SECRET - ERURİ +18 |Tamamlandı|

BÖLÜM 4

Düzenlemedim!

Poposunun üzerindeki elin varlığı yetmezmiş gibi birde sıkıp duran parmaklar ile boynuna indirilen dilin sahibi adam yüzünden seslice inledi Levi. Bu sefer kendini tutma zahmetine girmemiş omuzlarından destek alıp gözlerini kapamıştı başını geri dayayıp çekinmeyerek. "Erwin." Sözleri hala bir fısıltıdan farksız yalvaran bir tondaydı.

Başını yüzünün her santiminin terletmesini sağlayacak kadar küçük olan boyundan çıkardı Erwin duyduğu derin inleme sesiyle. Buna bile alışamazken yüzünü başını geri yasladığı için tam göremediği adamın dudaklarını ısırıp ismini seslenmesiyle daha da gerilip sertçe yutkundu. Artık sorunun kendisinden çıktığını ve Levi'ı da alakadar eden boyuta geldiğini farkederken sadece kendisini suçlu bulmayacak olmanın rahatlığıyla tüketmişti tüm sabrını. Artık umursamıyor, sıkıca tuttuğu adamın kalçalarını büyük bir iştahla aralayıp hızla bir iki adım ötesinde olan yatağa götürüyordu. Yorganının üzerindeki minik denilecek kadar küçük adamın asla tahmin edemeyeceği kadar tahrik edici görüntüsüyle içi karıncalanırken alt tarafının daha da büyüdüğünü hissediyordu.

Derince bir nefes alıp yüzüne yanaşıp üfledi. "Ne yapacağım ben seninle?"

Levi kendisini yatağa savurup öylece bırakan adamın yüzünden utançla kapadığı yüzünün önündeki parmakları hafifçe kenara ayırdı. Gördüğü manzaranın dehşet veren çekiciliği yüzünden kızarıp bozarırken tutunacak şey bulamayıp ağzına götürdüğü bir kaç parmağı ısırırken buldu kendini. Kendine yanaşıp yüzüne sıcak sıcak üflemesi yetmezmiş gibi birde derin derin söylenen dudakları izleyip zevkle kendisine bakan adama odaklandı. Parmaklarını ağzına götürdüğünü onun sağ elini dudaklarından çekip kendi dudaklarına götüren bir adet Erwin'le anlarken utangaçca gözlerini kaçırdı ancak kendi tükürüğünden bağımsız başka bir ağzın içinde bulduğu parmaklarının sıcaklığıyla hızla gözlerini önüne çekti. Bu manzaranın kaçacak gibi olmadığını farkederken mavi gözlerinin ışığını aradığı adamın yüzünde tek bir mimik dahi oynamıyordu.

"N'apıyorsun, yalama. Dur, yalamasana." Ancak diğer elini kullanıp kurtardığı yapış yapış parmakları yatağın yorganına sürüp memnuniyetsiz bir ifade takındı yüzünde. "Ne diye yalıyorsun ki parmaklarımı? Tch, iğrenç."

Erwin "İğrenç mi." diye söylenirken altında yatan bedene yukardan bir gülüş attı. "Bir daha düşün şimdi."

Levi'ın dudaklarını bulan onunkinin aksine çok daha uzun olan parmaklar damağında gezinirken bir süre şok olup bakmış, ardından çekilmeye çalışmış fakat karşısında diretip duran adam yüzünden tekrar duraksamıştı. Anlamıyordu ki, ne önemi vardı bunu yapmasının? Ağzının içinde tekrar hareketlenen parmaklar bu sefer daha ileri bir atak yapıp boğazını zorlarken kendini öğürmemek için tuttu fakat anlık bir refleksle emdiği parmak tekrar boğazına baskı yapmaya başlamıştı. Gereksizce alt tarafında hareketlilik hissederken kendisinin bozuk olduğunu düşündü. 'Lanet bir bok parçasısın, hatta belki de boksundur.' Dedi içten içe kendinden iğrenip ancak üçüncü parmağında zaten küçük olan ağzına girmesiyle gözünü kapayıp ağrıyan başını geri attı. Üç parmagim üçü de artık emmeyi bırakmış olsa da dilinin üzerinden ta boğazına kadar iniyor ve yavaş hareketlerle geri çıkıyordu. Ellerini de iki yanında bırakırken sadece başının ve omuzlarının arkasında biriken yorganın üzerine saldı tüm bedenini. Ayakları kısa olduğundan yataktan aşağı sarksa bile yere değmeyen topuğu yüzünden bedeni rahatsız hissediyor, daha da göz önüne çıkan ve ağzına girip duran parmaklar yüzünden her saniye daha da kabaran aletini saklayamıyordu. Kaşlarını çatıp sıkmaktan yorulduğu boğazından derin bir inleme daha koptu ay ve mumların zor aydınlattığı odanın duvarlarında yankı yaparak.