5. Bölüm

1.3K 102 58
                                    

Batı, Delfin ve otel müdürü ortada durmuş birbirlerine bakıyordu. Delfin çenesi titreyerek bakışlarını kaldırdı müdüre.

"İki aydır geç yatıyordu hep olduğu zamandan. Ve eksikti. Fark etmeliydim. Ama keşke haber verseydiniz ve kendimi sağlama alsaydım. Bunun hesabını nası vereceksiniz?" müdür Delfin'in dediklerine kaşlarını çatıp üzerine yürüdü. Batı anında müdürün önüne geçip yolunu kesti.

"Kovuldun." Batı tam ağzını açmış bir şeyler söyleyecekken Hazar ondan önce davranmıştı. Müdür açmış gözleri ile Hazar'a bakıyordu.

"Batı çıkışını halleder. Hemen şu an git ya da ben göndereyim. Ne dersin?" Hazar sakince elini cebine sokmuştu ceketini açarken. Kenarından görünen silahla beraber müdürün gözleri korkuyla açıldı tekrar. Arkasındaki iki adam da aynı hareketi tebessüm ederek yaptı. Müdürün gözü üçü arasında gidip geliyordu.

Adımlarını geri çekip kapıya yöneldi müdür. Hızlı hareketlerle çıktı kapıdan. Hazar arkasına dönüp mekandaki insanlara baktı. Gözlerini Uğur'a dikip kafasıyla işaret verdi oldukları yere bakan insanlar için.

"Sayın konuklar lütfen yemeklerinize ve sohbetinize devam edin." bunları eli belinde söylemişti Uğur. Silahını belli ederek. Herkes anında önüne dönüp sohbetlerine devam etmişti biraz korkarak.

Hazar önündeki kıza baktı baştan aşağı. Ortalama boylarda Şirin ve bebeksi görünen bir kızdı. Aceleyle çıkmış olacak ki eşofman ve sweat vardı üstünde sadece. Telefon ve cüzdanı elindeydi.

Batı kıza dönüp gülümsemeye çalıştı.

"Küçük hanım. Şöyle buyurun lütfen ve konuşalım. Sorunu bana anlatın ayrıntılı şekilde olur mu? Üşümüş olmalısınız, sıcak bir şey içer misiniz?" Delfin başını yerden kaldırmadı kafasını aşağı yukarı salladı sadece. Batı iç çekti sessizce.

Elini Delfin'in çenesine attı ve hafifçe bir baskıyla kaldırdı. Delfin, başını kaldırdığı an dolu gözleri akmaya başladı. Batı şaşırıp ne yapacağını bilemedi ve Hazar'a baktı.

Hazar sessizce kalçasını yaslamış onları izliyordu başından beri. Ressam kızdı. Tanıştıkları ilk andan beri sürekli karşılaşıyorlardı. Tesadüftü. Tesadüf.

Batı ne yapacağını bilemez şekilde elini kızın çenesinden çekti ve sarıldı ona hafifçe. Rahatsız olur diye ellerini dokundurmadı vücuduna. Ama kız Batı ona sarıldığı an sıkıca sarılmış ve ağlamaya başlamıştı.

Batı ona bir kaç rahatlatıcı şey mırıldanıyordu. Kendini çekmek istedi. Delfin bırakmadı. Ağlaması yavaşlamıştı.

"Küçük hanım. İsterseniz oturalım. Yorulmayın. Yeterince yoruldunuz zaten." kız kafasını iki yana salladı. Ellerini sırtından çekip bu sefer ceketine sardı. Yumruk yaptığı elleri ile ceketini avcuna aldı.

"Hazar hanım. Ne yapalım şu an biz, ben anlamadım?" Hazar gözlerini kızdan çekip Özkan'a baktı.

"Dur oğlum ben de bilmiyorum." gözlerini tekrar Batı'ya çevirdi.

Kızın ağlaması durmuştu sadece çekişleri kalmıştı artık.

"Abla bu kız utanıyor sanırım. Az baksana kimse bakmıyor ama kafasını çıkaramıyor Batı abiden." Hazar kaşlarını çattı. Etrafına göz gezdirdi. Yavaşça kızın yanına gidip bir elini bacaklarına, bir elini beline attı. Tek hamle ile onu kucağına aldı. Delfin ne olduğunu anlamayıp ellerini kucağında olduğu kişinin boynuna doladı direkt. Yüzünü gizlemişti olduğu kişinin boynuna.

Batı afallayarak kardeşine baktı. Delfin'i kucağına almıştı. Mekanın kendilerine ait, başka insanların giremediği yere götürüyordu.

Mafya (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin