Kaan:
Barda duyulan silah sesinden sonra etrafta oluşan çığlıklar ile irkildim. Yanıma baktığımda Bertilda yoktu. Herhalde o da kargaşa ve korku ile dışarı çıkmıştı. Yani umarım öyledir. Mekanı kurşunlayan kişileri çoktan bizimkiler yakalamıştı. Bertildayı bulmam lazımdı hem merak ettiğim hemde korktuğum için. Birde bunun altdünyası da vardı. Benim yanımdayken en güçlü mafyalardan birinin kaybolması babamın itibarını ve iş ilişkilerini zedeler. Dışarıya çıktım, etrafa bakındım fakat yoktu. Dikkat dağıtmak için kurşunlayan adamı hemen depoya götürmelerini emrettim. Bende depoya geçtim ve hemen adamı sorgulamaya başladım.
+ Söyle lan nerde Bertilda?
-Siktir git!
+Kime çalışıyorsun lan it?
-Onu siz bulun!
+Azına ettiğimin piçi Onun saçının teline zarar gelirse patronunu öldü bil
-Bu arada patronumun size mesajı var.
+Söyle çabuk döl israfı
-Benim olan benimdir. Dememi istedi.
Anlaşılan bu plan Alperin di. Adamı hemen öldürmedim tabi ki de. Acısına hemen son vermek onun için ödül olurdu. İlk önce derisinde çeşitli yaralar açtım, tırnaklarını koparttım. Sonra bir küvete bağladım. Böylelikle kendi bokunda kalacaktı ve üstüne sinekler böcekler doluşacaktı, yavaş yavaş çürümeye başlıycaktı. Acının her zerresini hissedecekti. Alperin bu kadar sessiz olmasından anlamalıydım. Kızı nereye götürdüğünü bulmam gerekti. Babamlar zaten çoktan harekete geçmişti. Ama benim bir an önce bulup gebertmem gerekiyordu o şerefsizi. Hemen burhanı aradım. (Hemen bulun bana o piçi. Gerekirse her yeri didik didik arayın. Depolara götürmemiştir. Orman evlerine yada il dışındaki evlere bakın. Ona takıntılı bu yüzden zarar vereceğini düşünmüyorum ta ki istediğini alamayıncaya kadar. Eğer istediğini yaptıramazsa kıza bişiy yapabilir. İşte o zaman benden korksun o şerefsiz. Sende üzülme bulucaz onu Burhan.) Aşırı derecede korkuyordum ona bişiy olucak diye. Henüz yeni bulmuştum onu şans eseri. Tanıyamamıştım bile başta. O kadar değişmişti ki. Ona bakan her erkeğin düşündüğü ilk şey güzelliği olurdu. Dolgun vücut hatları, sarı saçları, dudakları, gözleri, yüzü, incecik beli.... Ya ben ne düşünüyorum?! Kız kayıp lan kayıp hemde takıntılı sapığının elinde. Telefonuma gelen mesaja takılmıştı gözlerim. Emin konum atmıştı. Seviyordum şu işi ya nasıl da bulmuştuk yerlerini. Geliyorum Bertilda beklee.Bertilda :
Barda Kaanın yanındayken yanıma 2 koca adam gelmişti ve lanet olsun Kaan neden hiç bir şey fark etmiyordu?! Aniden silah sesi duyuldu ve herşey çok hızlı oldu. Ben daha karşı koymadan ağzıma bir bez parçası kapandı ve gerisi yok. Bir orman evindeyim sanırım. Camdan görebildiğim kadarıyla ormanı bol olan, bungalov tarzı bir evdeydik.
Bir dakika beni kim kaçırdı lan? Babamın aşırı derecede düşmanı vardı ama daha kaçırılmamıştım. Yani onlar tarafından. Alper kaçırdı biliyorsunuz. Neyse grinin hakim olduğu odadan çıktım ve merdivenleri indim. Pardon inemedim çünkü merdivenin 4. basamağındayken şöminenin karşısından bana bakan Alperle kaskatı kesildim. Tarih tekerrür ediyordu sanırım. Aşağıya inme gücünü kendimde bulamadım ve hemen başka bir odaya girip kapıyı kilitledim. Alper büyük ihtimalle şu an çok sinirliydi. Kapıya yaklaşan seri ve tok adım seslerini duyduğumda sanki celladım yaklaşıyormuş gibi nefesim kesildi. Alper kapıya vurdu ve
-Güzelim aç şu kapıyı, konuşalım.
+Açamam, sen beni nasıl kaçırırsın?
-Aynı böyle, kaçırdım işte seni.
+Babamlar bulucak yakında beni.
-Yine kaçırırım seni, anlamadın mı hala? Benim olan benimdir. Sen BENİMSİN. Bana aitsin. Kaanı seviyorum demiştin bana değil mi? Hani nerede Kaan? O seni hiç sevmedi. Ben seni seviyorum.
+Ben senin fln değilim. Sen sadece takıntılı bir psikopatsın. Benim kurtarıcak kişi babam. Kim bilir belki Kaan da gelir ha? Bu gece gözlerini almamıştı benden sonuçta.
-Ne diyorsun lan sen? Aç şu kapıyı kırdırtma bana. Açç çabuk!
