1.Bölüm BAŞLANGIÇ

70 3 3
                                    

KATE

   Bir cumartesi günüydü.Her zamanki gibi işe gitmek için hazırlanıp evden çıktım.Dün gece gördüğüm kabusun hala etkisindeydim.O karanlık ortam.O alevler.Her zaman aklımda tıkılı kalmış o sesler.Hala içimi ürpertiyordu.Bana o kötü anılarımı hatırlatıyordu.
   Kaldırımda yürürken ileriden hızlı adımlarla gelen birisi bana çarpınca daldığım düşüncelerden uyandım.Kafamı kaldırdığımda on veya onbir yaşlarında kahverengi saçlı,mavi gözlü,güzel bir kız bana bakıyordu."Size çarptığım için özür dilerim.Biraz dalgın görünüyorsunuz bi sorun mu var".
   Birkaç saniye sustuktan sonra kafamı boş kaldırımlara eğdim ve ağzımdan sadece "Sorun yok" kelimesi çıkabildi.Kız da olumlu şekilde kafasını sallayıp yanımdan geçerek hızlı adımlarla uzaklaştı.Kafamı çevirip kızın arkasından gidişini izledim.Kahverengi saçları azıcık esen esintiyle dalgalanıyordu.

   Ona bakarken cebinden ucunda kristal olan,mavi renkli bir kolyenin yere düştüğünü gördüm.Ona kolyeyi geri verebilmek için gidip kolyeyi yerden aldım ama kafamı kaldırdığımda kız çoktan gitmişti.Biraz daha etrafa bakındım ama yinede kızı bulamadım.Kuş olup uçmuştu sanki.
   Biraz daha etrafa bakıp kızı aradıktan  sonra artık vazgeçip yeniden işe doğru yürümeye başladım.Yürürken arada bir elimdeki kolyeye bakıyordum.Kolye sabahın gelen güneş ışıklarıyla,güzel ve ışıltılı görünüyordu.Sonra işe yaklaşmaya başlayınca kolyeyi kaybetmeyeyim diye çantama koydum.
  
   Giriş kapının oraya doğru baktığımda kardeşim Carl'ı gördüm.Her zamanki gibi erken gelmişti ve kapıda beni bekliyordu.Ben oraya doğru yaklaşmaya başladığımda bana bakıp gülümsedi."Hoşgeldin Kate.Neden bu kadar geciktin?".Çantamın ön cebindeki kartı alıp kart okuyucu olan kameraya göstererek "Sadece küçük bir kız bana çarptı.Sonra kolyesini yanlışlıkla yere düşürdü.Onu bulmaya çalıştım ama bulamadım.Çoktan gitmişti bile".Carl bana şüpheci gözlerle baktı."Bu da her zamanki bahanelerinden biri mi diye düşünmedim değil açıkçası".
   Aslında Carl bana inanmamakta haklıydı.İşe geciktiğim zaman genelde dizi izlemekten geç saatlere kadar uyumadığım için uyuduğumda sabah alarm kursam bile geç kalkıyordum.Bu yüzden hep geç kalıyorum ve Carl'ı da hep bekletiyorum ama bu sefer farklıydı.Bu sefer bahane uydurmuyordum.Dediklerim gerçekti."Gerçekten doğru söylüyorum.Bahane falan uydurduğum yok." .Carl bu dediğime inanmamışa benziyordu."Evet evet tabiki".
   Kapı,kartı okuyup açıldıktan sonra Carl hızlı adımlarla içeri girdi.Ben de onun peşinden içeriye girdim ve kapı arkamızdan yavaşça kapandı.
  
   İçerisi her zaman olduğu gibiydi.Herkes dikkatini işe vermiş,düzenli bir şekilde çalışıyordu.Sağa baktığımda arkadaşım Cloe'nin bize doğru geldiğini gördüm.Kızıl saçlarını farklı bi şekilde tepesinde toplamış elinde kağıtlar ve yüzünde ciddi bi yüz ifadesi vardı.Yanımıza gelerek elindeki kağıtları bana ve Carl'a verdi."Bu işe yeni katılan kişinin dosyası."Bir dakika.Şu yeni gelen kişiyi tamamen unutmuşum.Zaten Cloe bunu farketmiş olmalı ki bize bu kağıtları verdi.
   Carl kağıtlara hızlıca göz gezdirdi."Tamam ben şu giriş işlemlerini hallediyim.Kate de şu yeni gelen kişiyle ilgilensin."
    Neyim ben görevli falan mı.Tamam ben buranın müdürüyüm ama çalışanlarla fazla iletişim kurmuyorum.Bunu da Carl'ın çok iyi bildiğine eminim.Yinede "Of tamam ben hallederim." dedim ve yeni kişinin beklediği koridora doğru yürüdüm.
  
   Karşıda boynunda asılı giriş kartı ve elinde birkaç dosya olan biri bekliyordu.Bu o olmalıydı.Hemen hızlı adımlarla yanına gittim. "Merhaba.Geç kaldığım için üzgünüm.Ben müdür Kate".Yüzünde güzel bir gülümseme ile "Sorun yok.Ben de Zack." dedi.İlk işi olmasına rağmen biraz rahat gibiydi sanki.
   Elimdeki kağıda göz gezdirdim."Daha önce bir laboratuvarda çalışmış mıydın." dediğimde kafasını iki yana salladı.
"Peki,o zaman sana biraz etrafı gösteriyim."Ben önden o arkadan laboratuvarı turlamaya başladık.
   Ben laboratuvardaki her yeri gezdirip kısaca neyin nerde olması gerektiğini veya düzenin nası işlediğini anlatıyordum.O da beni dikkatli bir şekilde dinliyor,arada bir notlar alıyordu.Etrafı gezmeyi bitirdiğimizde ona kapıları açabilmesi için bir kimlik kartı verdim."Bunu kaybetmemeye çalış.Eğer kaybedersen de hemen bize bildir anlaşıldı mı?"
   "Tamam efendim."diyip kartı boynunda asılı olan kartla değiştirdi.
   Tokalaşmak için elini uzattığında eli havada kalmasın diye ben de elini sıktım.Eli elime değdiği anda içimde bir ürperti oluştu.Sanki etrafın karardığını hissettim..Elimi çektiğimde birden bu his ortadan kayboldu.
   Bu çocukta tuhaf bişeyler vardı ve ben ne olduğunu bulacaktım.
  
   Bölüm Sonu

NEXT WORLDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin