Merhaba arkadaşlar. Uzun süredir aklımda olan kurguyu şimdi satırlara döküyorum ve çok heyecanlıyım.🌸Umarım beğenirsiniz.
Kurguya başlama tarihinizi buraya bırakabilirsiniz.
Medya: Narya Kırman
İyi okumalar çiçeklerim.🤍
________
1. BÖLÜM "GİZLİ ANAHTAR"
Son hastamın da kontrolünü yaparak derin bir nefes verdim ve sırtımı rahat sandalyeme yaslayarak gözlerimi kapattım. Bugün ve bundan önceki üç gün çok yoğun nöbetlerle geçmişti. Kendimi çok yorgun ve halsiz hissediyordum. Bir an önce eve gitmeli ve dinlenmeliydim. Ama bu imkansız gibi duruyordu. Çünkü babamın bana rahat bir nefes aldıracağını sanmıyordum.
Masamın üstündeki içi kahve dolu bardağımı kavradım ve dudaklarıma götürerek son yudumu içtim. Bu aralar beni ayakta tutan tek şey kahveydi. Kapımın açıldığını ve Eslem'in başını içeriye doğru uzattığını gördüm.
Gülümseyerek, "Hastam yok, gelebilirsin," dedim. Eslem'le aynı üniversiteden mezun olmuş ve bu hastanede çalışmaya başlamıştık. Senelerdir sıkı dosttuk.
Eslem odaya girerek kapıyı kapattığı gibi kendini masamın önünde bulunan sandalyelerden birine attı. O da fazlasıyla yorgun görünüyordu.
"Bugün çok yoğun bir gündü," dedi mırıltıyla. "Kendimi yorgunluktan ölmemek için zor tutuyorum."
"Ben de öyle," dedim ayağa kalkarak. "Neyse ki 2 gün izinliyiz. Rahatça dinlenebiliriz."
Üstüme montumu giyerek, boynuma da atkımı doladım ve masanın üstündeki telefonumu aldım. Eslem hazır olduğumu görünce ayağa kalktı. Çantamı da alarak Eslem'le birlikte hastaneden ayrıldık.
Eslem arabasına binmeden önce bana sarıldı ve, "Görüşürüz," diyerek yanımdan ayrıldı. Ben de kendi arabama binerek sürmeye başladım. Bir an önce eve gitmeliydim. Bakışlarım arabamın dijital ekranındaki saate kaydı. 21.06. Epey geç olmuştu ve tek dileğim, babamın evde olmamasıydı. Son 1 haftadır olmadığı gibi.
Babam, Vural Kırman çok baskıcı ve sert bir adamdı. Özellikle annem Seyhan Kırman'ın ölümünden sonra... Annem ben daha 2 yaşındayken hayata gözlerini yummuştu. Babamın dediğine göre kanserdi ve bedeni daha fazla bu hastalığı kaldıramamıştı. Annemi sadece fotoğraflardan biliyordum ve neredeyse onun kopyası gibiydim. Açık kahve saçlar, yeşil gözler ve keskin bakışlar... Belki de anneme bu kadar çok benzediğim için babam benden nefret ediyordu.
Ben, Narya Kırman. 25 yaşında, zor bela tıp okumuş ve şu an iyi bir hastanede kalp cerrahı olarak çalışan, o kimsesiz kızdım. Zor bela diyorum, çünkü hayatımda attığım her adımda önüme çıkan bir babam vardı. Kendisi okumamla değil, eve getirdiğim para miktarıyla ilgilenirdi. En başından okumamı istememiş, çalışmamı daha uygun görmüştü. Ama ben kendime verdiğim sözü tutarak hem çalışmış hem de okumuştum.
Arabamı evimizin bir alt sokağına park ederek indim. Buraya park etmemin sebebi, babamın arabamın varlığından bihaber olmasıydı. Eğer bilseydi onu da elimden alırdı ve buna izin veremezdim.
Hızlı adımlarla eve doğru ilerleyerek, kapıyı açtım ve içeriye girdim. Tüm ışıklar kapalıydı ve evde hiç ses yoktu. Rahatça bir nefes vererek montumu atkımla beraber çıkardım. Babamı nedensiz bir şekilde 1 haftadır görmüyordum. Başına bir şey gelip gelmediğinden şüphelensem de ortadan kaybolmak onun hep yaptığı bir şeydi. O yüzden çokta kafama takmıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HUCESTE
Ficção AdolescenteAnahtar serisi 1- Huceste Sıradan bir anahtar en fazla neye sebep olabilirdi? Peki ya bu anahtar sanıldığı gibi sıradan değilse ve herkes onun peşindeyse? Alin Vural ansızın elinde bir anahtarla kendini kaosun içinde bulduğunda işler iyice sarpa sa...