2

1.5K 159 5
                                    

kantinde arkadaşlarıyla tartışmak, önceden atsumu'nun en sevdiği aktivitelerden biriydi.

bugünlerde ise konuşulan konuyu bile takip edemiyordu.

dişlerini sıktı, beynini bir şeye odaklanmaya zorladı. tam yanında osamu vardı, bir şeyler anlatıyordu- ne anlatıyordu ki? hevesli görünüyordu, sanki anlattığı şeyi umursuyor gibi.

atsumu herhangi bir şeye heveslenmeyeli çok oluyordu.

osamu aniden konuşmayı kesip kendisine dönünce atsumu paniğin içini doldurduğunu hissetti. ne duyduğu hakkında bir fikri yoktu ki- zaten konuşmanın başını dinlememişti... kendisinden beklenilen normal bir insan olması ve osamu her ne dediyse ona cevap vermesiydi ama atsumu tek bir kelime bile yakalayamamıştı.

şimdi herkes kendisine bakıyordu ve atsumu'nun ne demesi gerektiği hakkında bir fikri yoktu.

"ne?"

osamu gözlerini devirdiğinde masa kahkahaya boğuldu. atsumu gözlerini kırpıştırdı, kardeşinin sonraki sözlerini dinlemeye çalıştı.

"kapıyı diyorum, kilitledin mi?"

az daha "hangi kapı?" diyecekti ki vazgeçti. atsumu sabahı hatırlamaya çalıştı, beyninin ise başka planları varmış gibi bütün düşüncelerini susturuyordu.

"sen kilitleseydin."

osamu kaşlarını çattı. "sabah senden 10 dakika önce çıktım. ben niye kilitleyeyim?"

birileri daha güldü- atsumu sesleri ayırt edecek kadar net düşünemiyordu. sabah osamu'nun kendisinden erken çıktığını da hatırlamıyordu, hiçbir şey- hiçbir şey-

"tsumu? dinliyor musun? kapıyı kilitleyip kilitlemediğini niye yarım saat düşünüyorsun?"

hatırlamıyordu ki.

"kilitlemişimdir herhalde. hatırlamıyorum."

zihninin kendisini yarı yolda bırakmasından nefret ediyordu. atsumu yine gözlerini kırpıştırdı, osamu hala bir şeyler diyordu- niye susmuyordu ki?

"sussana oğlum, çocuk senin yüzünden kısa devre yaptı. kafasından dumanlar çıkacak az sonra." dedi birisi, peşine birileri güldü, birkaç yorum daha yapıldı ama atsumu artık takip edemiyordu. neyin bu kadar komik olduğunu da anlamış değildi.

su altında koşmaya çalışıyor gibi hissediyordu. gitmeye çalıştığı yere asla varamayacaktı.

"tsumu, aptal mısın? alt tarafı bir soru sordum."

atsumu "ne sordun?" diyecekti ki durdu, kendisini daha çok rezil etmeye gerek yoktu. onun yerine ne zaman bir olaydan sıyrılmak istese yüzüne yerleştirdiği gülümsemesini takındı.

"samu, beni rahat bıraksana. gece uyumadığımı biliyorsun!"

osamu ağzını açıp yalanını bozmak üzereydi ki birisi lafa atladı. "zaten 3 gündür uyumamışa benziyorsun amına koyayım."

ortamın havasını yumuşatmayı başarmıştı. birileri daha konuşmaya dahil olup atsumu'nun hayalete benzediğini belirtirken kimse daha bir saniye önce nerede olduğunu unutmuş gibi boş boş bakmasını sorgulamadı. birkaç şaka yapıldı- atsumu'ya sorsalar şakalar pek komik değildi- hemen ardından konu değişti.

evet, haklılardı. atsumu'nun zihni yeniden sislere gömülürken iki dakika bile işlev gösteremeyen bir aptal olduğunu düşündü.

proje √ sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin