16.

11 4 3
                                    


.

multimedya: elisciğim

Selamlar ve İyi okumalarrr ♥️

.

Gözlerim tüm gece her yıldızı saydı.

Milyonlarca yıldız gördüm.

Yanımda ki minderde uyuyakalan tamay yarım saat bile geçmeden uykuya dalmıştı. Bende  sadece onun güzel yüzünü seyre dalmış sonra ne yaptığımı soruşturup yıldızları saymaya başlamıştım.

Şimdiyse Şafak söküyordu.

Gökyüzü turuncu ve sarı rengine boyanmıştı.

Yanımda bir hareketlilik sezdim. Bana hiç bir şeyi umursamadığını söylemişti. Neden umursamıyordu peki? Bir nedeni olmalıydı bir insan hiç bu kadar umursamaz olamazdı çünkü. Belki üşüyünce üşüdüğünü umursamaz ve bir örtü bile üstüne ödetmeyecek kadar umursamaz olabilirdi normal hayatında, ama yıldızları saymaya başlamadan onun hafif bir rüzgar esişinden titrediğini görüp üzerine örttüğüm çarşafla dün gece ki 'kendi mi bile umursamayacağım.' Sözümü çiğnemiştim.

Yine de içim rahat bir şekilde yıldızlarımı saymıştım.

"Günaydın..." dedi yanımda ki esneyen uykulu ses. Hala gözüm doğan güneşteydi başımı arkamda ki mindere daha çok yasladım.

"Seksen dört milyon." Diye fısıldadığımda, soğuktan titreyen sesiyle "ha?" Diye sordu boşluğuna gelmişti büyük ihtimalle 'daha yeni uyandık kızım ne diyorsun.'Şimdi içinden böyle bir geçirmiş olduğunu düşünüp gülmek istedim ama bunu yapmayıp gözlerimi hafifçe ona çevirip. "Seksen dört milyon yıldız saydım tüm gece."

Gözleri irileştiğin de bu hareketini küçük bir çocuğunkine benzeterek güldüm. Ardından omuz silkip "günaydın," Diye karşılık verdim."

Hafifçe yerinde doğrulup hava soğuktu... "uyuya kalmışım neden uyandırmadın?" Sorusuyla omuz silktim tekrardan, "güzel uyuyordun uyandırmak istemedim." Dedim ardından söylediğim şeyle uykusuzluktan kızarmış gözlerimi irileştirdim. Yerimde doğrulup ayağı kalktım. "Özür dilerim rahatsız etmek istemediğimi belirtmek istemiştim sadece..." Boşluğuma gelmişti diyemedim. O ise bu özürümü kâle almıyormuş gibi,

"Özür dileyip durma." Diye homurdandı.

Çatıda dengede durmak için uykulu gözlerimi kırpıştırdım. "Özür dilemek bir kibarlıktır."Dedim mırıldanarak. Öyleydi de.

Galiba.

Gözlerimde canlanan sahneleri bir bir geri itmeye çalışırken derin bir nefes aldım. Ve yerde ki minderleri sirkelerken o da kendi minderini düzeltti, bu minderler hep buradaydı bu yüzden odaya taşımadan çatının cam kapısına yürüyüp içeri girdim, arkamdan geldi.

Camı kapattığımız da derin bir nefes aldım oda da ki loş ışık uykumu getiriyordu bu yüzden uykum varken kestirmek istiyordum. O, odanın ortasında dikilirken duvarımda ki posterlerde gözlerini gezdirdi. "Indıa hayranı olmalısın?" Dedi kısık bir sesle.

Şaşırdım. Bakışlarım yatağımın kenarında ki bir kaç fotoğraf karesi poster ve led Işık'ların olduğu bölmeye takıldı. Ardından başımı salladım "Fransızca severim bence en güzel tonuyla ındıa söylüyor şarkılarını..." duraksadım. "Dinler misin?" Diye sordum nedensiz.

Gülümsedi, "Fransızca kulağa hoş gelir, Bende  Fransızca öğrenmiştim bir ara boş zamanımda kurslarına giderdim. hala da biliyorum. Şarkılarını da çok severim üstelik." Dediğinde gülümsedim. O da anlamsız da gülümserken sorar gibi baktı.
 
Böyle aktiviteleri olan insanlara bayılırdım her zaman...

"Neden bu kadar sevindin ki buna?" Yüzümde ki gülümseme uzun zaman sonra bu kadar gerçekçiyken hızla gülüşümü topladım ve "etrafımda pek Fransızca bilen veya şarkılarını dinleyen yoktur sende dili bilince bir garip geldi..." dedim sadece gülümsemesi genişledi.

"Ne yapacaksın kerem şimdi uyuyordur..." diye mırıldandığımda başını iki yana salladı, "erken uyanacaktı bu gün futbol antrenmanımız vardı." Dediğinde içeriden gelen bir şeyin yere düşme sesiyle gözlerimi devirdim ve "Hm Hm uyanmış besbelli..." diye mırıldandım.

"Sen ne yapacaksın sıkılmaz mısın izlemeye gelebilirsin aslında ama sıkılırs-" başımı iki yana salladım, "tüm gece uyumayayıp 84 milyon tane yıldız saymasaydım gelebilirdim belki ama dinlenmek istiyorum biraz..." başını hafifçe eğip gülerek başını salladı iki yana, "size iyi antrenmanlar." Dedim uykulu sesimle. Gülümsedi.

Odadan çıkmadan önce söylediği şeylerle salak gibi sırıtmam yüzümde doğacanı bilemezdim...

"dors bien madame.*"

SANADA DORS BİEN MÖSYÖ
AĞĞĞĞ TAMAY>>>
NEYSE SAKİN EHEM
ben dolunaysız sıkıldım şahsen...
Bir sonra ki bölüm dolunay gelsin bari ehehehehe
*iyi uykular hanımefendi* demek.
O zaman oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz çok müteşekkir olurummm iyi günler dilerimm Van kedilerimmm!!!

Tu es aiméeee!












.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 02, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TamayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin