𓆩3𓆪

770 84 86
                                    

Pembe saçlı adamın kucağındayken göz yaşlarına söz geçirmeye çalışıyorsun, ama maalesef olmuyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pembe saçlı adamın kucağındayken göz yaşlarına söz geçirmeye çalışıyorsun, ama maalesef olmuyor. Tanrım, nasıl olabildi bu? Nasıl? Nasıl! Aklın almıyor almak istemiyordu. Bu bir rüyaydı değil mi? Shinichiro ve Keisuke öldükten sonra başlayan kötü kabuslarından biriydi sadece bu da. Öyle değil mi? Öyle olmalıydı. 

Yoksa o seni bırakmayı aklının ucundan daha geçirmezdi, geçiremezdi.

İkinizi bekleyen siyah arabaya ulaştığınız anda arka kapıyı açtı ve seninle birlikte içeri girdi. Önde oturan uzun sarı saçlı adam daha o konuşamadan gaza bastı ve araba son sürat ilerlemeye başladı.

"Sikeceğim, Y/N ağlama."

Buna karşı titrek bir nefes verdin ama konuşamadın.

"Ağlama," dedi bu sefer sürücü koltuğunun yanında oturan uzun mor saçlı adam daha kararlı bir sesle. "Ran ve Kakucho halledecek. Ağlama."

"Halledecek mi Rindou? Halledebilecek bir durum olduğunu mu düşünüyorsun? Halledebilecek bir şey kaldı mı ki Rindou?" dedi sesi giderek boğazına batarken.

"Kalacak, ağlama." dediyse de kendine hakim olamıyordu Titremekten kendini alamıyordu. Pembe saçlı adam bu gece kendinden beklenmeyen başka bir davranışı göstererek elini tuttu ve güven verici bir şekilde sıktı. Güven verdi mi peki, orası ayrı bir meseleydi.

"Kalacak Y/N. Ama şimdi güçlü durmalısın, onun için tamam mı?" dediğinde ağlaman sonunda, uzun sürse de, kesilmişti. Onun için dendiğinde akan sular dururdu sende. Böyle bir anda kendini bıraktığın için nefesin yine sıkışsa da kendini koy vermemeye çalıştın.

Yol boyunca ağzından sadece tek bir sessiz; yakarış, yalvarış, çaresiz o cümle çıktı. 

"Onu kurtar Haru, onsuz yapamam."

»»----- ★ -----««

Canı sıkılıyordu. Televizyonda karnı acıkmış olan kızın ilgisini çekmeyen çocuk programları oynuyordu. Kanepeden atlayıp sekerek merdivenleri çıkarak erkek kardeşinin odasına girdi.

"B/N?" dedi açık kapıdan yerdeki renkli kağıtlarla uğraşan kardeşine bakarak. "Ne yapıyorsun?"

"Nee-chan!"dedi çocuk bağırarak ve kapıya koşup içeri giren ablasını dış
arı çıkarmaya çalıştı. "Dışarı çık lütfen."

"Neden? Bir şey mi saklıyorsun yoksa?" diyerek içeriye bakmaya çalıştı. 

"Hayır sadece çık lütfen." dedi onu iterek. Kız kaşlarını çatsa da kafasını sallayarak yerinde tepinen kardeşini yalnız bıraktı. Babasının ev telefonunu arayıp küçük bir sürpriz için onu beklemesini söylemesinin üzerinden tam 2 saat geçmişti. Ama şimdi Mikey ve kardeşleriyle dışarı çıkmak yerine evde oturuyordu.

𝐻𝑜𝑢𝑠𝑒 𝑜𝑓 𝑀𝑒𝑚𝑜𝑟𝑖𝑒𝑠  [ˢᵃᶰᵒ ᵐᵃᶰʲᶤʳᵒ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin