21.

248 37 16
                                    

Merhaba, sizi çok bekletmek istemedim. Biraz ilham geldi ve bir iki şey karaladım. Yazım yanlışlarım olabilir bunun için kusura bakmayın.

Keyifli okumalar diliyorum.

Alaz'ın kapıdan girdiğini duyunca ikisi de rahatladılar. Alin ve İdil bir an başkası geldi sanmışlardı ve bu durum onları korkutmuştu. Henüz birlikte olduklarını yakın çevreleri dışında kimse bilmiyordu. Bu nedenle bir başkasının onları görmesi kötü sonuçlar doğurabilirdi.

Alin, derin bir nefes çekti. Yanında duran İdil'in sağ elini avucuna alıp üzerinden sesli bir şekilde öptü. Genç kadının yüzü solmuş baya korkmuştu.

Alin, "Kardeşim korkuttun bizi. Neden kapıyı çalmıyorsun?" deyip tatlı bir şekilde sitem etti Alaz'a.

Alaz karşılardaki koltuğa geçip oturdu ve ikisine de pis pis sırıtmaya başladı.

"Ben kapıyı çaldım ama siz öpüşmenizin ateşinden beni duymadınız sanırım." deyip muzurca bir kahkaha attı.

İdil, Alaz'ın bu söylediklerinden sonra epey bir utanmıştı. Yüzünü yanında oturan Alin'in göğsüne yasladı. Alin sol elini ela gözlü kadının beline sarıp onu iyice kendisine çekti ve başının üzerine bir öpücük kondurdu. İdil'in utandığını kızaran yanaklarından anlamıştı.

Alin şefkatli bir sesle, "Utanma güzelim. Alaz hep böyledir." dedi.

Bu lafın üzerine İdil'in kalbi yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlamıştı. Şuan resmi olarak birlikteydiler. Alin'den böyle güzel kelimeler duymak yüreğini hoplatıyordu İdil'in. Yüzünü iyice genç kadının göğsüne gömüp onun mis kokusunu içine çekti.

Alaz karşısında gördüğü manzara ile birlikte sırıtmaya devam ediyordu. Alin'i uzun zamandır bu kadar mutlu ve huzurlu görmemişti. Genç kadının gözleri resmen parlıyordu. İdil Alin'e iyi geliyordu, buna kanaat getirmişti artık.

Alin, Alaz'ın huyunu bildiği için fazla üzerine gitmek istemedi. Kardeşine kızmak istemiyordu. Alaz onun bu dünyadaki Ashlyn ile birlikte tek ailesiydi. Şimdi bu aileye İdil'i de eklemekten içten içe büyük bir heyecan duyuyordu.

Alaz, "İlk iş günün olduğu için seni bizzat ziyarete gelmek istedim Alin. Yeni işin hayırlı olsun canım benim." dedi  elindeki bir buket çiçeği uzatarak.

Alin, Alaz'ın elindeki çiçekleri yeni farketmişti. Uzanıp aldı ve şöyle bir kokladı. Alaz kırmızı güller almıştı ve çok güzel kokuyorlardı.

"Teşekkür ederim Alaz'ım çok güzel görünüyorlar kardeşim iyi ki geldin." dedi Alin de samimice.

İdil, Alin'in biraz açıkta kalan göğsüne bir öpücük kondurup çiçekleri onun elinden aldı.

"Ben bunları bir vazoyu koyayım Alin, solmasınlar." dedi ve yerinden kalktı.

Alin ona kısaca başını salladı ve sırıttı.

"Tamam güzelim." dedi sadece.

İdil çiçekler ile ilgilenirken Alaz ve Alin de kısaca sohbet ettiler.

"Aslında seni bu akşam işini kutlamak için yemeğe çıkarmak istiyordum Alin. Başka planların varsa bilemem kardeşim." dedi Alaz.

İdil ile belki birlikte kutlamak isterlerdi. Alaz buna mani olmak istemiyordu. Düşünceli bir çocuktu.

Başka bir plan düşünmemişti aslında Alin. İdil ile on beş, taş çatlasın yirmi dakika önce birbirlerine açılmışlardı zaten. Bu süre zarfında birbirlerinden kaybolmuşlardı.

ASİL GÖLGE - GxG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin