7.Bölüm KAYIP

24 3 1
                                    

ZACK

     Şehrin boş sokaklarında geziniyordum.Sabahın güneşi heryeri ısıtmaya başlamıştı bile ama ben hala soğuktum.
   Gerçi ben bir avcıyım,böyle hissetmem gayet normal.Her gün ölü yüzler görürken nası rahat ve sıcak hissedebilirsin ki.Özellikle de her gün birisini öldürmek zorundayken.
  
   Birkaç sokak daha yürüdükten sonra telefonum çaldı.Hiç canım telefonu açmak istemiyordu ama ikinciye de çalınca,merak ettim ve açmak zorunda kaldım.
   "Zack,laboratuvardaki ekiple ve çocuklarla beraber pikniğe gidicez sen de gelmek ister misin?"
   Arayan Carl'dı.Arkan gelen seslere bakılırsa çoktan piknik yerine doğru yola çıkmıştı.
   Cebimdeki görev kağıdını çıkardım.Yazan isimlere baktım ve çocuklardan bir isim daha gördüm.O pikniğe gidip çocuğu almalıydım.Bunu yapmak içimi acıtsa bile bunu yapmalıydım.
   "Tamam gelirim."
   "O zaman attığım konuma gel."diyip telefonu kapadı.
   Telefonuma konum gelince oraya doğru yürüdüm.

    Piknik alanına vardığımda etrafa baktım.Sonra Carl'ların bir ağaç altınğda oturduğunu görünce yanlarına gittim.Bir yanda laboratuvardaki çalışanlar konuşuyor bir yanda da çocuklar oynuyordu.Kate de çocukların yanında,onlarla beraber oyun oynuyordu.Mutlu görünüyordu.
   Topu yerden alıp bana baktı.Ben de kafamı hızlıca diğer tarafa doğru çevirdim.Onla göz göze gelmek istemiyordum.Zaten laboratuvardaki herkesin gözlerinin içine bakarken kendimi kötü hissediyorum.Özellikle de ona karşı...
   Yavaş adımlarla yanıma geldi.Topu bana uzatarak,ve yumuşak bir ses tonuyla"Bizimle oynamak ister misin?"dedi.
   Ses tonundan sanki benim ağzımdan bir kelime duymayı bekler gibi bir tını vardı.Zaten o günden sonra onla hiç konuşmamıştım.Resmen ondan kaçmıştım.Sanki artık avcılar beni biraz olsun da salmış gibiydi.Bu onla biraz olsun da konuşabileceğim anlamına geliyordu.Sanırım.
   "Tamam oynarım."diyip gülümsedim.
   Biraz şaşırmış bir şekilde bana baktı.Onla konuşmayacağımı falan sanmış olmalıydı.
   "Gel o zaman."
   Çocukların yanına gitti.Ben de onun arkasından geldim.
   Çocuklar bana el salladı.Ben onlara el sallarken bir çocuk dikkatimi çekti.Bu o çocuktu.Yakalayacağım çocuk.
  
   Kate,karşı takımdan ilk servisi atmam için voleybol topunu bana attı.Topu yakaladım ve hızlı bir şekilde karşıya yolladım.Kafamı bir an olsun da sağa çevirdiğimde,bir avcının beni ağacın arkasından izlediğini gördüm.Öylece donakaldım.Birden içimi bir panik duygusu sardı.Onlara artık birini getirmem için beni git gide darlamaya başlamışlardı.Bugün çocuğu yakalamak zorundaydım.Hem de hemen.

   Bakışlarımı öne çevirdiğimde topun hızlı bir şekilde bana geldiğini gördüm.Topu yakalayamadan top yüzüme çarptı.Top o kadar hızlıydı ki yüzüme çarptığı anda beni yere devirdi.
   Kate koşarak yanıma geldi."Çok özür dilerim.Sen iyi misin?".Kolumdan tutup kalkmama yardım etti."İstersen bir elini yüzünü yıka."
   Avcılar,etrafımdaki çemberi iyice daraltıyorlardı.Bunu hissedebiliyordum.Göz önünden olmamalıydım ve bu da bir fırsattı.
   Koşarak lavaboya gittim.Musluğu açtım ve elimi yüzümü yıkadım.Ellerimi lavabonun kenarlarına koydum.
   Dışarı çıkmak istemiyordum.Avcılar hala dışarıdayken olmazdı.Burda durup onların uzaklaşmasını beklemek en iyisiydi.
   Bir anda gözüme aynadaki farklı bi yansıma takıldı.Aynaya baktığımda kapıda bekleyen bir çocuk gördüm.Bu o yakalamam gereken çocuktu.Hemen arkamı dönüp ona baktım.
   "Solgun görünüyorsunuz.İyi misiniz?"dedi o narin ve titrek sesiyle.
   Ona doğru yürüyüp önünde durdum.Sadece "İyiyim..." dedim.
   Yüzüne bile bakamıyordum.Kendimi bunu yapıcağım için ömür boyu suçlayıcak olsam da bunu yapmam lazımdı.
  
   Sakince arka cebimdeki bayıltıcı tozlardan aldım ve hızlıca tozları ona attım.Tozu atmamla beraber çocuk bayıldı.Sertçe yere düştü.Zehirli hançerimi çıkardım ve tam çıkarmıştım karşıdan bana bakan birisini gördüm.Bakan Cloe'ydi..!Ona baktığımı farketti ve koşarak kaçmaya başladı.
   "Hey!Dur!".Hayır kaçmasına izin veremezdim.Eğer laboratuvar ekibine her şeyi anlatırsa işim biterdi.
   Ben de hızlıca onun peşinden koştum.Aradaki mesafeyi azalttıktan sonra ona bayıltıcı tozlardan attım.
   Toz ona değer değmez hemen bayılıp yüz üstü yere düştü.
  
   Şimdi ne yapıcağım ben...Cloe'yi serbest de bırakamam.Her şeyi görmüştü.Artık benim bir avcı olduğumu biliyordu.
   Onu da yanımda götürmek zorundaydım.Başka bir çarem yoktu.Çocukla,Cloe'yi kucaklayıp ordan yok oldum.

   Üzgünüm Cloe.Böyle olsun istemezdim...
  
Bölüm Sonu

NEXT WORLDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin