Oyun: İkinci Buluşma

Bölüm 5

Betül yüzünü aletime yaklaştırdı, kollarını uyluklarıma koydu, sonra aletimle "göster ama verme" oyununu oynamaya başladı. Dilini dudaklarının arasından çıkarıp sikime yaklaştırıyor, değdirip hemen geri çekiyordu. Yüzünü sikimin etrafında gezdirirken ara sıra yanaklarına sürtünmeme izin veriyor, bu sırada elleriyle karnımı ve bacaklarımı ovuyordu. Bu küçük gösteriye bir süre devam ettikten sonra taktik değiştirdi.

Ağzını sikimin köküne yerleştirip diliyle yavaş bir harekete başladı. Dilini sikime doğru itiyor ve sikimin etrafını yalıyordu. Bu sırada kafasını çok az yukarı aşağı hareket ettiriyordu. Beni yavaş yavaş tırmandırıyordu. Uzun ve keyifli bir oral seks olacağı açıktı.

Sikimin köküyle biraz oynadıktan sonra dilini ayırmadan sikimin kafasına kadar yükseldi. Diliyle kafa etrafında dolaşırken sikimi sabit tutmak için eline aldı. O kadar yoğun bir histi ki kıvranmaya başladım. Sırıtarak işine devam etti.

Bir süre sonra ciddi bir ağrı hissetmeye başlamıştım. Aşırı uyarılmanın yarattığı şoklar bacaklarımdan aşağı ve omurgamdan yukarı fırlayarak kontrolsüz spazmlara neden oluyordu. Dişlerimi sıkarak "Bunu geçelim artık." dedim.

"Emredersiniz." dedi yine sırıtarak. Kafasını sikimden uzaklaştırdı ve eliyle sikimi sıkıca kavrayarak yavaşça sıvazlamaya başladı. Bu hareketleri çok hoşuma gitti ve içimde farklı bir his yükselmeye başladı. Az önce yaşadığım ağrının yerini taşaklarımdaki dolgunluk hissi alıyordu. Betül hızını yavaş yavaş artırırken bir sikime bir gözlerime bakıyor, gözlerimiz buluştuğunda gülümsüyordu. İstikrarlı bir şekilde el hareketini sürdürürken bendeki gerilim yavaş yavaş artıyordu. Bu an ne kadar hoşuma gitse de artık ağzına girmek istiyordum, ihtiyaçlarım acilleşiyordu ve ayrıntılar önemini yitiriyordu.

"Yüzüme boşalmak ister misin?" diye sordu çekinerek. "Ya da memelerime..." derken ağzını sikimin etrafına bir anlığına kenetledi ve zevk iniltimin ardından cümlesini tamamladı: "Ya da ağzıma?"

Zevkten hâlâ dişlerimi sıkarken "Hepsini yutmanı istiyorum." diyebildim.

"Zevkle" diye mırıldandı sikim hâlâ dudaklarına temas ederken.

Dudakları tekrar sikimin etrafını kapladı ve dili sikimin kafasında dolaşmaya başladı. Sonra eliyle sıkıca sikimi kavrayarak bana hızlıca otuzbir çektirmeye başladı. Yaşadığım aşırı hislerle bacaklarım ve sırtım gerilmiş halde, ne zamandır içimde tuttuğum orgazmın iyice yaklaştığını hissediyordum.

Oral seks beni çabucak orgazmın eşiğine getirdi ve kendimi boşalmaya hazırladım. Kudretli orgazm hissi vücudumu sardı, taşaklarımda yoğunlaştı ve sikim bir volkan gibi patladı. İlk sıvılar vücudumu terk ederken bağırarak yumruklarımı çarşafa bastırdım. Betül'ün eli sikimi pompalamaya devam ediyor, dili hâlâ çalışarak döllerimi ağzında topluyordu. Ağzına gittikçe daha fazlasını akıtırken spazmlar içimi parçaladı. Sonunda sikimin etrafında mühürlenmiş dudakları çözüldü ve spermlerimin bir kısmı Betül'ün çenesinden aşağı aktı. Ama hâlâ sikimi terk etmiyordu. Kasılmaya devam eden bacaklarıma ayak uydurarak bana otuzbir çektirmeye devam etti ve içimdeki son sperm kalıntılarını da emdi.

Artık işim bitmişti... İçimdeki gerilim boşaldı ve yatağa yığıldım. Artçı sarsıntılar bedenimi ve zihnimi sarsıyordu. Betül sikimden uzaklaşırken sikimden ağzına uzanan tükürükle karışık spermlerimin gerilip koptuğunu görmek paha biçilemezdi... Ve sonra hepsini yuttu. Sessiz sakin kızların beklenmedik hareketleri insanı nasıl heyecanlandırır, bilirsiniz. Betül'ü gözlerimle süzdüğümde spermlerimin bir kısmının çenesinden aşağı, boynuna ve göğsüne kadar aktığını gördüm. Sikimi çenesindeki yapışkan sıvılarıma sürttü ve sikimin artık son derece hassaslaşmış kafasına birkaç dil darbesi attı. Benimle oynamasını izlerken küçük gözlerinin muzip bir neşeyle parladığını gördüm.

"Of... Harikaydı."

"O zaman Melis'e teşekkür edersin. Sarsıcı bir final yapmamı söylemişti."

"Yaptın da. Artık birkaç hafta unutamam bunu." Artık yumuşamaya başlayan sikimle ve sperm kalıntılarıyla oynamaya devam ediyor, spermlerimi memelerine sürtüyordu. Sonunda yüzüme bakarak gülümsedi: "İstediğin gibi oldu mu?"

"Şahane oldu. Hatta sana biraz borçlu kalmışım gibi oldu."

"Bunu duşta konuşalım o zaman. Ödeşmenin bir yolunu buluruz."