My one and only,my lifeline(1)

445 37 31
                                    

"Flashback when you met me your buzzcutt and my hair bleach even in my worst times you can see the best of me.

Flashback to my mistakes my rebounds my earthquakes even in mu worst lies you could see the best of me.
And I woke up just in time
Now I wake up by your side
My one and only, my lifeline
I woke up just in time
Now I wake up by your side"

(Benimle tanıştığın zaman senin kısa benim açık sarı saçlarım, en kötü zamanlarımda bile en iyi tarafımı görebildin.
Hatalarıma dönelim benim üzüntüm, benim depremlerim en kötü yalanlarımda bile içimdeki doğruyu görebildin.
O yüzden tam zamanında uyandım, senin yanı başında uyandım.
Gerçek aşkım, hayatımın anlamı tam zamanında senin yanında uyandım."

Mutfakta yankılanan ses evin diğer odalarına da taşıyordu evde tek olduğu için tezgaha oturmuş dut yiyor ve duvara elindeki kalemlerle bir şeyler çiziyordu.

Bugün kendine izin vermişti ama canı gerçekten sıkılıyor yanı başında duran telefona bakıp duruyordu.

Elleri ve dudakları mosmor olmuş duvara da bulaştırmamak için büyük çaba sarf ediyordu. Açılan sürgülü balkon kapısı onu kurtardı.

"Hey? Şirkete gelmedin ben de bakayım dedim." Her gün şirkete herkesten erken gelen arkadaşının bugün neden gelmediğini merak eden Taehyung soluğu onların evinde almıştı.

"Bugünü kendime ayırmak istedim." Arkadaşına gülümseyerek elindeki dut tabağını uzattı.

Tezgaha tırmanan Taehyung gözünü çizimlere dikti.

"Yine boş zaman bulamadınız dimi? Bu seferde onun işleri var." Jiminden masum bir gülümseme kazandı.

3 yıl geçmişti arkadaşları hayatlarını birleştireli. İkisi de işler başından aşık oldukları için birbirlerine istedikleri kadar zaman ayıramıyorlardı. Ama her akşam ikisi de evde oluyor ve vakit geçiriyorlardı. Bazen arkadaşlarına yetmediğini biliyordu. Bu yüzden her hafta iki kere Jin Namjoon ve bzen Taehyung Yoongi'yi ikna edebilirse onlarda toplanıyor ve zaman geçiriyorlardı.

Ne jimin ne Jungkook bunu çok sorun ederlerdi ama birbirlerinden ayrıyken birlikte oldukları hallerinden daha durgun oluyorlardı. Bu zamanlarda ise Jimin'i mutlu etmek ona düşüyordu.

"Akşam Namjoon'da toplanalım mı? Civil War izleriz Yoongi ve Jungkook'un kavgaları her zaman güzel oluyor."

"Olur, gitmeden önce markete uğrayalım yiyecek bir şeyler alırız."

Tam Taehyung cevap verecekken telefon çaldı.

"Yoongi hyung arıyor." Hoparlöre alarak telefonu koydu.

"Efendim hyung?"

"Nerdesin Tae?"

"Jiminlerdeyim. Namjoon Hyungun evinde toplanalım diyoruz."

"Öyle mi? Naber Jimin Jungkook da orda mı?"

"Hayır hyung o stüdyoda."

"Tamam o zaman Hoseok ve Namjoon'u alıp geliyoruz siz de geçin." Taehyung telefonu bırakıp tezgahtan indi.

"Ben eve gidip üstümü değiştireyim marketin önünde buluşuruz Jiminie?"

"Tamam Tae görüşürüz." Arkadaşı kendi başına çıkarken onu izledi ve ayakların bağdaş yaparak geri duvara döndü. Eline aldığı dutu bir yandan ağzına atarak diğer yandan duvara resimler çizmeye devam ediyordu ki anahtar sesi geldi.

Yüzünde bir gülümseme belirdi.

"Jimin? Bebeğim evde misin?"

