Haiii, ben geldiiim eheheh bir önceki bölüm coşturmuşsunuz bakıyoruum? :D Smut sahnesi yazasım yoktu cidden, bu yüzden bu bölüm azıcık gecikti. Benim hayal dünyamın sınırları yok, o yüzden bölümde okuduklarınızı sorgulamayın, mantık aramayın sjsjjs Mantık dışı, mucizemsi şeyler yazmayı seviyor ben :)
Soluklanarak okuyun, keyifli okumalar lokumlarım! Xx
**
"Şu anda içindeyken sana zarar versem bile aynı zamanda iyileştiriyorum." diye eklediğinde, sesi kesik kesik çıktı çünkü konuşurken içime sert vuruşlar yapmaya devam etti. Sözlerini idrak etmekte güçlük çekiyordum çünkü bana verdiği zevk çok yoğundu. Zihnim gittikçe bulanıklaşıyordu, düşüncelerimin hepsi askıda kalmaya başlıyordu yavaş yavaş.
"Bu yüzden..." Duraksadı ve içime köklediğinde zevk içinde çığlık attım. "Ah Tanrım çok iyisin..." diye soludum neredeyse ağlamaklı bir sesle göz bebeklerim kayarken.
"Bu yüzden seni sabaha dek becereceğim." diye eklediğinde beynimde şimşekler çaktı. Hasiktir, ben hava aydınlanana dek bu hızla ilerlersek ya kalp krizi geçirir, ya da ortadan ikiye ayrılırdım!
Bana verdiği bu deli gibi zevke rağmen, açtım. Bu zevkten ayrılmak, içimdeki doluluk hissinden ayrılmak istemiyordum. Ama sabaha kadar bünyem bunu kaldıramayabilirdi.
"Açım ve bi-bitkinim sabaha kadar dayanamam." diye soludum dilim ağzıma takılırken, titrek bir sesle. Tam o sırada içime köklediğinde, "Ahhh Tanrım!" diye haykırdım. Bu kadar hırçın, sert ve hızlıyken gram acı hissetmiyor olmak mucize gibiydi. Ve inkar etmeyeceğim, bu mükemmel zevk veriyordu.
"Bayılırsan yeniden ayılmanı sağlarım. Ohh, sabaha kadar buradan çıkmayacağım!" diye hırıltılı bir şekilde sıktığı dişleri arasından tıslayarak içime delicesine vuruş yapmaya devam etti. Siktir ohhh! Tamam, öyleyse çıkma... Oradan sabaha kadar çıkma... Tanrım.
İçimde bir sıvı hissettiğimde, benden önce içime boşalmış olduğu için şok oldum. Siktir, cidden boşalmış mıydı?
"Hayır boşalmadım, kanıyorsun şu anda." Bu sözlerini işittiğim anda, beynimden vurulmuşa döndüm. Zevkte kayan gözlerim dehşetle açıldı. Siktir ne?! Kanıyor muydum?!
"Korkma, seni kanatsam bile şu anda bir yandan da iyileştiriyorum." dediğinde başımı iki yana salladım. Siktir, kanadığıma dair bir acı hissetmiyordum bile. Ve sadece kanın o ılık ıslaklığını fark etmiştim.
İçime kontrolsüz bir şekilde hızlı çarpışları yavaşladı ve neredeyse duracak kadar ağırlaştı. "Canın yanıyor mu?" diye sorduğunda başımı iki yana salladım. İç kanamadan ölmezdim değil mi?
"Kontrolüm altındasın, seni iyileştiriyorum gerçekten. Öyle olmasaydı şu anda iç kanamadan çoktan ölmüş olurdun, güven bana." Düşüncelerimi okuyor olduğunu bir kez daha yüzüme çarptı. Bu sözleri düşüncelerimin ortasına bir balta gibi saplandı.
Karmaşa içerisinde kaşlarım çatıldı ve gözlerim kısıldı. Düzensizleşen nefeslerimi kontrol altına alabilmek için onun iri cüssesi altında derin nefesler çekiyordum içime.
Deli gibi devam etmek istiyordum, çünkü hayatımda hiç bu kadar iyi bir seks yaşamamıştım. Kafamı kurcalayan soruları beklemeden onunla paylaşmak amacıyla dudaklarımı yavaşça araladım.
"Sonradan acı falan hissetmeyeceğim değil mi?" diye sorduğumda her ne kadar derin nefesler çeksem de, nefeslerimi düzene sokamadığım için soluk soluğaydım ve gerginlik kaygı ile birleşip dört köşeden bedenimi sıkıştırmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIGER CLAW • TAEKOOK +18 ✓
FanfictionBabasından kaçmaya çalışırken onun korumalarına yakalanan ve zoraki bir şekilde eve götürülmek üzere yola çıkartılan Jungkook'un olduğu araç büyük bir kaza sonucunda darmaduman olur. Yaralı olmasına rağmen güç bela ormanın derinliklerinde bulmayı b...