𝐋𝐈̇𝐓𝐓𝐋𝐄 𝐌𝐀𝐋𝐅𝐎𝐘/𝑹𝒆𝒈𝒖𝒍𝒖𝒔 𝑩𝒍𝒂𝒄𝒌

𝐄𝐏𝐈̇𝐒𝐎𝐃𝐄 𝐓𝐖𝐎

Oy ve yorum atmayı unutmayın. Ne kadar çok yorum gelirse bende yazmaya o kadar hevesli oluyorum

Saate baktığında 8.20 olduğunu gördü işte şimdi bitmişti. Hızlıca kitaplarını ve kalemini toplayıp ortak salondan çıktı.

En sevdiği derse geç kalmak istemiyordu.

Düşünürken zaman ne kadar çabuk geçmiş böyle diye düşündü içinden

Hızlıca kuzey taraftan çıktı ve tılsım dersine hızlıca koşmaya başladı. Ayağındaki alçak topuklularla bilene koşabilirdi o. Annesi küçükken ona topuklularla nasıl yürümesi gerektiğini öğretmişti. Tabi asıl amacı kızını kendileri gibi safkan biriyle evlendirince ailesine yakışır davranmasını sağlamaktı.

Ayaklarının acıdığını fark edince hızlıca cüppesinden asasını çıkarıp büyü yaptı. Bu daha öğrenmedikleri bir büyüydü ama o bu büyüyü çoktan öğrenmişti. Topuklular kendini banetlere bırakınca kucağındaki kitaplarını sıkıca tuttu ve hızlıca koştu. Bir dakika içinde kapının önüne geldiğinde gördüğü gri ve mavi karışımı gözlerle şaşırdı.

Regulus Black ilk defa bir derse geç kalıyordu. Bunun kesinlikle tarihe yazılması gerekti Meira'ya göre.

"Bu günü tarihe yazmalısın Black , ilk defa bir derse geç kaldın" dedi Meira ve hızlıca sınıfa girdi.

Regulus gözlerini devirdi. Cevap verme gereği duymayıp Meira'nın arkasından sınıfa girdi.

Sınıfta 2 kişilik yer vardı. Biri Narcissa'nın yanı diğeri de bir Slytherin'li oğlanın yanıydı. Meira onun Rabastan olduğunu görmüştü.

Meira Slytherin'li oğlanın yanında gidecekken Regulus ondan önce davranıp oturmuştu. Meira öldürücü bakışlarını ona atıp Narcissa' nın yanına yürüdü. Kitapları sertçe sıraya bıraktığında Narcissa sıçradı.

Meira'nın Narcissa ile arası iyiydi. Ama Rabastan ile biraz daha iyiyidi. Lucius sayesinde tanışmışlardı ve her hafta sonları kaymak birası içmeye gitmişlerdi. Ardından da bazen Rabastan Malfoy Malikanesine gelir, gelecek için Lucius ile konuşurdu.

Meira ne konuştuklarını çok iyi biliyordu. Savaşın olması yakındı hissedebiliyordu bunu. Voldemort'un planlarının ilk safkan ailelerini kendine çekmekle başlayacağına emindi.

Ailesi uzun zamandır Ölüm Yiyenler arasındaydı. Meira ise ne karanlık tarafta olmak ne de aydınlık tarafta olmak istiyordu. Ne kötü olacak kadar kötüydü ne de iyi olacak kadar iyiydi.

Rabastan onla bu konuyu birkaç defa konuşmaya, ikna etmeye çalışmıştı ama Meira ona kesin bir dille tarafsız olduğunu bir daha bu konuyu açarsa onla arkadaşlığını bitireceğini söylemişti. Rabastan ise sadece başını sallamakla yetinmişti.

Cissy ile de arası iyiydi. Sadece bunu abisinin etrafından göstermek istemiyordu. Çünkü Cissy'ye de onu karanlık tarafa çekmesi için ikna etmek istemesinde şüpheleniyordu Meira. boşuna olduğunu biliyordu ama gene de tedbirli davranmak istiyordu.

Cissy küçüklüğünden beri aşıktı Lucius'a. Narcissa ve Lucius nişanlıydılar. Meira nişanlanacaklarını ilk duyduğunda Cissy'ye "Bula bula benim rapunzel saçlı abimi mi buldun?" demişti. Cissy ile gülüp evet demekle yetinmişti.

Bu Cissy'nin son senesiydi ve evleneceklerdi.

Meira'ya göre Lucius Narcissa'yı hak etmiyordu. Narcissa ona göre iyi bir kızdı yani bazı zamanlarda.

Unutmayalım ki onun da kanında Black ailesinin genleri bulunuyor ve her zaman bulunmaya devam edecekti. Malfoy soyadını alması bunun önüne geçemeyecekti.