"Burdayım"erken gelmişti.

Bir süre sonra mutfakta beliren bedenin yüzündeki gülümsemeden gamzeleri belli oluyordu.Tezgaha yaklaştı ve duvara dönük eşini kendine döndürdü.

Ellerini eşinin beyaz tişörtünden sokarak burnunu omzuna dayadı.

"Tanrım,çok özledim." Jimin de ellerini eşinin beline sardı. Birkaç dakika sonra kafasını kaldıran Jungkook duvardaki şarkı sözlerini ve resimleri görünce eşinin dolgun yanaklarını öptü.

"Birileri çok sıkılmış." Onaylayan bir ses çıkardı Jimin.

"Tae, Namjoon hyunglarda toplanalım diyor. Olur mu? Yorgun musun?"

"Sorun olmaz bebeğim duş alıp üstümü değiştireyim."

"Tamam seninle orda buluşuruz ben Taehyung'la markete uğrayıp geleceğim." Jungkook onu onaylayarak tek eliyle belini kavradı ve yanağını öperek onu aşağı indirdi.

Jimin eşinin yorgun olduğunu anlayabiliyordu aksi takdirde duş almak için bu kadar oyalanmazdı. Parmak uçlarına çıkarak tek elini ensesine koydu ve dudaklarını birleştirdi eşinin gözleri çabucak kapandı çok uzun sürmeyen öpüşmeden sonra Jungkook'un yüzünde minik bir tebessüm belirmişti.

"Seni seviyorum,çıkmam lazım orda görüşürüz." Mutfaktan çıkarak anahtarları aldı ve beyaz kazağının üstüne geçirdi gri panto ile sitenin marketine doğru yürüdü.

"Jimin? Evladım nasılsın." Komşularının balkonundan gelen ses ile oraya döndü.

"Ah merhaba Bay Kim iyiyim teşekkür ederm siz nasılsınız? Umarım bir rahatsızlığınız yoktur."

"Çok iyiyim çocuğum. Bayan Kim de sana selam vermek isterdi ama aşağıda yemek yapıyor Seokjin'den yeni bir tarif öğrenmiş onu deniyor yarım saattir. Hanım,hanım senin neyine bunlar genç işi." Bay ve Bayan Kim Jungkook ve Jimin'in yan komşularıydı.

"Öyle demeyin Bay Kim Bayan Kim'in elleri sihirlidir akşama ziyafet var desenize."

Bay Kim ressamdı ve genelde Nü alanında çalışırdı. Bu konu hakkında da epey konuşurdu. Karısı Bayan Kim ise seramikten süs eşyaları yapardı birbirlerine bay ve bayan diye seslenmeleri Yoongi için oldukça dalga konusu olsa da 7'linin anne ve babaları gibiydiler.

Jungkook Bay kim'e her konuda danışır ve onun fikirlerine gerçekten önem verirdi. Eşinin danışabileceği bir insan olması Jimin'i çok mutlu ederdi.

"Yemek demişken o Jungkook denecek adam kaç gündür halimi hatrımı sormuyor nerelerde o yarın hepiniz yemeğe gelsenize."

"Kusuruna bakmayın Bay kim o bu aralar çok meşgul. Sergi için hazırlanıyor. Affınıza sığınıyorum ama yarın TxT'nin konseri var ve çocuklar gelmemizi istedi yeni bir şarkılarını ilk kez sergileyecekler. Siz de gelin isterseniz? Konser ortamlarının pavyon gibi olduğunu düşündüğünüzü biliyorum ama."

"Yok oğlum yok o gürültüde kendi sesimi duyamıyorum başka bir güne artık."

Komşusuyla birkaç dakika daha sohbet ederek markete doğru gitti.

BEN GELDİM BENİMLE YORUMLARDA SOHBET EDİN BENİMLE KONUŞUSUN HAFİ AKTİFLEŞELİM.

Birkaç tane texring de olsun mu sizce??

Stuck With UHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin