3. Bölüm

430 32 61
                                    

Avrupa birliği üyeleri toplantı için 21 numaralı toplantı salonuna giriyordu.

Avrupa Birliği: Evet şimdi- Bu niye burada?

Türkiye toplantı masasına başını koymuş uyuyordu. Önünde kağıtlar vardı.

Almanya: ( Türkiye'yi dürter) Türkiye , Türkiye, TÜRKIYE!

Türkiye zıpladı. Ne olduğunu anlamamış biçimde ona bakan ülkelere baktı. Gözlerinin altında torbalar vardı. Biraz solgun görünüyordu.

Fransa: Bak Türkiye, seni Avrupa Birliğine almayacağız bunu anla.
Yunanistan çaktırmadan güldü.

Türkiye: Ha- Ne? Ben Türk Keneşinin toplantısını bekliyordum.

Almanya: O toplantı nerede?

Türkiye: 22 numaralı toplantı salonunda.

Avrupa Birliği: Burası 21 numaralı toplantı salonu. Lütfen kendi salonuna git.

Biraz sinirli görünüyordu. Türkiye masanın üstündeki kâğıtları toplamaya başladı. Türkiye kağıtları toplarken Almanya'nın gözüne bir resim çarptı. Bir şey söylemedi. Türkiye kağıtları çantasına koyup çıktı. Avrupa Birliği herkes yerine oturunca toplantıya başladı.

.....

Almanya toplantı çıkışında odasına çıkarken hemen önünde Türkiye'yi gördü. Biriyle konuşuyordu. Kim olduğunu yaklaşınca anladı. Bu kızı Kuzey Kıbrıstı. Yarı saydam olduğu için onu görmek zordu. Bu herkese şaka yaparken çok işe yarıyordu. Şakaları çok kötü olmasa da Türkiye haftada bir kere onu azarlamak zorunda kalıyordu. Çok bir şey de diyemiyordu. Çünkü kızının bunu niye yaptığını biliyordu. Kendi varlığını onlara gösterme biçimiydi bu. " Ben varım" demesiydi.

----------------------

Türkiye o gün çok yorgundu. Bir süredir çok çalışıyordu. Bütün yorgunluğu o gün üstüne çökmüştü. Odasını zor bulmuştu. O gün hiçbir şeyi halledememişti. Zaten Türk Keneşi toplantı gününü de yanlış almıştı. Neyseki bir hafta sonrasıydı. Türk Keneşi onu bu halde görünce kızını çağırıp onu hemen evine yollamıştı. Türkiye'nin o gün çalışamayacağını bildirince kendisi de gelecekti. Onun dinlendiğinden emin olmak için geliyordu.

Türkiye " O kadar mı kötü görünüyorum?" diye düşündü.

Yolda Ermenistan ile karşılaşmasaydı da olurdu.

Genelde ona sataşmadan bırakmazdı, ve Türkiye bu sefer kendini tutabileceğinden emin değildi. Kuzey Kıbrıs Ermenistan'ı görünce susmuştu. Neyse ki Ermenistan bu sefer sadece onları gözüyle süzüp aşağılarcasına bakmakla yetinmişti. İnsafa gelmişti herhalde. Oradan hızlıca uzaklaştılar. Türkiye evine gider gitmez uyudu. KKTC'de Türk Keneşi'nin gelmesini bekledi. İşe geri gitmesi gerekmiyordu çünkü Türk Keneşinin asistanıydı. Boş zamanlarında millete şaka yapıyordu. Türk Keneşi de gelince Türkiye'nin hala uyuduğundan emin olup kalan işlerini bitirdiler.

Rastgele countryhumansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin