✴Düşmanına vereceğin en büyük acı: Sevdiği kadına onun düşmanı olarak dokunmak ve acı çektirmektir.✴
Jeon Jungkook ünlü bir playboydu. Bir gün oynadığı kumarda düşmanının sevdiği kadın Lisa ortaya konuldu ve işte bu onun için büyük bir şanstı çünkü...
Sonunda hikayeyi yazabilicem güven de kalmadı bende ya neyse.
Oy, takip ve yorum yapın lütfen !
~~~~~~~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nedeni sence de belli değil mi? Aşık oldum ve bu aşık olmakla kalmadı zaafım haline geldi ve uğruna herşeyi feda edebileceğim bir zaaf.... Canımı vermeyi geçtim onun için yaşamayı bile göze alırım . Kimsenin yaşamak istemediği bir dünyada onun için yaşamayı göze alırım . Kendimi tanıyamıyorum artık onun kuklası haline geldim beni şekilden şekile soktuğu bir kukla ama garip durum şu ki ben .... ben o yanımda diye halimden memnunum. Başka bir evrende en güzel halinle.... Herşey ona aşık olmam ile başlamıştı
~~~~~
Jungkook'un dediği mekanda şuan Rosé'yi bekliyordum. Sıkıntı şu ki o çok değişmişti. Ama gösterilen foto ile tanıyabileceğimi düşünüyorum. O gelinceye kadar içki sipariş ettik ve ve beklemeye başladım . Bir süre sonra içeri gelen kişiler ile oraya döndüm , gelmişti sonunda. Bu işi halledip bir an önce evime gitmek istiyorum. Konuşmaya başlamışlardı ve bende bekledim. El sıkıştılar ve ayrılmaya başladılar bende Rosé'nin peşinden kalktım . Jungkook'a adamları yollaması için mesaj attım ve dışarı çıktım . Rosé arabasının yanına gitti ve bende adamları bekledim. Ve adamlar Rosé'ye yaklaştı . Plan başladı ...
Adamların ileri gittiğini düşündüğüm an araya girdim ve kavga ediyor süsü vererek onları uzaklaştırdım. Şimdi sıra Rosé ile aramı yapmakta. "Merhaba bayan iyi misiniz?" Biraz soluklanıp bana döndü , olayın şokunda olmalı. "Evet, iyiyim." "İsterseniz bir yerde oturalım biraz dinlenin." Bana bakıp beni süzdü. "Teşekkür ederim ben gitsem iyi olur." Arkasını döndüğü an kolunu tuttum ve kendime çevirdim . "Tanımıyorsunuz beni haklı olarak reddettiniz ama bu benimle tanışmayacaksınız anlamına gelmiyor." Dudağımin bir kenarını kaldırdım ve sırıttım. O da tek kaşını kaldırdı ve sırıttı "Hmmm,demek ısrarlıyız peki gelin bara geri dönelim ." Kolumu kaldırdim ve o da girip eşlik etti.
~~~~~~
Lisa ile yemeği yedikten sonra içeri geçtik . Sanki birşey söylemek istiyor ama buna engel olan birsey var gibiydi bende konuşmayı başlatan taraf olma kararı verdim ve başladım . "Lisa bir sıkıntı mi var? Eğer birşey anlatmak istiyorsan çekinme şöyle " Elleri ile bir süre oynayıp bana baktı . "Aslında var ." Konuşması için elini tutup güven verdim. Tam konuşacakken dışardan gelen ses ile sustu. Içeri koşarak gelen adam ile ayağa kalktım . "Ne oluyor bu sesler ne?" "Efendim eve saldırı düzenlendi sanırım düşmanlarıniz " Ama buraya yeni taşındım ve bana saldırı düzenleyecek kadar cesur biri yok ki.
"Lisa sen git odaya saklan hemen! " Lisa korkak bakışları ile bana baktı ve gelip bana sarıldı . "Dikkat et kook..." Beline ellerimi doladım ve boynuna öpücük kondurdum. Kook... dedi. Bana baktı ve dudağını öptüm sonra o yukarı çıktı bende dışarı çıktım . Evin etrafi düşman doluydu ama kim? Adamlara işaret verdim ve çatıştık .
~~~~~~
Karşımda bir adam ile barda içki içiyorduk kim bilmiyorum ama nedense bir oyunda gibi hissediyordum. Gelen içkileri içtik ve bende bugün ki işi halletmek için adamlarima işaret yolladım ve bir süre sonra giderim diye karşımdaki adama döndüm. "Kimsiniz? " "Adım Taehyung güzel bayan siz?" "Chaeyoung diyebilirsiniz ikinci isme gerek yok." Bana tek kaşını kaldırıp baktı ve kafasıyla onayladı . Çoğunlukla çevremdekiler Rosé der çünkü. Bir süre konuştuk ve ona ikinci hattımdaki numaramı verdim. Kimseye güven olmaz. Ama onu araştıracaktim.
Plandaki yere sürdüm ve adamlarim kavgaya devam ederken evin içine girdim ve sürt*k kızın odasına çıktım . Kapıya silahı sıktım ve içeri girdim . Bir kenara çömelmiş kulaklarını kapatmış ağlıyordu . Ağlayan insanlardan nefret ederim. Kapının kırılması ile çığlık atıp buraya baktı . "Se-en kimsin?" Sırıttım ve yanına gidip çömeldim "Ne demek istersen de ama ismimin bir önemi kalmayacak " Saçını tuttum ve geriye çektim . "Bilmiyor musun ağlayan insanlardan nefret ederim ve seni sevmemem için bir neden daha." "Bırak beni ben sa-ana ne yaptım ki?" "Doğru bana bir zararın olmadı ama şu lanet olası dünyada zaten masumlar başkalarının günahını çeker ." Saçını biraz daha çektim ve yüzüne eğilip konuştum
"Senin şu Jungkook'un varya bende onun yüzünden acı çektim . Beni yatakta bıraktı gitti aşka inancımı öldürdü ve ben sadece ona sevgimi ve daha fazlasını verdim . Ama görüyorum ki o da aşık olabiliyormuş. O günden beri kendimi acı ile değiştirdim . Sana acı çektiricem çünkü onun da acı çekmesini istiyorum. Biliyorum çünkü insanin sevdiğinin canı yaninca kahrolur." Bana baktı ve birşey demedi . Saçından tutup ayağa kaldirdim .
~~~~
Çatışma bitince evde duyduğum silah sesi ile koşarak üst kata çıktım . Tanrım ona birsey olmasın lütfen . Üst kata çıktım ve Rosé ile Lisa konuşuyordu . Dinlemeye başladım. Geçmişi anlattı ve amacını .... Haklıydı ne dese , benim yüzümden bunlar yaşanıyordu . Ama benim suçum için Lisa acı çekemez. Ayağa kaldırdı ve baktı . Ve anladım ki ben kendi kurduğum oyunda bir taş rolü oynamişim . Evime kadar girdi ve evi harap etti. Lakin ben onu hafife almışım. Bu tarafa döndü ve bne de hemen baktım . "Bak Lisa, Jungkook'da gelmiş ama seni bırakma niyetim yok."
Ben varken kaçamazlardi rahattim ta ki o ana kadar. Birden Lisa'yı kendine çekti çekti belinden tutup ikisi birden balkondan atladı . 3. kattı ve zarar görme olasılıkları vardi . Aşağıya eğildim ve baktim . Bildiğin kimsenin aklına gelemeyecek bir olan yapmış aşağı da bir koruma çadırı açılmıştı ve Lisa'yi kolundan tutup aracına koydu ve gittiler. Lanet olsun!
Içeri girip her tarafı yıktım ve Taehyung'u aradım . Bir süre sonra geldi ve olanları anlattım ."Jungkook dostum alınma ama Rosé hepimizi geçecek kadar güçlü bu bir ikinci ise kendi yazdığın kaderi yaşıyorsun baksana acı çektirmekte haklı. " Kafamla onayladim ve plan düşündum . Ama aklım ondayken nasıl düzgün düşünecektim ki?
