeongin'in?"
diye sordu Seungmin inanmaz bir şekilde.

"Evet,size istediğiniz her bilgiyi verebilirim...onlar hakkında.Dosya burada bunun içinde herşey yazıyor.Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım bir kere daha.
Sadece ailem dediğim kişi ailem değilmiş ve bu benim için ağır bir süreçti.Bir anda çok şey öğrendim ve bu.. ben..herneyse ne diyorsunuz hyungnimler?"

Seungmin şaka yollu "Hyungnim dediğin için benden onayı kaptın."dedi.

Chan de en sonunda o taş kesilen suratında bir mimik kıpırtısı olmuş ve  hafif bir tebessüm ile "Peki,tamam ama bir daha böyle bir şey yaşanırsa seni yaşatmam bunu bil."diyerek ciddileşti.

"Şimdi onun gönlünü alma zamanı..."diye mırıldandı çocuk.

"Zaten her zaniye seni bekliyor."diye acı bir gülümseme sundu Seungmin.
"Git ve onar çocuğumun kalbini."

love you babygays😎
see you next chapter😘

I like you(Hyunin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin