Gerçek hayatın ötesinde bir hayalin içindeki gerçeklerle yüzleşmenin hiçte kolay olmadığı bir galaksi gezegeninde buldum kendimi.
Zor olmadı kendimi tanımam, Dünya denen gezegenden geldiğim nekadar doğru olsa da süphelendirici bir durumdu.Burada sanki herşey bana aitmiş gibi,içinde bulunduğum gezegeni benimsemiştim çoktan.
Düzenini ben kurabiliyordum buranın, kimse karışamazdı, hiç kimse soru dahil hesap bile soramazdı.Tek başımaydım, hiç kimse yoktu bana karışacak, ne garip bir duygu durumuydu,sanki benden bir kopya daha olsa hani kendi benliğimden oluşmuş saf kopyam yetecekti gibi kuracağım düzenin bozulması için, dünya'da da böyleydi zaten, ozaman anlamıştım düzen denen şeyi insan kurup yine insan bozarmış.Kapıyı çalan annem sütümü getirmişti,
Yine mi teleskopun başındasın kızım, bırak dinlen yarın yine erken kalkmamız gerekecek.
Tamam annem birazdan yatarım, diyip sütü içtikten sonra hayallerime bir müddet veda ettim.
Evet artık gerçek hayattaydım,Dünyada.Ertesi sabah güneş o güzel parlaklığıyla içimi açmıştı resmen, sanki artık herşey çok daha farklı olacakmış gibi hissettiriyordu. Annem yine o güzelim elleriyle en güzel kahvaltıyı hazırlamıştı, şarkı eşliğinde servis etti kızına.
Şaşırmıştım.
Dün akşam yaşadığımız olaydan sonra annemi bir süre hüzünlü göreceğimi düşünmüştüm ama hiç de öyle olmamıştı, acaba bana mı hissettirmek istememişti?, bilmiyorum.
Anneler farklıydı kendileri üzülse bile çocuklarına hissettirmezlerdi, annemden biliyorum.Saat 7:30 geçiyordu, dışarı çıktık,güneşli mis gibi eylül ayı beni iyi hissettiriyordu bir de annemin güzel bakan gözleri.
Beni okula bıraktıktan sonra,kendisi kovulduğu iş yerine gidip kalan eşyalarını aldıktan sonra yeni bir iş aramaya koyulacaktı.Sınıfa girdiğimde en yakın arkadaşım Leyla meraktan çatlayan haliyle karşılamıştı beni.Bende fazla bekletmedim benden beklediği cevabı,evet gece yine görmüştüm farklı boyutlardaki beni, evet sadece kendimi,bu defa Leyla yoktu , tek ben vardım ve onsuz da mutluydum ama Leyla'ya bunu diyemedim, çünkü küserdi bana ve ben bu gezegende yanlız tek başıma kalırdım ,bunu göze alamazdım.
Çünkü burada yanlızlaşmak hiç de hoş gelmiyordu,bu dünya denen gezegende yanlız kalırsan kendi düzenini kendin kuramaz,kötülenir,farklısın derlerdi,oysa bütün bunlar zaten kime göre neye göre değilmiydi.Ah düzen denen şey ve insan denen varlık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalperest
Fantasiaİnsan umudunu bağlamalı bir şeylere, Kendini arayıp, bulabilmeli. Bu dünyayı sevmesini bilmeli. Hayal kurmayı başarabilmeli. Kendini,hayalperestliğini sevmeli. Benim kendimi "Agena"yıldızımda parlarken bulduğum misali. Toz Pembe bir Fantastik kurgu...