BÖLÜM 2

914 64 40
                                    

Düzenlemedim!

"Ben, üzgünüm." Diyebildi sadece Erwin ve hızlı bir kaç adım atarak odasından dışarı fırladı. Gümbür gümbür attığını hissettiği kalbi hızlı adımlarına karışıyor ona sanki yatak odasına asla varamayacakmış hissiyatı veriyordu. Elini terleyen alnına götürüp saçlarının bozulmasını önemsemeyerek geri ittirdi.

Sanki imkansızmış gibi vardığı odayla şaşırarak içten içe rahatladı ve odasına attığı ilk adımla direk bir şekilde kapının hemen yanındaki kendi boyunda olan aynaya dikti gözlerini. 'Ne halt düşünüyorum sürekli ben.' Diye söylendi içinden.

"Onu öperken de aklımda ne vardı?"

Elini tekrar kaldırdı ve yüzünü sertçe okşayarak saçlarına daldırdı parmaklarını. Bu hareketi yüzünün azıcıkda olsa kızarmasını sağlarken önemsemeyip odaya adımladı ve üzerini direk bir şekilde çıkarıp hiç yapmadığı bir şekilde yere fırlattı kıyafetlerini. Hemen ardından yatağa gömülürken her şeyi unutmaya zorladı beynini ancak onu ilk gördüğü andan itibaren aklına gelip duran şeyler yüzünden ve sonunda onu öpmesinin verdiği utançla uykuya dalamadı. Anlaşılan bir gece daha bunun yüzünden uykusuz kalacaktı.

Bıkkınca sırtüstü şekilde yattığı yataktan kalkmadan hemen yanındaki yastığı altı ve zaten karanlık olan odaya rağmen yüzüne bastırdı. Ay ışığının bile rahatsız ettiği geceydi bu gece onun için. Çünkü sonunda bir cesaret, daha nasıl olduğunu bile anlamadan öptüğü adam aklından çıkacak gibi değildi. Değil ayı izleyerek uyuyakalmak, ilaçlar bile uyutamazdı onu bu saatten sonra.

Ne kadardır yatakta dönüp durduğunu bile bilmiyordu. Böyle gecelerde hep aynısı geliyordu başına. Dönüp duruyor, asla uyuyamıyor ve kalkıp kendini çalışmaya veriyordu. Sabahsa masasında bir kaç saat kestirip anca kendine geliyordu. Yemin ediyor, bir daha onu düşünmeyeceğine ant içiyordu, ama öyle bir şey oluyordu ki kendini elinde olmadan onu hayal ederken buluyordu. Sonrası ise aynıydı işte, uykusuz geceler...

Yatakta bu seferde yüzüstü dönerken bir elini az önce yüzüne dayadığı yastığa sardı. Başını da onun üstüne koyarken yatağın tüm örtülerinin altının üstüne geldiğine emindi. Bu onu aşırı derecede rahatsız ediyor olsada kalkıp düzenlemeye üşeniyordu. Evet evet, onunda üşendiği şeyler vardı. Yapmak istemediği ve yapmaktan kaçındığı.

Derince bir of çekerken kapısının aralandığını hissettiği odasına kulak asıp arkasından yanaşanın kim olup olmadığını anlamaya çalıştı. Gözleri kapalı şekilde dururken yatağının sol yanının küçükçe çöktüğünü hissetti.

Sırtından kendini itiren küçük parmaklar ve sesin sahibiyle kalbinin tekrardan hızlanıp uykusunun iyice kaçtığını hissetti. "Oi, Erwin. Senin yüzünden olan azıcık uykum da kaçtı, uyumaya izin verir miyim sandın?"

Bıkkınca olmasına özen göstererek söylendi Erwin. Hayalî yetiyordu, bir de onunla uğraşamayacaktı. "Ne istiyorsun Levi?"

"Ne mi istiyorum, acaba ne istiyor olabilirim?" Duraksadı ve bir süre ortam sessizleşti. "Mesela ne sikime beni öptüğünü açıklayıp içimi rahatlatabilirsin. Belki kafamı karıştıran bir şeylerden kurtulur da bende senin gibi mışıl mışıl uyuma şerefine nail olurum."

Erwin bir anda fırladığı yatakta dizlerinin üzerinde duraksayarak, rahat bir pozisyonda yatağının başlığına yaslanıp bir ayak bileğini diğerinin üzerine atarak duraksayan adama baktı sertçe çıkışmadan önce. "Mışıl mışıl? Mışıl mışıl uyuduğumu da kim söylemiş? Sence gerçekten de uyabiliyor gibi mi duruyorum?"

Levi beklemediği tepkiyle duraksarken karşısında üstü çıplak bir şekilde dikilen adama dikti gözlerini. "Bilmem, benim uyuyamamın nedeni belli de seninde uyuyamadığını ilk kez duyuyorum." Duraksarken bir anda olduğu yerde diklenip endişelendiğini çok belli etmemeye çalışarak söylendi. "Hasta filan mısın, bir şeyin mi var yoksa?"

SECRET - ERURİ +18 |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin