homework || tokyo revengers

the final

tw : koklatılmış cinsel içerik.

tw2 : aşırı uzundur.

Chifuyu

Arkama yaslanmış, serseri bozması bir sertlikte çevreye göz gezdirdim. Keisuke'ye yiyecek gibi bakan bir puşt görürsem ortalığın amına koyuyordum resmen. Elimde değildi, fazla kıskançtım.

Keisuke, omzuma dokundu. "Dondurman eriyecek."

Omzumdaki elini nazikçe tutup içeceğimin dondurmasından birkaç kaşık aldım. "Hallettim."

Ödevi iki hafta önce teslim etmiştik ve kusursuza yakın bir not almıştık. Keisuke, gerçek bir edebiyat ve Japonca katiliydi ama bir şekilde ödevi kurtarmıştım. Serserinin tekiydim ve çoğu derse girmezdim ama ortama kasmaya da özen gösterirdim. Boktan okul bittikten sonra düzgün bir üniversiteye girmek istiyordum.

Keisuke'nin üniversiteye giden arkadaşları Mikey ve Kazutora da bizimleydi. İkisi de düzgün, anne kuzusu tiplerdi ama hiçbiri Keisuke kadar bebek değildi elbette.

Takemichi, Mikey'nin götünden ayrılmıyordu resmen.

Kazutora ve Senju da hunharca kız kesiyordu.

Keisuke'nin yanağını öptüm. "Sen daha tatlısın." Bardağı ittirip yanağını yaladım. "Kesinlikle daha tatlısın."

Yanakları kızarmış, kekeleyerek tişörtünün yakasını çekiştirirken öylesine şirindi ki başını omzuma gömmesine itiraz etmedim. Keisuke Baji, güçlü ve seksi görünse de özünde tam bir bebekti.

"İşin cidden zor," dedi Kazutora ve kahkaha attı. "Baji tam bir umutsuz bakir örneği."

Ben de bakirdim ama konumuz bu değildi.

Keisuke'nin yanaklarını okşadım. "Onu böyle seviyorum ben."

Biraz daha oyalandıktan sonra arkadaşlarımızı bırakıp kafeden çıktık. Annesi, Keisuke'nin akşam yedi civarında evde olmasını istiyordu. O da, ben varken. Normalde, saat altıdan sonrasına izin vermeyen biriydi annesi.

Orta bire dek, fazla belalıymış Keisuke ve o hallerini görmek isterdim açıkçası. Sınıfta kaldıktan sonra, gerçek bir uysallık abidesine dönmüştü. En azından, annesi öyle söylüyordu.

Bayan Baji, beni sevmişti neyse ki. Oğluyla arasına girmek istemezdim cidden.

Keisuke'nin dudağının kenarını öpüp zile bastım. Dudaklarına yapışmak istesem de bayılmasından korktuğum için onu zorlamamaya çalışıyordum. Elbet bi' gün, alışırdı nasılsa.

Bayan Baji, kocaman gülümsedi. "Chifuyu, oğlum, geldiğin çok iyi oldu. Birkaç saate uçağım kalkacak ve hafta sonu boyunca burada olamayacağım." Oğluna bir öpücük verdi. "Keisuke'nin yanında kalırsın, değil mi? Sizin için para bıraktım."

Vay canına.

Birkaç defa yutkundum. "Elbette. Keisuke'nin yalnız kalmasını ben de hiç istemem."

Bayan Baji, ikimize de sarılıp gittikten sonra büyük bir sessizlik çökmüştü aramıza. Keisuke, boyundaki kolyeyle oynayıp halının desenleri inceliyordu. Daha önce de evde tek kaldığımız olmuştu ama hiçbirinde Keisuke böylesine çekingen davranmamıştı.

Kumandaya uzanıp anime yayını yapan bir kanalda durdum. "Benimle baş başa takılmayı sevmiyor musun yoksa?"

İrkildi. "Seviyorum tabii ki."

Çenesini öptüm. Duş jeli çok güzel kokuyordu. "Sorun ne öyleyse?"

"Şey," dedi ve ayaklandı. "Votka sever misin?"