Champagne Problems(3) 2/2

311 34 4
                                    


"Jimin adam baya baya seninle flört etti bana gelip dediği şeylere bak ve sen benden sakin olmamı istiyorsun."

"Jungkook sana anlatmaya çalışıyorum bunca insanın önünde sorun çıkartma ben ona gereken cevabı verdim."

"Bir kez de sakinliğinden ödün versen de bana katılsan ölür müsün?" Jungkook'un oldukça yüksek sesinden sonra odada sessizlik oluştu Jimin kaşlarını çattı artık o da sinirlenmişti.

"Asıl sen biraz daha sakin olsan her şeyi abartmasan ölür müsün? Ama hayır olay çıkartmak zorundasın değil mi?" Jimin'in söyledikleriyle Yoongi ve Hoseok'un gözleri kapandı bir anlığına artık olay bir adamın Jimin'e yürümesi değildi daha ciddiydi.

"Gözümün önünde bir adam sana yürürken oturup izlemem mi gerekiyordu."

"Bir şeyleri yapmak için sana ihtiyacım yok Jungkook. Kendim de yapabilirim."Jimin'in daha da yükselen sesi herkesi endişelendirirken arkadaşları durumu anlayabiliyordu. Jimin şuan sağlıklı düşünemiyor ve Jungkook'un onu kısıtladığını düşünüyordu bir anlık sinirle ve bu devam ederse konu eski mevzulara belki de evliliklerine gelebilirdi.

Arkadaşlarının pek iyi durumda olmadığını iksinin de stresli olduğunu anlayabiliyorlardı ve birbirlerini kırmadan bitirmelerini istiyorlardı.

"Benim ihtiyacım var ve sen genelde olmuyorsun." Normal tonla söylenen bir söz ardından çarpılan kapı. Herkesi sessizliğe sürükledi. Söyleyen kişi mi daha çok kırıldı söylenen kişi mi bilmiyorlardı ama odadaki sessizlik devam ediyordu.

"Havaalanına kendim geçiyorum orada buluşuruz." Evet buradan çıkınca amerikaya gidecek ve Grammy music awards için sunuculuk yapacaklardı uzun bir süre sonra kabul etmişlerdi ve uzun bir süre sonra şarkı söyleyeceklerdi.

Havaalanına tek başına gideceğini söyleyen Jimin'in arkasından Taehyung da gitti diğerleri ise müzayedeye devam etmek zorunda kaldı.

Hepsinden önce içerde olan Jungkook masalarında göz gezdirdi orada oturmak istemiyordu.

Flashback

"Evet sıra 'Every piece of me' adlı esere geldi bu eser serginin ve Jeon Jeongguk'un göz bebeklerinden biri 15.000 $ ile başlıyoruz." Salondaki çoğu kişinin elleri kalkmıştı. Fiyat gittikçe yükseldi ve son 3 kişi aralarında yarışmaya başladı.

"Evet 60.000$ beyefendiden."

"80.000$"söylenen rakam ile gözler oraya döndü. Jeon Jimin.

"Bay Jeon'dan 80.000$"

"85.000$" farklı bir masada yeşil gözlere ve kumral saçlara sahip olan bir adam fiyatı arttırınca Jimin gülümsedi. O tablo onun olacaktı Jimin eşinin en değerli parçasını kendine alacaktı.

"90.000"

"95.000"

"100.000"

125.000" ve tahtaya vurulan tok ses ile sessizlik oluştu.

"125.000$ ile Jeon Jimin'e satıldı tebrik ederim." Herkes alkışlarken Jimin kapının orada müzayedeyi izleyen eşine dönerek gülümsedi.

Eşi de ona minik gamzelerini belirginleştirecek bir gülümseme verdi.

"Tebrik ederim baya dişli bir rakip çıktınız." Masaya gelen kişinin imalı sesiyle oraya döndürdü başını.

"Teşekkür ederim siz de iyiydiniz."

"Aldığınız tabloyu bana şartlar karşılığında vermeniz hakkında konuşsak mı mesela çıkışta birer içki eşliğinde." Konuşmayı duyan Taehyung onlara dönmüştü Jungkook'un da buraya geldiğini görebiliyordu.

"Hayır teşekkürler."

"Ah hadi ama beni kıracak mısınız sadece bir içki."

"Merhabalar sorun ne?"

"Merhaba Bay Jeon eşinizi bir şeyler içmeye davet ediyordum." Bunu duyan masadakiler ve Jungkook kaşlarını çattı küstahlığı karşısında.

"Beyefendi lütfen saçma sapan konuşmayın ve gidin." Yoongi duruma el atarken Jungkook konuştu.

"Sabrımın sınırlarını zorlamayın sizi dışarı alsınlar."

"Tabi fakat bir kere daha sormadan gidemem benimle bir şeyler içmek-" yüzüne atılan yumruk ile yarım kalan sözü ile birkaç kişi ayağa kalktı diğer masalardan. Herkes çok şaşırmıştı Jungkook şiddete başvuracak son kişiydi aralarından. Ne olursa olsun her şeyi normal bir şekilde çözerdi böyle durumlar karşısında daha önce de kalmıştı ama ilk kez böyle bir tepki veriyordu.

"Jungkook ne yapıyorsun?"

"Dışarı  kadar eşlik edin bu beyefendiye."

"Hayır, pansuman yapın ve kendisine bir şeyler ikram edin.Jungkook benimle gel." Jimin'in sözleri ile yeşil gözlü adamı pansuman için götüren adamlar ile Hoseok ve Jin de Jungkook'u götürdü bir odaya. Namjoon ise misafirlerden özür dileyerek devam etmeleri için orada durdu.

Jungkook'un tavırlarına sinirlenen Jimin odaya girdiği gibi bağırdı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun o adam burada duramaz."

Flashback end

Misafirlerinden kısa bir özür dileyen Jungkook müzayede bitene kadar masada oturdu ve tebrik etti insanları. Gözü bazen diğer masadaki yeşil gözlü adama kaydı pişman değildi ama kızgındı, kırgındı. Eşine kırılmıştı. Jimin'in yanında olmamasına kırılmıştı.

O sırada oldukça hızlı giden arabanın içinde Taehyung ve Jimin sessizlerdi. Jimin ağlayarak arabayı sürüyor bazen de burnunu çekiyordu. Taehyung ise arkadaşının bu haline çok üzülüyordu.

Jimin ve Jungkook çok kavga etmezdi ama kavga ettiklerinde Jimin ne olursa olsun barışacaklarını bildiğinden kendini çok üzmezdi ama Taehyung onu ilk kez böyle görüyordu arkadaşı içli içli ağlıyordu belki söylediklerinden belki işittiklerinden.

Yine bir hıçkırık yükseldi Jimin'den siteye giriyorlardı aynı zamanda.

Jimin nedenini bilmediği bir şekilde çok sinirliydi. Belki de eşi onu yanında olmamakla suçladığı içindi.

Kapıyı çarparak kapattı arkasından da Taehyung geldi. Titreyen elleri ve buğulu gözlerinden dolayı açamadığı anahtarı yere fırlattı ve gözlerini kapattı elleriyle Taehyung açtığı kapıyı ittirerek içeri soktu arkadaşını.

Sonra elleriyle sardı onu.

"Yemin ederim her şey düzelecek kendini bu kadar üzdüğün için pişman olacaksın,her şey düzelecek"

O minik bedenin minik kalbindeki acı Taehyung'un kalbine binmişti mutlu olmaları gereken bir günde Ne Jungkook ne Jimin mutlu olmuştu ve hepsi ufak tefek sorunlar yüzündendi.

Stuck With UHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin