11.

646 76 70
                                    

Herkese merhaba. Bölüm yeni bitti.

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Yorumlarınızı yazarken satır arası yapmaya dikkat ederseniz sevinirim gençler. Size cevap vermem bu şekilde daha kolay oluyor, öbür türlü etiket yapmam gerekiyor ve zorlanıyorum.

Keyifli okumalar dilerim.

Alin, şuan büyük bir şok içerisindeydi. Boğazındaki yumru giderek büyüyor ve nefes almasını zorlaştırıyordu. Bu nasıl olmuştu aklı almıyordu bir türlü. Koskoca Antalya'da "o kadar kız varken" bula bula Okan'ın sözlüsünü mü bulmuştu yatmak için?

Okan, hararetli bir şekilde masadakilere bir şeyler daha söylerken Alin konuşulanları duymuyordu. Sadece İdil'in gözlerine odaklanmıştı. Sesli bir şekilde yutkundu ve terleyen avuçlarını pantolonunun üzerinde gezdirdi, adem elması bir aşağı bir yukarı doğru hareket ederken nefes alabildiği için şükrediyordu. Halâ boğulmamıştı. Aynı şekilde İdil'de kendisine bakıyordu. Onun da büyük oranda şaşırdığı gözlerinden anlaşılıyordu.

Madem bir sevgilisi vardı neden Alin ile birlikte olmuştu ki? Üstelik kız bakireydi. İlkini Alin'e vermişti. Bütün bunlar sarhoş olduğu için miydi? Alin'den hoşlanmış mıydı? Neden Okan değil de Alin?

Alin, sorularına bir cevap bulamıyordu. Düşünmekten beyninin patlayacağını hissediyordu. Şuan tek istediği şey bu masadan kalkıp gitmekti. Yanlış anlaşılır diye kendini tutuyordu. Onunla bakışırken, bu yaşadıklarının bir rüya olmasını ve birkaç dakika sonra yatağında huzurla uyanmayı diledi. Öfke, kendisini ele geçirmiş bir zehir gibi kanında dolaşıyordu.

Alaz ve Ashlyn de İdil'i o geceden hatırlıyorlardı bu tesadüfe sevinmişlerdi. Okan'ın söyleyecekleri bitmişti muhtemelen, bunu önüne uzatılan zarif el ile anladı ve kendine geldi Alin. İdil, ona sesleniyordu.

"Merhaba ben İdil." demişti. Eli halâ havadaydı.

İdil'in bu hareketi yaparken zorlandığını görebiliyordu Alin. Masadakilere bir şey çaktırmadan oturduğu yerden kalkıp İdil'in elini tuttu ve kibar bir şekilde sıktı. Gözleri koyulaşıp yeşilin en karanlık tonuna bürünmüştü.

"Merhaba ben de Alin, memnun oldum." dedi tok bir ses ile. Sesi normâlden kalın ve hırıltılı çıkmıştı. Bir anlığına hallerine gilmek istedi. Dün gece birlikte olurlarken adlarını, kim olduklarını ikisi de bilmiyordu. Şuan gerçek anlamda tanışıyorlardı. Tensel tanışmanın ötesinde.

İkisi de tokalaşırken bedenlerine yayılan enerji ile birlikte elektrik çarpmış gibi olmuşlardı. Alin, tuttuğu elin yumuşaklığı ile bir kez daha dün geceye gitti ve yaşadıkları anları hatırladı. Bu eller gece boyu kendi teninin üzerinde bir tüy gibi dolanmış, yanaklarını okşamış, bedeninin en ücra köşelerine zevkle tırnaklarını kazımıştı.

İkisi de sakince yerlerine oturduktan sonra Senem Hanım konuşmaya başladı. Alin, gözlerini zorlukla İdil'in gözlerinden çekti ki bu onun için bir hâyli zor olmuştu. Senem teyzesine odaklanmaya çalıştı, fakat bunu becerebildiği söylenemezdi.

"Eveet, Okan ve İdil de geldiğine göre artık yemeğe başlayabiliriz. Hepinize afiyet olsun çocuklarım." deyip eliyle önlerindeki yemekleri gösterdi.

Alin, herkes yemeklerine odaklanınca sandalyesinde biraz daha yayılıp bacaklarını olabildiğince araladı, rahatsızdı. Oturduğu yer kendisine diken olup batıyordu sanki. İştahı kaçmıştı, yemek yiyecek halde değildi. Karşısında oturan kıza arada bir kaçamak bakışlar atıyor, aynı zamanda da elindeki çatal ile önündeki yemeği karıştırıyordu.

ASİL GÖLGE - GxG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin