んイリ刀レノメ
Kafenin kapısının aniden açılmasıyla başını o tarafa çevirdi Felix. Hyunjin, ona yazdıktan yaklaşık yarım saat sonra gelmişti. Gözleri buluştuğunda koşar adımlarla Felix'e doğru geldi ve kollarını minik bedenin etrafına sardı.
Çok korkmuştu ona bir şey olucak diye. Felix'in ise kalbi maratona çıkmıştı bile. Derken Hyunjin konuşmaya başladı."Bu saatte dışarıya çıkmamalıydın. Çok korkuttun beni Felix." İstese ona sarılan bedeni iterdi Felix ama istememişti.
"Üzgünüm." Kastettiği onu kandırdığı için üzgün olduğuydu. Hyunjin ise onu korkuttuğu için üzgün olduğunu düşünmüştü. Ağzınızdan çıkan sözler bazen kastettiğiniz anlamda anlaşılmayabilir. Bunun için karşınızdaki kişiyi suçlamamalısınız.
"Şimdi güvendesin bebeğim." Kendini kötü hissediyordu Felix. Yine Hyunjin' i kandırmıştı.
Birbirlerinden ayrıldılar ve ardından kapı bir kez daha açıldı, bu sefer içeri telaşlı şekilde Jisung girdi. Hızlıca ikisinin yanına gitti ve Hyunjin'e sarıldı.
"Aptal neden haber vermedin bana? Çok endişelendim. Telefonlara cevap da vermiyorsun gerizekalı."
Hyunjin, Jisung'ı biraz geri itti ve yüzüne ne olduğunu anlamaya çalışırcasına baktı. Onu buraya Felix çağırmıştı, takip edildiğini söylemişti. Neden Jisung'ın burda olduğundan haberi olduğunu anlamıyordu veya aklına gelen fikrin doğru olmasını istemiyordu.
"Burda olduğumu nerden biliyorsun?" Düşündüğü şeyin doğru olmasını istemiyordu. Buraya Felix için gelmişti. Onu Felix çağırmıştı, kendi için çağırmıştı. Kendinden yardım istediği için gelmişti. Sevdiği adam için.
"Bak kızma, üzgünüm. Telefonlarıma ve mesajlarıma bakmadığın için Felix'ten yardım istedim. Senin için endişelendiğim için yaptım." Jisung, Hyunjin'in kırıldığını anlamıştı. Haklıydı da. Hyunjin, Felix ile ayrıldıktan sonra ilk defa kendine isteyerek yazdığını düşünmüştü. Doğal olarak da sevinmişti. Jisung yaptığından pişman duymaya başlamıştı bile ama Felix'ten yardım istemek dışında bir seçeneği de kalmamıştı o zaman.
Hyunjin kabul etmemesini istercesine Felix'e bakmıştı. İtiraz etmesini istiyordu. Kendine isteyerek yazdığını düşünmek istiyordu, birinin söylemesiyle değil. Fakat Felix ona düz bakışlarıyla yeterli cevabı vermişti zaten.
"Özür dilerim." Korkuyordu Jisung. Hyunjin'e çok fazla değer veriyordu. Onun en yakın arkadaşıydı Hyunjin. Onu kaybetmek istemiyordu.
"Neden özür diliyorsun ki, sen bir şey yapmadın Jisung. Sana haber vermeliydim asıl ben özür dilerim." Hyunjin buruk bir gülümseme ile Jisung'a baktı. Doğruyu söylüyordu. Jisung'ın suçu yoktu, onu kıran kişi Felix'ti. Onu en çok kıran Felix'ti zaten. Ama Felix tekrar birlikte olmak isteseydi yine giderdi ona. Ona herkesten ve her şeyden daha çok değer veriyordu, onu her şeyden daha çok seviyordu.
Felix onun Juliet'ydi veya değil.
♡︎
![](https://img.wattpad.com/cover/280294863-288-k177526.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐃𝐨𝐧𝐭'𝐭 𝐜𝐚𝐫𝐞 ✞︎ 𝐇𝐲𝐮𝐧𝐥𝐢𝐱
Fiksi Penggemar𝐄𝐬𝐤𝐢 𝐬𝐞𝐯𝐠𝐢𝐥𝐢𝐥𝐞𝐫𝐝𝐞𝐧 𝐚𝐫𝐤𝐚𝐝𝐚𝐬̧ 𝐨𝐥𝐦𝐚𝐳. •𝐓𝐞𝐱𝐭𝐢𝐧𝐠! •𝐀𝐧𝐠𝐬𝐭!