Ah napıyordum ben. Alper kapıyı açmam için bağırmaya devam ederken bende sonunda odaya bakabilmeye fırsat bulmuştum ki, gerçekten mi? Yani Allahım bir insan bu kadar şanssız doğabilir. Oda komple kırmızı rengindeydi ve etrafta çeşitli işkence aleti gibi sex oyuncakları vardı.Yarabbim ben nerelere düştüm böyle? Kapı daha fazla dayanmıyordu artık bende o yüzden hemen lavobaya gittim ve kapıyı kilitledim. Lavobaya giderken işime yarıycak şeyler de aldım mesela kırbaç ve kelepçe. Yanlış düşünmeyin kırbaçı tuvaletin kapısını kırdığında ona vurup geri savurmak ve yatağın başlığına kelepçeleyip kaçmak için kullanıcaktım. Götüm sıkışınca nasıl da aklım çalışıyordu ama. Ben tuvalete girip elime havluyu sarıp aynayı kırıp koluma parçayı saklamaya çalışırken o çoktan içeri girmişti ve beni arıyordu etrafta. Allahtan elbisemin üstüne deri ceketimi giymiştim de koluma bişiyler saklayabiliyordum. Tuvaletin kapısını yokladığında açılmadığından içerse olduğumu anlamıştı. Kapıya 2. Kez omuz attığında açılır gibi olmuştu ama açılmamıştı. Ben diğer hamleyi hazır şekilde bekliyordum çünkü bu sefer dayanamayacağı kesindi. İçimden işleri berbat etmemek için dualar ediyordum hemde tuvalette. Alper iyice kırmızı görmüş deli danalar gibi bağırıyordu. Beklenen oldu kapı kırıldı Alper hışımla içeri girdi ve ben beklemeden onu kırbaçladım. İyi de şimdi bunun geri sendelemesi benimde onu kelepçelemem gerekiyordu ama o değil sendelemek milim bile kıpırdamamıştı. Ellerimle onu itmeye çalıştım ancak gitmiyordu. Son çare aynadan kırdığım parçayı aldım ve üstüne savurdum o ise beni kolayca alt etti ve yatağa attı beni. Yüzünde korktuğum pis bir sırıtış belirdi.
(+18)
-Bebeğim demek bulmuşsun odamızı.
+Bak sakın düşündüğüm şeyi yapma!
-Ben seni bekledim. Bu odada yaşayacağımız fantezileri düşledim. Seni arzuladım.
+Saçmalama ya. Pişman ederim seni buna.
-ilk önce kelepçeler takalım değil mi?
Ben çoktan çırpınmaya başlamıştım. O beni bir çırpıda yatağın başlıklarına kelepçelemişti. Giydiğim kısa elbiseye lanetler ediyordum. Sonra elbisemi yırtarak üstümden çıkarttı. Çığlıklar atıyordum durmuyordu. Kendini kaybetmiş gibiydi. Nitekim bende öyleydim. Bu pisliğin elinde bekaretimi kaybedersem intihar ederdim sanırım.
-İç çamaşırların çok güzel. Siyah renk üstelik.
+Gözlerini oyucağım senin. Çöz bak konuşalım.
-Sen konuşma şansını kaybettin hem bak ne güzel eğleniyoruz yaa. Sana benim olduğunu unutturmıycak bir iz bırakalım değil mi? Sana hediyem olsun bebeğim.
+Ne izi ya. Asla kalkışma böyle bir şeye ben senin değilim.
Sütyenimin kopçasını çoktan çıkarmıştı ve yerden kırık ayna parçasını almıştı. Bana yaklaştı ve göğsümün ortasına bişiyler yazmaya başladı. Acı eşipim yüksekti ama ayna ekstra canımı yakıyordu. Bişiyler çiziyordu. İşi bittiğinde camı yere attı. Vücudumda süzülen kanları hissetmeme ağlamaya başlamış olduğumu hissettim. Çığlıklar atıyordum. Beni bırakmasını istiyordum. Ama o bundan çok zevk alıyordu üstelik akan kanları yalıyordu. Dilinin değindiği her yerden tiksiniyordum. Vücuduma çeşitli çizikler atmaya devam etti. Sonra kana bulanmış parçayı attı ve kırbaçı eline aldı. Vurmaya başlamıştı. Ben çığlık attıkca o daha sert ve hızlı vuruyordu. Benim acı çekmem ona zevk veriyordu. Daha fazla dayanamamış olucak ki eli iç çamaşırıma gitti, ben ağlamaya mecalim kalmamış şekilde kısık sesle ona yalvarmaya devam ediyordum. O ise beni dinlemezken dışarıda çatışma sesleri başlamıştı. Ne ara gittiğini anlamadım. Babam gelmişti sanırım. Beni bu halde görmesini istemiyordum. Çatışmalar bittikten sonra, hızla yanıma adımlayan ayak sesleri duydum. Ama kendimde değildim pek. Kapı sertçe açıldığında içeri Kaan girmişti bana acınası ve korku dolu gözlerle bakıyordu. Ama benim dayanacak takatim kalmamıştı. Ağzımdan seni bekliyordum cümlesi döküldü. Hemen yanıma geldi. Üstümü örttü ve kollarını bana sardı. Ben ise daha fazla dayanamadım ve kendimi karanlığa teslim ettim.Son
Nasılsınız? Ben biraz stresliyim. Sınavlar yaklaşıyor ve benim başarılı olmam lazım. Bana şans dileyin kuzucaklarım. Love you❤️.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gardenya
ChickLitKaan : Bu bizi, aşkımızı anlatan çiçek. Şimdi her yerim gardenya ile dolu. Hatta senin mezarının üstü bile. Sen gittin ben bittim bertildam, gardenyam. Keşke demek işe yaramıyor. Çocuğumuza iyi bakıyorum merak etme, şimdi çıkıp gelsen azıma etsen gı...