18 ₪

31.2K 2.7K 2.8K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Ehehe, bir kaç gün arayı açtım ama oy ve yorumlar düşünce ben de istemsiz bir kopukluk oluyor. Bölüm yazasım gelmiyordu kaç gündür Tiger Claw'a. Ve bugün de yazasım gelmedi ama duyurumda en çok tiger claw yb istendiği için yazdım.

1700 kelime oldu bölüm, çok kısa olmasa da biraz kısa oldu. Yazmak için yazmak istemesem de, daha fazla bekletmek istemediğim için paylaşıyorum. Umarım oy ve yorumlar yükselir de en sevdiğim ficlerden biri olan Tiger Claw'a olan ilhamlarımı ve yazma hevesimi kaybetmem.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, yazdığım gibi paylaşıyorum çünkü. Bol bol oy ve yorum isterim. Keyifli okumalar! Xx

**

Taehyung'un omzuna dokunduğumda beni savuşturur gibi geriye itekledi. Güç bela dengemi koruyup yere kapaklanmaktan son saniye kurtuldum.

O sırada, Taehyung'un yeri göğü inleten, hırıltılı çıkan o gür sesini işittim."Eğleniyor musun şimdi? Ama dur, her bir uzvunu kırayım tek tek, o zaman daha eğlenceli olur."

Son derece sakin olan markette onun sesi yankılanırken, alacaklarımı almama izin vermeyecekleri ihtimali beynimde çalkalandığında, başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüş gibi hissettim.

Hızla öne atılıp kollarımı karnına sıkıca sarmalayıp parmaklarımı birbirine kenetleyip iç içe geçirdim. "Lütfen bunları almak istiyorum." Saatlerdir deli gibi her reyonu dolanıp durmuş market arabasını ağzına kadar doldurmuştum.

Sarılmamla kaskatı kesilmişti vücudu. Yüzümü sırtına yasladım ve başımı hafifçe kaldırıp kazağının üstünden tenine dudaklarımı bastırıp onu öptüm.

Bunları alamazsam mahvolurdum. Gerçek anlamda psikolojim çökerdi ve oturur saatlerce aralıksız ağlardım.

Bileklerimden yakaladığı gibi ona sarılışımdan tek bir hamleyle kolayca kurtuldu. Bana doğru döndüğünde alev toplarına bürünen gözlerine baktım. Öfkeden için için yanan gözleri, benimkilerle çakıştığında nefesim tekledi.

Kalçalarımdan yakalayıp hafifçe sıktı ve uzanıp ağzımın ortasına sert bir öpücük kondurdu. "Git ve o alacaklarını al. Ben bununla ilgileneceğim." dedi, geri çekilmediği için her bir kelimesinde dudakları dudaklarıma değmekten kurtulamamıştı.

"Burayı dağıttığımız için bana satış yapmazlarsa?" diye soludum endişeyle. Tanrım, bunun düşüncesi bile kötüydü!

"Hepsini öldürürüm o zaman. Üzülme git hadi al şunları." dedi hırıltılı sesiyle. Başımı iki yana salladım. "Öldürme kimseyi."

"Neden aç mı kalayım ben?" Beni kucağına hiç beklemediğim bir şekilde alıp sırtımı raflara çarptırdığında, düşmeyen bazı yiyecekler de benim sayemde düşmüş oldu. Tanrım!

Bacaklarım refleks ile onun kalçalarına dolanmış, ellerim boynuna sıkıca sarmalanmıştı. Zeminde yatan adam acı içerisinde inliyor, başını kaldırıp bize bakamıyordu bile.

"Benim aldıklarımı yersin, biraz rejim yapsan ne olur ki? Et yemeden de durabilirsin, ben sana inanıyorum." dediğimde başını geriye atarak kahkaha patlattı.

"Rejim de ne? Et yemeden duramam ben! Seni mi yememi istiyorsun?!" Boynuma dişlerini sürttüğünde genzimden derin bir inilti fırladı. "Yaaa üfff neden böyle diyorsun ki şimdi, üzülüyorum! Bak ben o kadar mutlu mutlu geldim alışveriş yapmaya niye böyle şeyler söylüyorsun korkutuyorsun ki beni! Hmmm?!"

"Seni yesem midemde konuşmaya devam eder miydin acaba?" Soruma cevap vermek yerine, beynimden vurulmuşa dönmemi sağlayacak başka bir soru yöneltmişti bana. Siktir yaaa!

TIGER CLAW • TAEKOOK +18 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin