Elim

46 5 0
                                    

Anastasia'nın gözünden

Sınıfıma girdim ve en arkadaki boş yere oturdum. Ardından yanıma bir erkek oturdu. Ona bakınca, onun Josh'tan dayak yiyen çocuk olduğunu anladım.

"Merhaba Anastasia'ydı değil mi?" Tam ağzımı açıp def olmasını söyleyecekken konuştu ve benim sözümü kesti.

"Geçen gün olanlar için üzgünüm. Çocuklar anlattı sana asılmışım... Kafam güzeldi buyüzden hatırlamıyorum bile. Tekrar arkadaş olarak başlamaya ne dersin? Ben Marco. " Kendi kendime bu çocuğa bir şans daha vermeye karar verdim çünkü o gün sahiden de kafası güzeldi. Bazen bu bende de olurdu. Telefonumda kayıtlı bütün erkekleri arar ve saçmalardım. Bir kere abime küfretmiştim. Sabah sevgilisinin evinden gelip beni azarlamış ve evdeki içkilerin hepsini almıştı. Bu bazen herkese olurdu.

"Pekala Marco. Sana bir şans daha vereceğim. Sen ispanyol musun? " Olumlu anlamda başını salladı ve heyecanlandı.

"Yoksa sen de mi ispanyolsun?" Etrafa bir göz gezdirdim. Herkes bize bakıyordu.

"Anne tarafım ispanyol, babam ise amerikan. Buyüzden iki dili de biliyorum." Biz sohbet ederken profesör geldi ve susmamızı emretti. Ben de dersi dinlemeye döndüm. Profesörün anlattığı şeyleri not alırken avcum yanmaya ve kaşınmaya başladı. Kaşıyınca çok daha fazla canım yanıyordu.

"Profesör lavaboya gidebilir miyim?" dedim elimi kaldırarak.

"Bayan Grande dersi bölüyorsunuz." Ayağa kalktım ve karnımı tuttum.

"Karnım ağrıyor." Federico bana baktı.

"İyi misin?" Profesör derin bir iç çekti. Elim çok yanıyordu ve ağlamak üzereydim.

"Git haydi." dedi Profesör. Koşarak sınıftan çıktım. Karnım ağrıyor deyip yalan söylemiştim ama elimin yandığını söylesem bana inanmazdı. Elimi hemen soğuk suya tuttum. Bu daha da yanmasına neden oluyorsu. Elimden hafif hafif dumanlar çıkması beni ürkütüyordu. Çok korkmaya başlamıştım. Elim yanıyordu ve fici acıyordu. Elimi sudan çekip ovuşturdum. Mosmor ve dağınık bir şekil oluşmuştu. Az sonra zil çaldı. Sınıfa gidip çantamı aldım. Marco arkamdan geldi.

"İyi misin? Karnın ağrıyor mu?" Kısık ve şaşkın gözlerle ona baktm.

"Ne karnı?" Kafasını kaşıdı.

"Karnının ağrıdığını söylememiş miydin?" Tabi ya uydurduğum yalan.

"Elbette, daha iyiyim. Teşekkürler Marco ama artık gitmem gerek." dedim ve sınıftan ayrıldım.

Kana Susamış Katil (Kasuka 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin