"Ya beklemekten yoruldum!" Oturduğu mezarı başında saatlerdir bekliyordu ve olacak büyüyü merak ediyordu. Büyü diyordu çünkü daha mantıklı bir kelime bulamamıştı..
Yanında oturan melek kendisine gülerek elini bacağına koydu.
"Çok sabırsız bir ruhsun." dedi.
"Bu önemli bir olay rahat duramam şu an-
Yüzünde aniden hissetiği sıcaklıkla panikleyerek ayağı kalktı yoksa yanarak ruhunu kaybedecek ve tekrar mı dirilecekti ve bu bir başlangıç mıydı?!
Yanındaki melekte şaşkınlık ve endişeyle ile ruha bakıyordu
Yüzüne başlayan sıcaklık tüm bedenine yayılarak onu güçsüz kılarak kalktığı yere tekrar oturmasını sağladı. Sanırsa eriyordu.
Gözlerini kapatarak her şeyin bitmesini istedi ama sıcaklık biterek sanki bedenine binlerce iğne batırılmaya başlamıştı. Ölmüştü o ikinciye gerek var mıydı?
Gözleri kapandı yavaşça en son gördüğü yanında bulunan meleğin korkarak kendisine bakmasıydı.
Can havliyle gözlerini açarak başını ellerinin arasına alarak ovmaya başladı. Erimemişti veya yanmamıştı bu iyidi. Sırtını dayadığı duvardan destek alarak ayağı kalkıp arkasına baktı.
Mezarlıkta bulunan duvardı ve dış taraftaydı. Dışarıdaydı!
Heyecanla koşarak yola çıktı. Bir anda karşısına çıkan arabayla korkuyla durdu. Daha bir dakika bile olmamaştı hayata dönemsi ve tekrar ölecekti. Gözlerini sıkıca yumudu.
"Yoldan çıkar mısın? Delirdin mi?" diye bağırdı arabadaki adam.
Gözlerini açarak karşısında duran arabaya baktı. Rahat bir nefes verdi. İki şeye mutlu oldu. Hayalet değildi ve tekrar ölmemişti.
Adamın kornaya basmasıyla kendine gelerek yol kenarına doğru koştu.Yol boyunca ne yapması gerektiğini düşündü. Şimdi tekrar canlanmıştı ama evi var mıydı? Bir kimliği var mıydı? En önemlesi sevdiği insanlar nasıl tepki vereceklerdi
İlk önce ailesinin yanına gitmeyi düşündü ama en son mesarına geldiklerinde annesi buralarsan gideceğiz demişti yani nereye gideceklerini kesinlikle bilmiyordu ama onlara kocaman sarılmayı çok istedi. Bu yüzden hemen yoldan geçen birinden telefon istemeye karar verdi. Durup, etrafa bakındı. Ağaç altında oturan iki gence yaklaştı.
"Merhaba, acaba sorun olmazsa telefonunuzu kullanabilir miyim? Gerçekten çok acil." gerçekten nazik olmaya çalışarak gençlere gülümsedi. İkili ona şaşkınlıkla bakıyordu ve birisi hemen telefonunu ona uzattı. Jeonghan bu duruma biraz şaşırmıştı çünkü tepkilerini ilginç bulmuştu.
Ezbere bildiği numarayı yazarak arama tuşuna bastı. Bekledi, kapandı. Numara kullanılmıyordu.Bi'ihtimal annesi numarasını değiştirmiş olabilirdi. Babasını aramayı denedi ve aynısı oldu. Numaraları kontrol edip, tekrar denedi. Olmuyordu. Saçlarını karıştırdı derin bir nefes verdi. Bu sefer Seungcheol'ü aramayı denedi ve bu numara da kullanılmıyordu. Şu an gerçekten endişeliydi. Telefonu tekrar gence uzatarak koşar adımlarla evinin yolunu tuttu.
Bu çok anlamsızdı neden hepsi numarasını değiştirmiş olsun ki? Aklında bir cevap vardı ama cevabın gerçek olmaması için dua etmeye başladı bir yandan da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
erased | jeongcheol
Fanfictionjeonghan öldüğünde tanrı tekrar bir şans verdi ve kendi ile ilgili her şeyin silinmesine rağmen ilk olarak aşkına yeniden kavuşmak için çabalayacaktı tabi tanrı izin verirse:)