19

366 25 16
                                    

Ayağa kalktım ve elimi kaldırarak bana doğru gelen üç kişiye bağırdım, "Hop!"

Aynı hareketi yapıp aynı şeyi söyleyen Ferru ve yandaşları yanıma gelip sandalyeleri çekerek oturdu. Ortamda salaksı bir sessizlik hakimdi. Yanımda Götoş tam karşımda Hamuş ve Ferru oturuyordu.

"Naber?" Diye sordum gülerek, Ferru kolunu sandalyenin sırtını dayama yerine koyarak arkasına yaslandı ve iç çekti, "Bizde bir şey yok asıl senden ne haber?"

Kafamı geriye atıp çıkladım, "Bir haber yok sabah söyledim zaten her şeyi." Kafasını salladı ve sallamaya devam etti, ben de kafamı sallamaya başladığımda bu bir süre devam etti hu çekenler gibi bir ileri bir geri gidiyorduk. "Beynimizi akıtmayalım sabah sabah. Camış gibi uzunsunuz," dedim gülerek yüzümde garip bir ifade oluşmuştu. Ferru bana baktı, "Sen de valla ben seni minnak bir şey bekliyordum." Dedi. Hamuş konuşmaya girdi.

"Gelmeden önce bu niye bu kadar minnak demeyi planlıyordu," kahkaha attım ve yüzlerine baktım. Şu an çok duygusal bir ortam olduğundan Recep İvedik tarzı kendimi sallayarak gözlerimi sildim ve burnumu çekip elimi kaldırdım, az sonra yanımıza Ares'in numarasını çaldığım kişi geldi.

"Aymira?" Dedi emin olamayarak, kafamı geriye atıp çıkladım ve ayağa kalktım. "Aysima," sarışın çocuk gülerek bana doğru yaklaştığında sandalyeyi uzaklaştırdım ve karşıma geçen sarışının elini sıkıp kafamı tokuşturdum. Masadakilerde dahil herkes güldüğünde çocuğun elini sıkmaya devam ediyordum. "Uzun zaman oldu nerelerdesin ya?" Diye sordu sıcakkanlılıkla. "Evde yeyip içip yatıyorum," dedim ve yerime oturdum o da eski yerine geçip ilgiyle bize baktı.

"Ne alırsınız?" Diye sordu bana ardından diğerlerine bakarak, "Kahvaltı yapacağız."

"Çay, süt, meyve suyu?"

"Çay." Dediğimde herkesten aynı cevabı duymuş olmak beni sevindirmişti. Sarışın yanımızdan ayrıldığında arkama yaslanarak sabırla beklemeye başladım. Karşımda oturan Ferru'ya baktım, göz ucuyla Hamuş'a bakıyordu. Masanın üzerine konmuş olan şeffaf paketlerin içindeki kürdanlardan bir tane alarak Ferru'ya fırlattım. Şok içinde baktı, "Siz iki salak küs müsünüz?" Diye sordum ikinci kürdanı da Hamuş'a fırlatarak.

"Yoo," dedi Ferru umursamaz bir tavırla, Hamuş etrafına bakınıyordu, "Birini mi bekliyorsun?" Diye sordum ona yaklaşarak, Götoş yerinde hareketlenip dik oturdu ve saçlarını karıştırdı. "Güzel olan kızı arıyordur," dedi Ferru Hamuş'a sorduğum soruya atlayarak. Kaşlarımı çatıp alayla onlara baktım. "Birbirinizi mi kıskanıyorsunuz hacı anlamadım ki," dedim Götoş'un koluna vurarak. Bana yaklaştı ve kulağıma fısıldadı, "Evet."

Şok içinde bakışlarımı onlara çevirdim ve sordum, "Lan gay misiniz?" Bu soruyu beklemedikleri her hallerinden belli oluyordu, cevap vermediklerinde bir kere daha tekrarladım. Ama bu sefer ciddiydim, "Cidden gay misiniz?" Ferru gözlerini gözlerime çevirip kafasını salladığında kaşlarımı kaldırıp bir süre onlara baktım. Götoş'a bir kere daha vurup ona bakmadan sordum, "O klavye hatası falan değildi dimi lan. Anlayacağım şey buydu." Hı hı sesi duyduğumda sandalyeyi arkaya iterek ayağa kalktım ve masanın üzerine bırakmış olduğum tüm eşyalarımı elime aldım.

İki gayin bulunduğu masada oturamazdım.

"Eğer gay olduğunuzu söyleseydiniz gelmezdim," dedim çantamı sırtıma takarken, hepsi ayağa kalktıklarında, "Yapmamalıydım.." dedim ve bir adım atıp cümlemi tamamladım. "Size ayarlamak üzere olduğum kızlara randevu ayarlamamalıydım," dedim ve ifadesizce yüzlerine baktım. "Sizin gibilerle takılmak istemiyorum başladığı gibi bitsin." Dedim donuk ifademle. Gerçekten böyle kişilerle takılmazdı bunlar çevrelerini de gay lez yaparlardı.

Belayı Çağırmak | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin