Bölüm 4;Yanlış anlaşılmış.

541 59 82
                                    

Bu bolum duz yazi

Ama hic emin degilim???

Pov;

Bu 'minik' tatil Koko'nun sinsi planından başka bir şey değildi aslında. Bunu anlamak Wakasa'nın uzun zamanını almıştı. Ama iş işten geçmişti.

"Wakasa... Shinichiro ile beraber kalacak." dedi Koko. Bunu derken o koparılası dilini dışarı çıkarmış, Wakasa'ya göz kırpmıştı. Wakasa şu anda olanlara inanmakta güçlük çekiyordu. İtiraz eden Benkei'yi aldırmadan etrafa küçük bir bakış attı. Shin ortalıkta yoktu.

'Umarım telefondaki gibi davranmaz..' diye düşünmekten alıkoyamadı kendini. Büyük salonda gruplaşma olduğu kesindi. Yuzuha Senju'yu yanına çekmiş beline sarılıyordu. Mitsuya yeni tasarımlarını Hakkai'ye gösterirken karşısındaki uzun boylu çocuk bir şey anlamamasına rağmen pür dikkat onu dinliyordu.

Öbür yanda Mikey ise diktatörlüğünü kurmuş, Draken ve Takemichi'yi esir almıştı. Bacaklarını Takemichi'nin bacaklarının üstüne uzatıp sırtını Draken'in koluna dayayarak ikisinin de hareket yetisini kısıtlayan sarışın, gayet mutluydu.

Koko kura(!) çekmeyi bitirdikten sonra Inui'ye sırnaşarak sessizce etrafı izlemeye koyulunca Wakasa diğer yöne döndü. Karşısındaki manzara biraz tuhaftı..? Baji, Kazutora ve Chifuyu ortamdan tamamen kopmuş gibi duruyorlardı.

Chifuyu'nun yavru kedisi Peke Baji'yi tırmaladığı için Baji'nin eli kanıyordu. Kazutora kediyi kucağına alarak taktik vermesini istiyor, Chifuyu ise sinirli sinirli Kazutora'ya bakıyordu. Sarışın çocuk yara bandı bulmak için ayağa kalktığında Baji sırıtarak Kazutora'nın ensesine yapıştırmıştı.

"Bana aşık olcak yakında he." dediği pek belli olmasa da Wakasa onu duymuştu. Bu tuhaf ortamda daha fazla duramayacağını anlayınca üst kata çıkarak terasa doğru adımladı. Terastan içeriye doğru gelen naneli sigara kokusu tanıdıktı.

Shin kolunu korkuluğa dayamış, rüzgarın kömür karası saçlarını dağıtmasına izin verircesine gözlerini yummuştu. Büyük terasta tek başına ne yaptığını merak eden Wakasa merakına yenik düşerek yanına gitti.

"Neden burada tek başınasın?" demişti gümüşi saç tellerinin arasından Shin'e bakarken. Shin ilk baş şaşırmış, gözlerini aralayarak kafasını eğmişti. Neredeyse bitmiş olan sigarasını söndürerek yere oturdu.

"İçeride sigara içemem. Emma'nın astımı var." dedi Shin. Wakasa tek kaşını kaldırarak biraz uzağına oturmuştu. Aslında Shin'in bu davranışı hoşuna gitmişti. Kardeşini düşünen iyi bir abiydi. Hastanede gördüğü adamdan bir tık daha farklıydı şu an karşısındaki kişi.

"Anladım." dedi sessizce. Sırtını duvara dayayıp gözlerini yumdu. Yüzünde gezinen gözlerden bihaberdi. İçerideki karmaşanın aksine burada olan huzur ona iyi gelmişti.

Öte yandan Shin hızlanan kalbini umursamamaya çalışarak Wakasa'nın yüzünü inceliyordu. Normale göre daha uzun olan kirpikleri titrerken bile epey güzeldi. Kabarık saçları esintinin etkisiyle savruluyor, burnuna vanilyalı bir kokunun dolmasını sağlıyordu.

Wakasa'nın kokusu bile güzeldi.

Shin onun aksine hep kötü kokardı. Yani kendisi öyle sanardı. Sürekli olarak sigara içip motorlarla ilgilendiğinden buna inandırmıştı kendini.

Ama yanılıyordu.

Wakasa yoğun sigara kokusunun altından bile tarçın kokusunu alabilmişti. Shin'in kullandığı parfümü biliyordu. Çünkü kendisi de eskiden kullanmıştı Senju ona hediye ettiği için.

Shipper"-WakaShinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin