1

222 30 2
                                    

Seungmin, bir yandan beline önlüğü bağlamaya çalışırken bir yandan da önündeki defterin kahverengi kapağını inceliyordu. Oldukça kalın olan defterin neredeyse bitmek üzere olduğunu arasına sıkıştırılmış kağıtlardan ve verdiği histen az çok anlayabilmişti. Bir tarafı sahibi için fazlasıyla özel olduğunu bildiği ve empati kurduğu için okumaması gerektiğini savunsa da diğer meraklı tarafı onu okuması için kıvrandırıyor ve kötü hissetmesine neden oluyordu.

Seungmin, onu yakından tanıyanları bile şaşırtacak derecede meraklı biriydi ve kendisi de bu huyundan nefret etse de engelleyebildiği pek söylenemezdi. Yine de ne kadar meraklı olursa olsun kendisi de günlük tuttuğu için insanların mahremiyetini oldukça önemsiyordu. Bu yüzden normalde şu an defteri çantasına koyup işinin başına dönmesi gerekiyordu ama ona engel olan bazı şeyler vardı. Önündeki deftere bakarken kapağını açmamak için kendini zor tutuyor, kulağına fısıldayan şeytanı duymamazlıktan gelmeye çalışıyordu.

Derin bir nefes alırken bağlamayı bitirdiği önlüğünü düzeltti ve içinden 'Saçmalama istiyorsan, empati kur biraz.' diye geçirerek defteri aldığı gibi çantasına doğru ilerledi. İlerledi ama daha fazla gidemeden defterin içinden düşen kâğıt parçasıyla olduğu yerde durdu. Yerdeki beyaz parçayı eline aldığında bunun kâğıt değil de bir fotoğraf olduğunu anlamıştı. Ve fotoğrafın yüzünü kendine çevirdiğindeyse gördüğü tanıdık simayla kaşları çatıldı, gözleri kısıldı ve küçük çaplı bir şok vücudunu baştan aşağı sardı.

çünkü fotoğraftaki kişi kendisinden başka biri değildi. seungmin şu an okulun kantininde oturuken habersiz çekilmiş fotoğrafına bakıyordu.

ne yapacağını bilemeyerek durumun saçmalığını düşündüğünde, cevabı ancak defterin kapağını açtığında bulabileceğini biliyordu. bu yüzden kendinde bunu hak görerek rastgele bir sayfa açtı ve bir saniye bile düşünmeden okumaya başladı.

17/01/2022
sevgili günlük,

bir yerde aşkı başlatan şeyin merak olduğunu okumuştum. ansızın ona ve hayatına duyduğun sonsuz bir merak. bunun doğru olduğunu şu an çok daha iyi anlıyorum. gerçekten de seungmin'e dair içimde biriken o kadar çok soru var ki hepsini cevaplandırabilmek için yapamayacağım şey yok sanırım.

ama bunun imkânı olmadığını da düşünmeden edemiyorum.

normalde her şeye rağmen yönelimimle ilgili hiçbir sorunum yok biliyorsun. ama şu an o kadar imkânsıza tutulduğumu hissediyorum ki keşke kız olsaydım diye düşünmeden edemiyorum. evet, onun da yönelimini bilmiyorum ama bendeki şansı da sen biliyorsun.

bir de ben insan aşkından ölse bile derslerine çalışabilir falan diye düşünüyordum ama gerçekten ya hiç çalışamıyormuş ya da çalışsa da kafasına bir şey girmiyormuş. sınav senesinde aşık olan bahtsız da anca ben olurdum zaten.

şeytan diyor git söyle, reddi ye sonra da otur aşağı unut da işte, içimdeki aptal umut ve durumun belirsizliği buna izin vermiyor.

gerçekten, ne yapacağımı hiç ama hiç bilmiyorum...

bir yandan bunun sadece beğeniyle kalmış olmasını dilerdim ama diğer yandan da sanki bu hayata onun için gelmişim hissediyorum.

hayır bir de-

"Seungmin?"

Seungmin adının seslenilmesiyle büyük bir suç işliyormuş gibi defteri hızla kapattı ve anında seslenen kişiye dönerken defteri arkasına sakladı. Bir an için gelen kişinin Changbin olduğunu düşünmüştü ve iş arkadaşı Chan'ı gördüğünde nedense rahatladığını hissetmişti. 

Chan, karşısındaki gencin surat ifadesini gördüğünde merakla sordu. "İyi misin?"

"Evet, neden?"

"Bilmem, biraz telaşlı gibi geldin. Bir sorun yok değil mi?" derken arkasında bir şey tuttuğunu anlamıştı ama çaktırmadı.

"Hayır hayır, bir sorun yok. Gelecektim ben de tam şimdi."

"Anladım, bir arkadaşın dışarıda seni bekliyor. Haber vermek için gelmiştim."

Duyduklarıyla sertçe yutkundu Seungmin. Hâlâ okuduklarının şokunda olduğu için ne yapacağını bilemiyordu. Yine de bir şey çaktırmamak için kafasını salladı. "Tamam, geliyorum hemen."

Chan tebessüm edip odadan çıktığında ise birkaç saniye olduğu yerde dikildi, okuduklarını hâlâ sindirememişti bu yüzden robot gibi hareket ederek arkasında tuttuğu günlüğü kolunun altına sıkıştırıp kapıya doğru adımladı.

Ne yapacağı ve nasıl davranacağı hakkında ise hiçbir fikri yoktu.


my universe -- seungbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin