Bismillahirrahmanirrahim.
Biliriz ki elhamdülillah "Besmelesiz her iş eksiktir."
.
.
.
🌸
Temmuz 2015
Dehlizde yeşeren bir yaz tatili benimki , öylesine geçip gidiyor ömrümden. Gün boyu evde durmanın bende oluşturduğu tembelliğe alışamamış, kendimi haddinden fazla evin temizliğine adamıştım. Fakat bu da yetmiyordu.Yaşadığım yoğun temponun yer değişiklerinin haddi hesabı olmamıştı bugüne dek ve sanki bi anda 22 yıllık koşturmalı bir hayatı emeklemeye zorlamıştım. Oysa yürümenin özgürlüğünü tatmış hangi çocuk emeklemek isterdi ki ? O yüzden yaşadığım bu küçük; buna rağmen hadiseleri büyük kasabada çalışmaya pek sıcak bakmasamda ,önüme yığılan bu boş günleri acabalarla kendimi yiyip bitirerek geçiremezdim. Asla aklımı bir lahzalık bile olsa umutsuzluğun eşelediği kuyuya düşürmemeliydim.
Otelin girişinin solunda yer alan resepsiyona doğru yöneldim ve kafasını telefonun ekranına sabitlemiş ,sağ elini çenesinin altına koyarak uykusuzluğunu da ona tutturmuş;tıknaz ,kirli sakallı ,hafif göbekli, sarıya çalan yüzünden uyuşukluk akan genç adamın önünde bulunan resepsiyon ziline istemsiz bir şekilde vurarak zavallının sıçramasına sebep oldum:
-Afedersiniz. Kolay gelsin.Ben Reyyan Hanıma bakmıştım da .
- Ayy! Dalmışım.Hangi konu için soruyorsunuz Reyyan Hanımı.
-İş görüşmesi için gelmiştim.
- Anladım .Reyyan Hanım şu an otelde değil.
- Ne zaman gelir peki?
- Bilemiyorum bilgi vermedi. Biraz bekleyin gelir zaten.
- Peki.
...
Her yaz aynı senaryo küf tutmuş bir tepside sunuluyordu sanki önüme. Ve ben ne yırtıp atabiliyor ne oyunu ne de oyuncuları değiştiremiyordum.Düşünceler dimağıma peşkeş çekerken kulağıma gelen ses onların arasından sıyırdı aldı beni.
- Beni görmek istemişsiniz.
- Aa-h şey. Merhaba Reyyan Hanım nasılsınız. Şey ben Aysa .
- Sizi dinliyorum Aysa .
-Numaranızı Sezen'den aldım. İş yerinizde çalışıyor ,elemana ihtiyacınız olduğunu söyledi ve beni size önermiş.
- AA evet . Şimdi isminiz tanıdık gelmeye başladı. Devam edin lütfen.
- Ben hala ihtiyacınız varsa çalışmak istiyorum
- Bakın Aysa Hanım. Şunu belirteyim öncelikle yoğun bir çalışma tempomuz var. Sezen onuda dile getirmiştir sanırım . Çünkü bu tempo dolayısıyla çalışan kaybımız çok oluyor. Anlayacağın sıkıya gelemeyecekseniz hiç el sıkışmayalım. Bu durum beni çok yoruyor çünkü .
- Anlıyorum. Çalışma şartlarınıza aşinayım daha önce böyle bir deneyimim olmuştu.
- Yaaa bu çok iyi. Biraz çelimsiz gibisim ama neyse. Anlaşıcaz demektir. Maaş vs bu tarz işlemleri detaylı sonra konuşuruz , şimdi acelem var . Hayırlı olsun Aysacım .
- Peki ne zaman geleyim?
- Yarın öğlen 3 te. Bu arada gece 3 e kadar .
-Anladım. (En azından sabahın kör karanlığında daha ayılmadan kendimi sokakta bulmayacaktım. )
Artık dört odalı evin köşelerinde volta atan biri olarak değilde çalışan sınıfına dahil olan biri olacaktım yarın. Yine de içimde sevince dair ufak bir kırıntı dahi yoktu. Yapmam gereken iş mütevazi bir otelin lüks lokantasında garsonluk değildi çünkü . Yine de ablamdan öğrendiğim gibi Elhamdülillah ,buna da şükür demeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANCI
General Fiction-Biliyor musun? -Neyi? -Bir insan nasıl sevilir biliyordum. Ama seni nasıl seveceğimi bilmiyordum. - İnsan değilsin mi demek istiyorsun. Bu adamın muzip halleri beni ait olduğum yere götürüyordu ve onun yüreğinde soluklandığımı bilmek yüreğime...
