EkimCanım yanıyor Franklin. Sence bunu yanına çağırdığın için mi yaşıyorum? Artık sen de mi acıyorsun bana? Bitmiş durumdayım. Dünya bana bir yük gibi, ya da ben ona. Onlar rahat vermiyor ve ben gittikçe sıkışıyorum aralarında. Bu his berbat. Çevreye bakıp yaşamın güzelliklerini düşündüğümde geçmiyor. Sanki içimde gömülü ve arada çıkıp bilerek beni rahatsız ediyor. Beni mi ölçüyor yoksa bozmak mı istiyor anlamıyorum.
Nefesler alamıyorum artık. Sorsalar bilinçli nefes alacak halim yok. Acı kalbime o kadar işlemiş ki, nefes almak bilinçsiz olmasa dermanım bile yok yaşamaya. Hoş, bu benim için iyi olurdu. Bilirsin, baştan beri sevemedim dünyayı. O da beni. Küçükken anlayamazdım ancak yine sevmezdim. Kalbimdeki yük gittikçe arttığında daha iyi anladım.
En kötüsü de hayatın da sana sırt çevirmesi.. Şey gibi bir arkadaş grubunda olduğunda içlerinde birisi ile küstüğünde diğerleri de sana sırtını çeviri küser ya, iste öyle. Ben üçlü arkadaş grubundaymış gibi hissediyorum kendimi. Bilirsin, üçlü arkadaş grubunda her zaman biri dışlanır. (hep ben dışlanırdım.) Dünya, hayat ve ben. Kimin dışlandığını söylememe gerek bile yok diye düşünüyorum?
Şimdi gidip canım çıkarcasına ağlayacağım Frank. Tüm kinimi kusmaya çalışacağım. Pek kusabileceğimi sanmıyorum ancak deneyeceğim. Hayata, dünyaya ve en çok kendime olan kinimi kusmaya çalışacağım bu gece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Frankin'e notlar...
No FicciónBiliyor musun frank? Bazen tanrı'ya dua ediyorum. "Tanrım, lütfen beni bu karanlık kuyudan kurtar.."