GİRİŞ

257 17 92
                                    

24.07.2022

"sakin ol." dedi sarışın genç karşısında oturan yüzündeki her bir detaya ruhunu verebilecek kadar sevdiği çocuğa.

ona baktığında heycandan deliler gibi atan kalbine rağmen ona sakin olmasını söylüyordu, sanki kendisi çok sakinmiş gibi.

çocuğun yüzünü avuçları arasına aldı ve hafifçe saçlarını okşadı.

"sakin ol, hiçbir şey olmayacak. sadece bir parti, oraya gideceğiz ve eski arkadaşlarımızla buluşacağız. hepsi bundan ibaret."

sadece bir parti, sonradan defalarca pişman olacağı o cümle. keşke o partiye gitmeseydim, gitmeseydik diye yıllarca kendine söylenmişti.

en büyük pişmanlığıydı belki de o partiye gitmek.

"haklısın." dedi siyah saçlı genç, oturduğu yerden kalkıp aynanın karşısına geçmişti. üzerindeki siyah dizleri yırtık kot, beyaz tişört ve deri cekete baktı.

iyi gözüküyordu, sarışın aynadan kendini izleyen siyah saçlı oğlanı izlerken gülümsemişti. niye görünüşüne bu kadar takıldığını biliyordu. kimin için hazırlandığını çok iyi biliyordu.

bu durum kalbine binlerce iğne saplanmasına sebep olsa da yine de gülümsedi. çocuğun arkasından beline sarılıp gülümsedi sarışın.

"partideki en yakışıklı oğlanı kaptığım için çok şanslıyım."

onun yanında olan benim diye hatırlattı kendine, siktiğimin hyunjin'i veya bir başkası değil benim. en kötü zamanında yanında olan da bendim, düştüğü o bok çukurundan onu kurtaran da bendim.

kendince bunlar jeongin'in onun yanında olması için yeterli sebeplerdi. o jeongin'i sevmişti, başkalarının aksine ona değer vermişti, yanında olmuştu. jeongin bu durumdayken onu bırakıp gidemezdi.

"oraya gitmek istemiyorum felix. onları görmek istemiyorum. "

"onlara neler kaybettiğini göster jeongin, bu hikayede kaybeden kişi sen değilsin. o kaybetti, seni kaybetti."

jeongin arkasında durup gülümseyen gözlerle ona bakan felix'e döndü ve sıkıca sarılıp kulağına bir teşekkür mırıldandı.

ne de olsa o da hyunjin ile birlikte her şeyini kaybederken yanında olan tek kişi felix'ti.

~

"sence gelecek mi?"

hyunjin'in sorduğu soruya karşın mavi saçlı olan derin bir nefes vermişti.

"madem bu kadar seviyordun amına koyim neden yaptın o zaman?"

"senin yüzünden." hyunjin karşındaki çocuğa kükrercesine konuşmuştu. bir suçlu varsa o da jisung'du diyordu ancak içten içe de bunun en az jisung kadar kendi suçu olduğunun da farkındaydı.

"tüm suçu bana yükleyemezsin hwang, bunu sen de en az benim kadar iyi biliyorsun."

jisung ellerini sarışının bacaklarında gezdirdi. bu hareketle birlikte hyunjin kaskatı kesilirken mavi saçlı bu duruma gülmüştü.

bu kadar etkilenirken suçu sadece ona atıyor oluşu komikti.

"bir suçlu varsa o da sen ve olmayan iradendir."

gülmüş ve sarışın genci oturduğu masa da tek başına bırakıp gitmişti. hyunjin ise onun arkasından birkaç küfür savurmuştu.

murder || skzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin